İsmi açıklanmayan bir genel müdürün yaptığı 25 atama pes dedirtti. Genel müdür, kendisinin belirlediği kişilere hak etmedikleri halde üst görevler vermesine ilişkin ‘‘Bakanlığın bilgisi dahilinde’’ savunması yaptı.

Genel Müdürün hülle atamaları

Nurcan GÖKDEMİR

Her üç kişiden birini tehdit eden işsizlik, iktidara yakın isimler, siyasetçilerin yakınları için sorun oluşturmuyor. Görev için gereken koşulları sağlamayan kişileri kamuda etkili görevlere hatta birkaç göreve birden getirmek için tüm kuralların ayaklar altına alınmasının sayısız örneği kamuoyuna yansıdı. Ancak ismi açıklanmayan bir genel müdür, yaptığı çok sayıdaki atama ile adeta kadrolaşmanın kitabını yeniden yazdı. Kamu Etik Kurulu da bu atamalarla çok sayıda etik kuralın ihlal edildiğine hükmetti.


‘‘Becerikli’’ genel müdürün icraatları bir şikâyet üzerine Kamu Etik Kurulu’nun gündemine geldi. Şikâyet dilekçesinde genel müdürün etik ilkelere aykırı olarak kurum içinde gerçekleştirdiği 25 atama ile ilgili bilgiler yer aldı.

Göreve uygun olmadığı halde üst pozisyonlara atananlar ile mevzuatın öngördüğü özelliklere sahip olmadığı için ‘‘hülle’’ yöntemiyle atananlar ve başvurulan yöntemlerden bazıları şöyle:

► Dört defa aylıktan kesme cezası alan …, 17.02.2020 tarihinde … “müdür” oldu.

► … Müdürlüğü’nde görev yapan ön lisans mezunu …, “sadece bir günlüğüne” “müdür yardımcısı” olarak atandı; sonraki gün ise “şef” kadrosuna atandı.
Müdürlüğünde “tekniker” olarak çalışan ön lisans mezunu …, … Müdürlüğüne “müdür yardımcısı” ve “bir gün sonra” … Müdürlüğüne “şef” olarak atandı.
Başmühendislik kadrosu unvan değişikliği sınavına tabi olmasına rağmen; Genel Müdürlük İşletme Daire Başkanlığı’nda “mühendislik” kadrosunda çalışan …, 10.03.2020 tarihinde … Müdürlüğüne “müdür yardımcısı” olarak atandı ve iki gün sonra Genel Müdürlük İşletme Daire Başkanlığı’na “Başmühendis” kadrosuna ataması yapıldı.

► “Bilgisayar İşletmeni” kadrosunda görev yapan… … Müdürlüğüne “… müdürü” olarak atandı ve birkaç gün sonra… Müdürlüğüne “İnsan kaynakları şube müdürü” oldu.

► Şef olarak görev yapan…, … Daire Başkan Yardımcısı olarak atandı ve “bir gün sonra” aynı yere “… şube müdürü” olarak ataması yapıldı.
… Müdürlüğünde “teknik ressam” olarak görev yapan…, … Müdürlüğünde “müdür yardımcısı”, “bir gün sonra” … Müdürlüğüne “İşletme şube müdürü” olarak atandı.

► “Sağlık memuru” olarak görev yapan -İnsan Kaynakları Daire Başkan Yardımcısının kardeşi- önce “müdür yardımcısı” ve “bir gün sonra” Genel Müdürlüğe “şef” olarak atandı.

► Koruma ve güvenlik memuru” olarak görev yapan…, “müdür yardımcısı” olarak atandıktan ‘‘iki gün” sonra “şube müdürü” oldu.

► Önlisans mezunu memur…’ın, lisans mezunu olmayı gerektirmesine karşın “müdür yardımcısı” olarak ataması yapıldı.

BAKANLIĞIN BİLGİSİ VAR

Genel müdürlük, Kamu Etik Kurulu’na gönderdiği savunmasında bu atamaların mevzuata aykırı olmadığını iddia ederek şunları ifade etti:
‘‘Atamalar, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak atamaya yetkili merciinin takdirindedir. Bu nedenle başvuruya konu atamalar, kuruluşun personeli arasından, gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapanlar arasından seçilerek ve bağlı olunan Bakanlığın bilgisi dahilinde yapıldı’’

HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI

Kurul, genel müdür hakkındaki kararında bazı kişilerin kayırıldığı iddialarını haklı buldu. Yöneticiye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde, çalışanın, öncelikle üst bir pozisyona atanması ve hemen takip eden birkaç gün içinde daha alt bir pozisyona ve aslında sınav ve yeterlilik ile gelebileceği ve ilk pozisyonundan daha üstte bulunan bir pozisyona atanmasının, hayatın olağan akışına uygun olmadığı kaydedildi.

Bu atamaların kurum içindeki yaygın olduğunun altı çizilerek, ‘‘Kamu kaynağı ve yetkisinin kamu yararına kullanılmaması konusunda bir etik sorunu aleni olarak ortaya çıkarmaktadır’’ denildi. Genel müdürün “Görevin yerine getirilmesinde kamu hizmeti bilinci”, “Dürüstlük ve tarafsızlık” ile “Saygınlık ve güven” ilkelerine aykırı davrandığına hükmedildi.