Gergin maçta galip yok

Adana’da hafta içi mesaisinin en zorlu kapışmasındayız… Bir tarafta sahasında yenilmemiş ev sahibi Demirspor, öbür yanda Galatasaray kazandıktan sonra puan kaybına tahammülü olmayan Fenerbahçe… Tüm futbol meftunları Ali Palabıyık’ın çalacağı ilk düdüğü heyecanla bekliyor; son düdükten sonra tabelada yazacağı tüm Türkiye merak ediyor.

Adana Demirspor’da Vincenzo Montella, Sivas karşısında kazanan 11’i sahaya sürmüş. Samet’in Fenerbahçe’ye transfer olmasından sonra ev sahibinin savunma göbeği zayıflamış duruyor. İtalyan hocanın hedef santrfor olmadan sahte dokuzlarla oyun planı bakalım ligin ikincisine karşı işleyecek mi? Bir zamanlar Galatasaray formasını terleten Ndiaye-Emre Akbaba-Belhanda-Onyekuru dörtlüsünün performansı özellikle merak ediliyor. Kadıköy’de sarı-lacivertli savunmayı oldukça zorlayan Onyekuru’nun performansı hayati gözüküyor.

Kasımpaşa’yı farklı yenen Kanarya’da Jorge Jesus’un sahaya süreceği kadro papatya falı baktırıyordu. Resital veren Arda, beklendiği gibi ilk 11’de kendisine yer bulamamış durumda. Cezalı Crepso’nun yokluğunda deneyimli hoca, orta sahayı sertleştirmek adına Mert Hakan’ı tercih etmiş. Yeni transfer Oosterwolde kulübede yok. Sol bekte Lincoln başlıyor. Sarı-lacivertlilerde gözler ileri uçtaki Batshuayi’yle Valencia’da olacak. Onların hızı rakip stoperlere sıkıntı yaratabilir gibi duruyor. Sık sık karşı karşıya gelmesi beklenen Ferdi’yle Onyekuru’nun düellosu birçoklarını heyecanlandırıyor.

Baskılı başlayan ev sahibiydi. Deplasman ekibi 6. dakikada hızlı geliyor; İrfan Can’ın adrese teslim pasında Batshuayi çerçeveyi bulamıyordu. Bir o kaledeydi top, bir diğerinde. İlk bölümde izleyenler olarak biz yoruluyorduk. Maç ziyadesiyle gol kokuyordu…

14’te Kanarya öndeydi; en azından bir süreliğine. Mert Hakan kaptığı topu soluyla köşeye harika yollamıştı. VAR yardımıyla gol iptal edilmişti. Karar belli ki çok tartışılacaktı…

24’teki kornerde bu sefer Arao gole yaklaşıyordu. Her kornerde yaşananlar televizyonlarda saatlerce konuşulacaktı. 30’da İrfan Can’ın eliyle müdahalesine VAR yardımıyla penaltı çıkmıştı. Atışı kullanan Belhanda’ya Altay hayır diyordu.
34’te İrfan Can’ın ağlara giden şutunu Rodrigues çizgiden çıkarmıştı. Uzatmalarda Batshuayi’nin filelere giden cılız vuruşunu yine Rodrigues uzaklaştırmıştı. Sol bek Hızır misali iki defa golü engellemişti. Bir şey netti; bu heyecan fırtınasının ikinci yarısı da her şeye gebeydi…

52’deki kornerde Emre’nin savunmadan seken şutu, direğin içinden sahaya dönüyordu. Biraz tıkanan oyuna hocaların müdahaleleri bekleniyordu. 61’de ilk hamle Jesus’tan gelmişti. Mert Hakan ve İrfan Can’ı çıkaran Portekizli hoca, Zajc’la Osayi-Samuel’i sahaya sürmüştü.

76’da presle kaptığı topu Zajc Valencia’ya al da at diyor; gol krallığında zirvede bulunan futbolcu, karşı karşıya pozisyonda çerçeveyi bulamıyordu. Son çeyrekte genç Arda ve King oyundaydı. Montella da hamleler yapıyor; günün kötüleri Belhanda ve Emre Akbaba’yı çıkarıyordu.

81’de defansın gerisine sarkan Svensson, Altay’ın müdahalesiyle yerde kalınca, Palabıyık yine beyaz noktayı gösteriyordu. Oyuna sonradan giren Cherif Ndiaye, 84’te penaltıdan ağları bulmuştu. 89’da Arao’nun kaçırdığı Valencia, skoru eşitlemişti. Başta ofsayt bayrağı kalksa da VAR gol demişti.

Hemen akabinde Arda’nın ortasına yine Valencia vuruyor, Ertaç iyi çıkarıyordu. Uzatmalarda gerginlikten iki takım da organize olamıyor; maç 1-1 berabere bitiyordu. Son düdükten sonra kendisini eleştirmek için sahaya koşarak giren Jesus’a kırmızı kart gösteren Palabıyık, belli ki günlerce konuşulacaktı. Hakikaten bayağı kötü bir gününde olduğunu söylemeli..

Adana’da inanılmaz bir maç geride kaldı. Eski Galatasaraylılardan Belhanda penaltı kaçırdı; Emre ve Onyekuru da çok kötüydü, Badou Ndiaye takımının en iyisiydi. Fenerbahçe’ye gelince… Memleketin en zor deplasmanlarından birinden rahat bir galibiyetle de dönebilirlerdi. Fakat son dakikalarda puanı kurtardılar. Zirvede yara aldılar. Son haftalarda belirgin bir toparlanma dikkat çekiyor.