Gerici eğitimde domino etkisi
Eğitim sistemindeki çatlak her geçen gün derinleşirken Eğitim Sen’in raporu yaşanan sorunları mercek altına aldı. Raporda kamusal eğitimin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanırken çözüm önerilerine yer verildi.
Haber Merkezi
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasının üzerinden bir hafta geçmesine karşın eğitimde iktidar eliyle yaratılan sorunlar çığ gibi büyümeye devam ediyor. Ekonomik krizden ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne, ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES) projesinden iktidarın çocuk işçiliğe uydurduğu kılıf olan Mesleki Eğitim Merkezlerine (MESEM), tasarruf tedbirlerinden okullardaki birçok soruna kadar eğitimde yaşanan kriz derinleşiyor.
Eğitim Sen hazırladığı raporla, eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin tespit ve çözüm önerileri sundu. Raporda eğitimde yaşanan sorunlar, sekiz ayrı başlıkta incelenirken kamusal eğitimin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı
MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ
Raporda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan yeni müfredat ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne ilişkin dikkat çekilen sorunlar şu şekilde:
• Laik ve bilimsel eğitime aykırılık,
• Eleştirel düşünme eksikliği,
• Cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil yaklaşım,
• Bilimsel eğitimin zayıflaması,
• İdeolojik dayatma.
Maarif modeline ilişkin dikkat çekilen sorunlara dair çözüm önerileri ise şöyle sıralandı:
• Bilimsel ve laik eğitim güçlendirilmelidir,
• Eleştirel düşünme becerileri teşvik edilmelidir,
• Çoğulcu ve kapsayıcı bir müfredat hazırlanmalıdır,
• Toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınmalıdır,
• Bilimsel gerçekler müfredata dahil edilmelidir,
• Müfredatta ideolojik dayatmalardan kaçınılmalıdır.
ÇEDES
MEB ve Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğinde hayata geçirilen ÇEDES projesi kapsamında öğrencilere yönelik gerici etkinlikler sürüyor. ÇEDES kapsamında öğrencilerin dini etkinliklere katılımının zorunlu kılındığına dikkat çekilen projenin laik eğitim ilkelerine aykırı olduğu ve zorunlu değerler eğitimi ile de çocukların eleştirel ve bilimsel düşünme becerilerinin gelişimini sınırladığı, ayrıca pedagojik gelişimlerine zarar verdiğine dikkat çekildi. Raporda çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
• Bilimsel ve laik eğitim esas alınmalıdır,
• Farklı inanç gruplarına saygılı olunmalıdır,
• Çok dillilik temelinde anadilde eğitimin önündeki engeller kaldırılmalıdır,
• Eleştirel düşünce becerileri teşvik edilmelidir,
• Laiklik ilkesine uygun eğitim politikaları oluşturulmalıdır.
EKONOMİK KRİZ
İktidar eliyle yaratılan ekonomik kriz gün geçtikçe derinleşirken fatura yurttaşa kesilmeye devam ediyor. Ekonomik krizle birlikte eğitim masraflarının katlandığı, eğitime erişimde eşitsizliklerin yaşandığı, yetersiz beslenme ile sağlık sorunları ve eğitimin niteliğinin ekonomiye bağlık olarak düştüğüne dikkat çekilen raporda şu çözüm önerileri sunuldu:
• Öğrencilere bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek ve temiz su sağlanmalıdır,
• Eğitim bütçesi artırılmalıdır,
• Kamusal eğitim güçlendirilmelidir.
YETERSİZ ÖDENEK
Ülkede eğitim bütçesinin yeterli düzeyde olmadığına dikkat çekilen raporda, okul bütçeleri ve eğitimde ticarileşmenin yarattığı sorunlar da aktarıldı. Raporda eğitim bütçesinin ihtiyaçları karşılamadığı, okullara ayrılan ödeneklerin yetersiz olduğu ve özel okullara ayrılan kaynakların eğitimi ticarileşmesine neden olduğu vurgulandı. Raporda çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
• Eğitim bütçesi artırılmalıdır,
• Okullara ödenek ayrılmalıdır,
• Eğitimin kamusal niteliği güçlendirilmelidir,
• Velilere maddi destek sağlanmalıdır.
ÇALIŞMA KOŞULLARI
Raporda eğitim emekçilerinin çalışma koşullarındaki ve mesleki haklarında yaşanan sorunlar şöyle sıralandı:
• Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yarattığı eşitsizlikler,
• Öğretmen açıkları, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları,
• Çalışma koşulları ağır ve maaşlar yetersiz,
• Yardımcı hizmetli yetersizliği.
