Karikatür sanatçısı İbrahim Tuncay'ın, 'Gerçek Üstü & Hasır Altı Çizgiler' adlı karikatür sergisi İBB Karikatür ve Mizah Merkezi'nde 4 Şubatta açıldı. Tuncay, 1955 Bursa doğumlu, karikatür ile ilgilenmeye üniversite yıllarında başlamış. 1976-79 yılları arasında Politika Gazetesinde bir çok karikatürü yayınlanmış. 90’lı yıllarda zaman zaman yağlı boya ağırlıklı resim çalışmaları yapmış.

Karikatür sözcük olarak Türkçeye Fransızcadan geliyor. İtalyanca yüklemek veya sorumlu tutmak anlamına gelen 'caricare' sözcüğünden türemiş; anlam yüklenmiş resim anlamına gelmekte. Bilinen en eski modern karikatür örnekleri Leonardo da Vinci'ye ait. İnsanların belirli kusurlarını modele dökmek için gözlemlemiş. Amaç, özgün olanın bir portreden daha vurucu olduğu izlenimi vermek. Gian Lorenzo Bernini (1598-1680), yine bu alandaki ilk sanatçılardan biri; insanı üç-dört çizgiyle mizahi olarak betimliyor. Zamanla karikatür sanatı, Fransa ve İtalya'daki kapalı aristokrat kesimde yaygınlaşmış.

Her sanat gibi karikatürün de bir anlatım dili var. Gerçek figürleri biçim bozmalara uğratarak gülünç resimler, yontu ve kabartmalar yapmak insanoğlunun çok eskiden beri uyguladığı bir yöntem. Ama günümüzdeki anlamıyla karikatür daha çok Rönesans döneminde İtalyan ressamlarının kullandığı bir çizim ya da eskiz tekniğinden çıkarak gelişmiş. Gazete, dergi gibi iletişim araçlarının yaygınlaşması karikatürün bu ortamları kullanmasına yol açmış.

İbrahim Tuncay'ın karikatürlerinde yazı yok, tümüyle çizime dayanıyor. Ancak bu durum tiplemelerini belli bir insanı ya da ortamı genel simgelere indirgeme gibi bir sorun yaratmıyor. Görsel anlatım dili ve tekniğindeki çeşitlenmelerle birlikte resim ile karikatürü buluşturmasının izleri eserlerinde görülüyor. Simgeler arası metaforlarla yeni göstergeler üretebiliyor. Çünkü çizimlerindeki tipler ve ele alınan konular güncel, toplumsal ve siyasal alanla çok açık biçimde anlaşılır bir ilişki içinde. Karikatürleri 'resimleştirilmiş haber' düzeyine indirgenmiş değil, enternasyonal bir dile sahip. O yüzden de her toplumsal kesim tarafından anlaşılır ve akılda kalıcı. Birden çok çizim karesini kullanan, gündelik ayrıntılarla hazırlanan ve yazılı anlatımdan yararlanan çizgi roman diline göre tek kareyi kullanarak bu etkiyi sağlamak kolay değil. Sanatçı ironinin keskinliğini ve eleştirinin gücünü iyi bilmekte.

İzleyiciler, Tuncay'ın karikatürlerinde; içinde yaşadıkları fiziksel ve toplumsal çevreden tanıdıkları öğeleri bulabilir, günlük yaşamlarından kesitleri görebilir, güldükleri kadar çevreyi, sistemi ve kendilerini sorgulayabilirler.

İbrahim Tuncay'ın karikatürleri; var olan toplumsal-kültürel durum ve bu durumun analizi aracılığıyla yaşantıların eleştiriye ve tartışmaya açılmasıdır. Başarısı, yaşantıları oluşturan imgesel ögeleri önce ayrıştırmak ve böylece hayatı sosyal, politik ve kültürel bir eleştirinin nesnesi haline getirmek, sonra yeniden birleştirerek bir kompozisyon, bir bütünlük içinde duyumsatabilmesinde yatmaktadır. Karikatürleri muhaliftir, güçlüden yana değil, haklıdan yanadır.

gercek-ustu-hasir-alti-cizgiler-245678-1.

Karikatürist olarak bir sanatçı, her sanatçının olması gereken sorumluluklarıyla eserlerinde birey ve toplumsal çelişkilerini sorgulamalıdır. Ülkede açlık, vahşet, işkence, ölüm kol gezerken sanatçılar genel-geçer esprileriyle, karikatürleriyle toplumu uyutmaya çalışırsa bu, objektif olarak, sistemin bekasına soyunmak ve insanlık dışı uygulamalarını onaylamak anlamına gelir. Kapitalizm, çarpık gelişimi, çürümeyi, yozlaşmayı, kaderciliği, boşvermişliği ve tüketim toplumunu üretirken ve kapitalist üretim ilişkilerinin belirlediği her tür sanat da tercihini burjuvaziden yana kullanırken muhalif sanatçı olmak/kalmak kolay değil.
Enstalasyon çalışmalarına gelince; sanırım mekânın fiziksel şartlarından olsa gerek karikatürleriyle birlikte bütün eserlerin tek bir duvara yaslanarak sunulmasında sorunlar olduğunu söyleyebilirim.

Sergi 28 Şubata kadar açık.