Gerici müfredata karşı birleştik

Buse İlkin YERLİ

Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) yayımlanan, Talim ve Terbiye Kurulu’nca ise bir çırpıda onaylanan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ne yönelik eğitimcilerin tepkisi sürüyor. “Atatürk ve Cumhuriyet”in seyreltildiği ve “Cihad ve kamil insan” ifadelerinin ders kitaplarına girdiği müfredata karşı eğitimcilerin, bazı siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin ise müfredatın geri çekilmesine ilişkin talebi devam ediyor.

Müfredatı Geri Çekin Platformu tarafından 11 Haziran’da yapılacak olan boykot için geri sayım sürerken Mülkiyeliler Birliği’nde yapılan açıklamada, “Ben yaptım, oldu zihniyetine” karşı mücadele edildiğine dikkat çekildi.

BİAT EDEN NESİL İSTENİYOR

Müfredatı Geri Çekin Platformu tarafından yapılan açıklamada, eğitim sisteminin siyasal iktidarların nasıl bir yurttaş yetiştirmek istediklerini gösterdikleri önemli bir alan olduğu ifade edildi. Açıklamada, “En önemli öğesini ise müfredat oluşturmaktadır. Çünkü müfredat ya da öğretim programları, devlet tarafından okulda öğretmenin bir konuyu hangi içerikte, ne tür koşullarda, nasıl ve hangi yöntemlerle anlatacağını, neye dikkat edip neyi öne çıkaracağını belirleyen eğitsel planlardır. İçerdikleri kadar içermedikleri de bu açıdan önemlidir. ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adıyla hayata geçirilen müfredat programı, tam da bu sebeple mevcut hükümetin siyasal-ideolojik yaklaşımına ‘biat ve itaat’i merkezine alan bir nesil yetiştirme programıdır” denildi.

Açıklamada, “100 yıl öncesinin hayalini 100 yıl sonrasının hedefi olarak planlayan, toplumsal fayda ve çocuğun üstün yararı ilkelerini değil, siyasal çıkarları merkezine alan, ‘fıtrat, şükür, kanaat, cedel, medevvet, iffet, haram, helal’ gibi ve daha birçok dini söylemlerle bilimsel-özgür düşünceyi, evrensel değerleri ortadan kaldırıp itiraz edebilen değil rıza gösteren nesiller yetiştirmeyi planlayan, sorgulayan, eleştiren bireyler yerine ‘erdem-değer-eylem’ yaklaşımı ile ‘kamil insan’ adı altında fıtrat ve şükrü model alan, kamusal eğitimin yerine piyasacı eğitimi rehber edinen, laikliğe, bilime, demokratik eğitime karşı olan bu müfredatı reddediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

BOYKOT UYARI EYLEMİ OLACAK

Müfredatı Geri Çekin Platformu’nun örgütlenme sürecini BirGün’e anlatan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, platformun 25 meslek örgütü işbirliğinde kurulduğuna dikkat çekti. Irmak, “Eğitim Sen olarak boykot ve beraberindeki eylem faaliyetlerin güçlendirilmesi, koordinasyon ve sekretarya görevini üstlendik. Platform olarak 11 Haziran’da çocuklarımızı göndermeme kararı ve kent meydanlarında kitlesel açıklamalar yapma kararı aldık. Ana temamız, ‘Uyarıyoruz, bilim karşıtı müfredatı reddediyoruz, geri geçin’ şeklinde” dedi.

11 Haziran’daki eylemlerin bir uyarı eylemi özelliği taşıdığına dikkat çeken Irmak, “Bakanlık şayet platformun uyarı eylemini dikkate almazsa okulların açıklamasıyla birlikte farklı eylem biçimleri de olacak” diye konuştu. Müfredatı Geri Çekin Platformu’nun birlikte hareket etme düşüncesi üzerine kurulduğunu söyleyen Irmak, “Parçalı ve kopuk hareket etmenin etkili olmadığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ya da iktidarın ciddiye almadığı düşüncesi üzerine parçaları bir araya getirerek birlik olmaya karar verdik. Platformun oluşumunda Eğitim Sen’in katkıları oldu. Eğitim Sen, platformun boykot kararına yönelik okullarda bildiri dağıtarak çağrıda bulunuyor. Alan faaliyetlerinin örgütlenmesinde de rol alıyoruz, diğer yapılar da 81 ilde bir araya gelerek ayrı ayrı boykot için çalışmalar yapıyor” ifadelerini kullandı.

Platforma giderek katılımın arttığını söyleyen Irmak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in müfredat eleştirilerine yönelik “Eleştiriler ideolojiktir” açıklamasına güçlü yanıt verilmesi gerektiğine dikkat çekti.