Raporda söz konusu sorunlara ilişkin çözüm önerileri ise şöyle aktarıldı:
• Öğretmenlik Meslek Kanunu gözden geçirilmelidir,
• Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik kaldırılmalıdır,
• Maaşlar iyileştirilmelidir,
• Kadrolu hizmetli istihdamı artırılmalıdır.
MESEM
Raporda, iktidarın çocuk işçiliğine uydurduğu kılıf olan ve iş cinayetleriyle gündemden düşmeyen Mesleki Eğitim Merkezi’ne (MESEM) de yer verildi. Raporda mesleki eğitimin, çocuk emeği sömürüsünün aracı haline getirildiği, sosyal ve iş güvencesi eksikliği yaşandığı aynı zamanda da MESEM’in sınıfsal ayrışmayı derinleştirdiğine vurgu yapıldı. Raporda söz konusu sorunlara ilişkin şu çözüm önerileri sunuldu:
• Mesleki eğitimde nitelik artırılmalı,
• Çocuk işçiliği ile mücadele edilmeli,
• Mesleki eğitim yeniden düzenlenmeli.
FİZİKİ YETERSİZLİK
Okullarda yaşanan sorunlara da yer verilen raporda, derslik sayılarının yetersizliği, deprem bölgeleri başta olmak üzere bazı illerde ikili eğitim sisteminin uygulanması, okulların fiziki altyapısının zayıf olduğu aktarıldı.
Raporda çözüm önerilerine şu şekilde yer verildi:
• Yeni derslikler inşa edilmelidir,
• Okulların ayrı binalarda hizmet vermesi sağlanmalıdır,
• Okulların fiziki ve teknolojik altyapısı düzeltilmelidir.
TASARRUF TEDBİRLERİ
Eğitim Sen, ülkede ‘tasarruf tedbirleri’ kapsamında atılan adımlardan en büyük yarayı eğitimin aldığına dikkat çekti. Raporda tasarruf tedbirleri kapsamında sınıfların birleştirildiği böylece sınıfların kalabalıklaştığı, öğretmenlerin norm fazlası haline geldiği, taşımalı eğitimin sınırlandırılarak servis sorunları yaşandığı, okullarda temizlik hizmetlerinin aksadığı, kalıcı yaz saati uygulaması ve öğretmen atamalarının yetersizliği eğitimdeki sorunlar başlığı altında verildi.
Raporda söz konusu sorunlara karşı atılması gereken adımlar şöyle sıralandı:
• Sınıf mevcutları azaltılmalıdır,
• Norm fazlası öğretmenler mağdur edilmemelidir,
• Taşımalı eğitimdeki kısıtlamalar kaldırılmalıdır,
• Kalıcı yaz saati uygulamasına son verilmelidir,
• Gerçek öğretmen ihtiyacı kadar atama yapılmalıdır.
∗∗∗
KENTTE OKUL DA YOK MATERYAL DE
Deprem bölgesinde eğitimde yaşanan sorunlar sürüyor. Eğitim Sen’in Deprem Bölgesi Raporu’na göre, söz konusu bölgelerde okul, eğitim materyali, güvenlik ve hijyen yok. Raporda, okullarda başta bina ve fiziksel altyapı eksikliklerinin tespit edildiği ifade edildi.
Raporda Hatay’da 210 okulun yıkıldığı, 180 okulun orta hasarlı olduğu ve bunlardan 141’i için güçlendirme kararı alındığı ancak 71’inde çalışmaların tamamlandığına dikkat çekildi. Raporda 100 yeni okulun inşa edildiği belirtilirken birçok öğrencinin konteyner okullarda eğitim gördüğü, ikili eğitim süren okullarda ise sınıf mevcutlarının 40 öğrenciye dayandığı aktarıldı. Malatya’da ise 19 ayda yalnızca 13 okulun tamamlandığına dikkat çekilen rapora, okullarda temizlik personelinin bulunmamasından kaynaklı ciddi bir hijyen sorununun yaşandığı ifade edildi.
Raporda, Adıyaman’da ise 4 okulun aynı binada eğitime başladığı belirtildi. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce 28 okul binasının inşaatının tamamlanıp eğitim öğretime açıldığının belirtildiği raporda, "Sadece 5 okulun eksik altyapı sorunları ile açıldığı tespit edilmiştir” denildi.