Çoğu zaman oldukça inandırıcı olan bu rüyalarda, rüya dilimi ne kadarsa o kadar özlem giderilir

Geride kalanın veli nimeti

ALEV KARADUMAN - karadumanalev@gmail.com

Döndüre çevire bir türlü rasyonel bir açıklamasını yapamadığımız hayata daha basit bir şekilde bakmaya başlarsak... Başlangıcında doğduğumuz için yaşadığımızı, sonrasında sevdiklerimiz tarafından yaşatıldığımızı, yetişkinlikte de sevdiklerimizle daha çok olabilmek için hayatta kalma çabamızı anlamak çok da zor değil. Ama insanlar; sevdiklerimiz; kimse söz vermedi, isteselerdi bile zaten dilleri dönmezdi. Ölüm elbet bir gün çıkıp gelecek olan idi, ama sevdiklerimizi kaybettikten sonraki o cıllız teselli, en ii si rüyalarımıza çıkıp gelmeleri...

Çoğu zaman oldukça inandırıcı olan bu rüyalarda, rüya dilimi ne kadarsa o kadar özlem giderilir. Mutluluktan ağlatan, yeniden uyuyup aynı rüyaya uyanma isteği oluşturan rüyalardır bunlar; bir nevi geride kalmışın veli nimeti... “Rüyanızda bir kimsenin öldüğünü görmüşseniz, bu rüya etrafınızda olumsuz yorumları ve olumsuz tavırlarıyla enerjinizi çalan birisi olduğunun işaretidir.” diyor www.ruyadaolmusbirinigormek.com’un editörleri. Başkalarının kendi yakınları ile ilgili rüyalarını araştırmak için gezinirken buldum bu ilginç siteyi... Sol barında ‘Rüyada ölü yıkamak, rüyada ölüye sarılmak, rüyada ölen eşi görmek, rüyada ölen arkadaşı görmek, rüyada ölmüş birini canlı görmek’ gibi müstesna başlıklar bulunurken, sağ tarafta ise ayakları kefenin altından gözüken ölü bedenler görsel olarak seçilmiş -yazıların cazibesini arttırmak için tabii ki (!)-

Halbuki sevdikleri ile rüyalarda buluşma şansına sahip insanlar bilirler ki, son nefesini tüketmiş o ‘ceset’ler sevdiklerimiz olduğu sürece ne korkulan, ne kaçılandır. Onlardan bahsederken rüyama geldi, rüyama girdi şeklinde konuşmamız ise tesadüf değil, inanmak istemeyiz gittiklerine, bir yerlerde hala bir irade olarak var olduklarına inanmak gelir içimizden. Hatta kayıbın ilk zamanlarında olur da birisinin rüyasına girerse heyecanla sevinçle anlatılır rüya başkalarına; diğerleri de sanki ondan bir haber alacakmışçasına heyecanla ‘Nasıl gördün?’, ‘Nasıldı?’ diye sorarlar. Ama sonra zaman geçer, herkesin rüyası kendine kalır. Herkes kendi bekleyişine geçer, gizli gizli umut eder uykuya yaklaştığı her an. Gördüğünüzde de öyle büyük sohbetler edilmez hani; nasılsın iyi misin? Biraz gülüşmek, biraz sarılmak... Ama öyle mutlu eder ki o an insanı, hayatın artık sittin sine sunamayacağı bir incidir çünkü karşınızda duran. Seneler ilerledikçe ‘Kalkmam gerek’ler başlar, zengin kalkışıyla ayrılırlar 3-4 saniyelik ikinci üçüncü baharlarından...

“Rüyada annenizi devamlı görmek, kendinize olan güveninizi kaybettiğinize, nadiren görmek ise, annenizle duygusal ilişkilerinizin iyi olduğuna” diyor hayatın sırrını kavramış sitenin editörleri. Ama bir noktaya iyi işaret ediyorlar ki, o da yakınlarını sürekli rüyalarında görmeye nail olanlar diye bir gerçeğin oluşu. Bu kişiler için hayat nisbeten daha kolaydır ama özlemleri daha da derinleşebilir. Keza her kavuşmalarından sonra, telefonun tuşları aracılığıyla arayıp, sanki yaşıyorlarmışcasına “Dün gece rüyamda seni gördüm, şöyle şöyle böyle böyle idin” demek isterken bulurlar kendilerini. Eskiden hep elimizin altında olan ama artık kimseye anlatamadığımız.... Görebilenler ve göremeyenler olarak hazin bir ayrılık vardır bir de yakınlarını kaybedenler arasında. Her zaman görebilenlerde minnettar bir gurur, göremeyenlerde ise sessiz bir soruş... Çünkü sonradan bahşedilmiş vedadır o rüyalar; ve sürekli görebilen şanslılar için ise sadece vedalar arasındaki yaşamı doldurup, tekrardan anlatmaktır onu dizinin dibinde bir evrende bulduğunda.

“Rüyada ölmüş birine sarılmak, rüyayı gören kişi için hayırlı değildir ve hayırsız olayların gelişeceğine gebedir” diyor kılavuzumuz. Halbuki teyzelerimize amcalarımıza göre, vakit hayır işleme vaktidir. Onların tek ihtiyacının dua olduğu rivayet edilir ve kişinin yapacağı hayırlar, iyilikler ve duaların onların ruhlarını beslediği... ‘Rahmet için gelmiştir, dilenciye para ver ya da bir aç doyur’ diye o yüzden telkin edilir uykudan yeni uyanmış hala şaşkın bakışlarımız. Oysa ne uyanmayı ne de hayır peşinde koşmayı istememiştik biz; gözlerimizi sıkı sıkı kapatmıştık, biraz daha sürsün istemiştik sadece...

Çünkü unutulmaktan korktuğumuz için ölmemek, unutmaktan korktuğumuz için de rüyalarda kalmak istemiştik. Hele hele bir yerlerde kavuşacaklarına dair umutları kalmamışlar var ki; onların tek tesellisi, unutmamanın tek garantisi.... Fazlası da değil hani; gülüşünü, bakışını, sevgisini, işte tüm inceliklerini...