Yeni geliştirilen bazı teknolojilerin tutması, belli platformların bu teknolojiyi desteklemesiyle mümkün. Teknoloji dünyasının köşe taşları hangileri diye baktığımızda; Oyun, kumar, yetişkin içerikleri, telefon ve kitlelerin toplandığı sosyal medya platformları en önemlileri diyebiliriz.

Özellikle büyük yenilik getiren, ezber bozan bir teknoloji geliştirilirse, kalıcı olması için bahsettiğimiz alanlarda tutunması şart. İstisnalar elbette var, olmaya devam edecek. İnsanoğlu komplike, aparatlı, zor teknolojileri her ne kadar muhteşem olsa da kullanmama eğiliminde oluyor. En azından şimdilik öyle. Örneğin 3 boyutlu TV’ler ilk çıktığında herkes heyecanlanmış, evlerine bu televizyonları, ekstra satılan özel gözlükleri almış ve maalesef bir kenara atmıştı. Bunun en büyük sebebi doğal bir kullanımı olmadığı için kimimizin midesi bulandı, kimimiz burnumuzun üzerinde iki saat bir gözlükle film seyretmekten hoşlanmadı, kimimizin başı ağrıdı. Sonuç olarak kullanmak istemedik. Tabii bunun yanında maliyetleri yüksek filmleri çekmek, onları kiralamak ya da satın almak, diğer iki boyutlu filmler ile kıyaslandığında çok daha fazla para harcamak zorunda olmamız da, 3B’nin tutunamama sebeplerinden oldu diyebiliriz. Porno içerikler belli bir kesim için yüksek motivasyon sağlasa da tam beklenen etkiye ulaşamadı. Dolayısıyla bu teknoloji daha basite indirgenene kadar bence askıya alındı.

VCD, DVD gibi medyalar çok tuttu. Zaten bir önceki nesli olan, Betamax, VHS gibi video teknolojileri de tutmuştu. Onun devamı olan, daha hızlı ve daha yüksek görüntü kalitesiyle birlikte özellikle DVD, Bluray gibi medyalar tüm dünyada hızla yayıldı. Bu teknolojinin tutmasında en büyük faktör kim ne derse desin porno ve korsan film sektörü oldu.

Bir teknolojinin kabul görmesi için basit, kullanımı için efor harcamadığımız, şahane olmasa bile işimizi görecek kadar idare etmesi aslında yeterli. En öne çıkanları, DVD gibi tak çalıştır, kartuşlu oyun platformları gibi örnekleri sayabiliriz. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte ilk öğrendiğimiz, hayatımıza giren canlı kumar siteleri, tavla, okey, poker gibi siteler oldu. Halen en çok ciroya sahip, en çok kişinin aktif kullandığı sitelerin başında bunlar gelmekte.

METAVERSE ‘KUMARHANESİ’

Ocak ayının ilk haftasında dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES yapılacak. Ben her şeyi organize etmiş, tüm planlarımı yapmıştım ki vizem henüz yenilenemediği için muhtemelen bu yıl uzaktan takip edeceğim. CES benim en çok önemsediğim fuar. En az iki yıl boyunca kullanacağımız teknolojilerin örnekleri ilk kez burada tanıtılacak. Akredite olduğum için, iki haftadır yoğun bir şekilde tanıtımı yapılacak ürün, hizmetler ile ilgili bültenler, basın davetleri gelmeye başladı. Gelen bültenlerden bir tanesi ilgimi çekti. Gidebilseydim kesinlikle katılacağım özel bir tanıtım olacak. Dünyanın en iddialı “Metaverse” kumarhanesinin açılış töreni olacak. JM2 Clover Gaming, sürükleyici çevrimiçi kumarhane platformu Cloverland'ı dijital dünyanın tüm teknolojilerini kullanarak tasarlamış. Blok zinciri ile güvenli, gerçeğe çok yakın mekân atmosferi ile sürükleyici sanal bir dünya kurgulanmış. Cloverland, oyuncuların sanki fiziksel bir kumarhanedeymiş gibi birbirleriyle sosyalleşebilecekleri bir platform olarak tasarlanmış. Oyuncular bir selfie çektikten sonra, tam vücut 3B avatar oluşturup, bunu Metaverse'te kullanabilecek. Kripto paranın da kullanılacağını düşünürsek, son birkaç yılda duymaya alıştığımız tüm teknolojiler tek bir platform altında buluşmuş olacak.

Şimdi kumarhane övüyormuş gibi görünebilirim. Asla böyle bir niyetim yok. Kendim de oynamayı sevmem. Burada anlatmak istediğim asıl mesele şu; Metaverse evreninin tutunabilmesi için en büyük destek kumar sektöründen geliyor. Pandemi ile birlikte hayatımızda çok şey değişti malumunuz. Her şey uzaktan yapılmaya başlandı. Metaverse evreninin yaygınlaşması hem iyi hem kötü. İyi olmasının sebebi, gerçekçi, daha renkli bir dijital dünya içerisinde, daha az maliyetli ve sıkılmadan zaman geçirilebilecek olması. Toplantılar, röportajlar, tanıtımlar yapılabilecek. Tekno Safari YouTube kanalımızda Metaverse evreninde yaptığım ilk röportajı izleyebilirsiniz.

Madalyonun diğer yüzü bence çok korkunç. Sosyalleşmeyi sadece dijital ortama hapsedecek bir adım olması. Gerçeklikten kopuk, fiziksel temasın minimuma indiği bir dünya kurgulanmakta. Fiziksel dünyaya da bu yabanileşmeyi getirecek. İki kişi gerçek dünyada karşılaştığında ne yapacağını bilemeyecek. Tabii ki bu yarın olacak demiyorum ama 2030, 2040 yıllarına gelindiğinde bu söylediklerim başımıza gelmeye başlayacak. ‘Eski Usul İletişimi Sevenler Derneği’ vs. kurulsa yeridir. Nedeni basit, birbirimizi orada şimdiden bulup toplanmak faydalı olacaktır.

Teknolojinin önüne geçmek, durdurmak elbette mümkün değil. Burada yapılması gereken ilk iş, kuralları belirlemek. Çocukların çok küçük yaştan itibaren sosyalleşmeyi gerçek anlamda öğrenmesi ve bu yeni hibrit dünyaya adapte edilmesi gerekmekte. İşin ucu kaçarsa hızla erozyona uğrayacağız. İnsanlık için büyük bir tehlike olacak. Teknoloji ve bilim erkek ve kadın olmadan çocuk işini de yakın gelecekte çözecek. Bilim kurgu filmi gibi geliyor size ama bunlar gerçek olacak. Avatar 2 vizyonda, ilkini izlediğimde de çok etkilenmiştim. Filmi bilmeyenler için söyleyeyim, MR benzeri bir düzeneğe yatıp avatarınız ile gerçek bir dünyada dolaşabiliyorsunuz. Kim bilir, iklim krizi, kuraklık derken belki de gerçek anlamda dolaşabileceğimiz bir dünyamız kalmayacak. Bunlar o günlerin hazırlığı da olabilir. Olmasın bence, çocuklar yine baharda annelerine gerçek papatyalar toplasın, çamurda futbol oynasın. İki birbirini seven insan gerçekten sevişsin. Bunlar güzel şeyler. Bu hafta size biraz ütopik gelecek şeylerden bahsettim ama siz yine de üzerine düşünün. Ben bu anlattıklarımın yüzde 80’inin gerçekleşeceğine inanıyorum, peki ya siz?