Travmatik Stres Kongresi’nin ilk gününde küresel tramvalar ve mülteci çocukların durumu konuşuldu. Travmaların sınır ötesine taşındığını vurgulayan uzmanlar, mülteci çocukların özellikle korunması gerektiğini vurguladı

Gezegenimizi travmatize ettik

Mülteci ruh sağlığı konusunda bir farkındalık yaratılması, bu alandaki bilgi ve beceri akışının sağlanması amacıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek olan Türkiye Travmatik Stres Kongresi’nin ilk gününde mülteci çocuklar ve küresel travmalar konuşuldu.

Aynı travmalarla örseleniyoruz
Travmanın dünya çapında etkilerine vurgu yapan Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, “Dünya üzerinde bulunduğumuz 160 milyon yılın büyük bir bölümünde gezegenimizi travmatize ettik. Savaşlar, terör olayları, göç hareketleri, mülteci kampları, trafik kazaları, işçi ölümleri, işsizlik, gelir dağılımındaki uçurum, intihar vakaları, sınır duvarları, doğal afetler ve daha nice alanda yaşanan büyük travmalar tüm dünya insanlarını etkiliyor. Küresel dinamikler gösteriyor ki mekânsal değişimler hayatla ilgili çizgimizde farklılık göstermiyor. Aynı dünyada aynı travmalarla örseleniyoruz” diye konuştu.

gezegenimizi-travmatize-ettik-539938-1.
9 Aralık’ta sona erecek kongrede “Toplum Ruh Sağlığı Boyutuyla Savaş, Göç ve Mültecilik” teması tüm yönleriyle tartışılacak.



Mülteci çocukları korumak zorundayız
Kocaeli Üniversitesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun ise, mülteci çocukların göç öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşadıkları travmatik deneyimlere dikkat çekti. Coşkun, “Tüm insanlığın gözlerini kapadığı bir dram yaşanıyor. Savaş nedeniyle Türkiye’ye göçen 2.9 milyonu aşkın Suriyeli mülteci var. Bu sayının 1.2 milyonunu çocuklar oluşturuyor ve 870 bini okul çağında. Bu çocuklar her türlü istismara açık, zor yaşam koşulları altında hayatta kalmaya çalışıyor. Bu yüzden sosyal ve ruhsal gelişimlerinde kalıcı örselenmeler meydana geliyor. Şunu unutmayalım; çocukların seçme şansı yok ama biz onları korumak zorundayız” ifadelerini kullandı.