Gezi Davası, sanıklar hakkında verilen beraat kararlarının bozulması kararının ardından bugün tekrar görülmeye başlandı. Sanıklar ve avukatların beyanlarıyla başlayan davada, duruşma savcısı, Çarşı davası dosyasının incelenmesini ve Kavala'nın tutukluluk durumunun devamına karar verilmesini talep etti. Oy çokluğuyla Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Gezi Davası | Kavala'nın tutukluluğuna devam kararı verildi, duruşma 6 Ağustos'a ertelendi

Dilan ESEN

Gezi Davası Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin sanıklar hakkında verilen beraat kararlarını bozmasının ardından bugün tekrar görülmeye başlandı. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde saat 10.00’da görülmeye başlanan dava, yargılananların ve avukatların beyanlarının dinlenmesiyle başladı. Beyanların tamamlanmasının ardından duruşma savcısı, Çarşı davası dosyasının incelenmesini ve Kavala'nın tutukluluk durumunun devamına karar verilmesini talep etti.

Verilen ara karara göre, Osman Kavala'nın oy çokluğuyla tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme Başkanı, karara muhalefet şerhi koyduğunu açıkladı. Hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar hakkındaki bu kararın devamına hükmedildi. Çarşı davası dosyasının mahkemesinden istenmesine karar verildi. Çarşı dosyasıyla Gezi davasının aralarında bağlantı olup olmadığı incelenecek. Buna göre, iki davanın birleştirilip birleştirilmeyeceğine karar verilecek.

Bir sonraki duruşma 6 Ağustos'ta gerçekleştirilecek.

Tutuksuz yargılanan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay ile çok sayıda avukat, milletvekilleri ve uluslararası gözlemciler salonda yerini aldı. Osman Kavala duruşmaya cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Duruşmayı, CHP Milletvekili Turan Aydoğan, Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, TİP Milletvekili Ahmet Şık, CHP'li Kadir Gökmen Öğüt, HDP Milletvekili Sezai Temelli de takip etti.

gezi-davasi-kavala-nin-tutukluluguna-devam-karari-verildi-durusma-6-agustos-a-ertelendi-878507-1.
Fotoğraf: BirGün

'GEZİ UMUTTUR, UMUT YARGILANAMAZ'

Verilen ara kararın ardından sanık avukatlarından Evren İşler, şunları söyledi:

"Hepinizin takip ettiği gibi Osman Kavala'nın tutuk halinin devamına karar verildi. İki dosyanın birleştirilmesine yönelik kararlar vardı. Bu kararların neden hukuka aykırı olduğunu ve birleştirme mantığının hukuk açısından ne denli yanlış olduğunu anlattık. Anladıklarını umut ediyoruz. Bugünü arkadaşlarımızın sanık olarak söz aldıklarında söylediklerini tekrar ederek bitirebiliriz: Gezi umuttur, umut yargılanamaz. Biz kiminle birleştirilse birleştirsinler Gezi'nin bütün renklerini savunmaya, Gezi'deki talepleri savunmaya devam edeceğiz."


CANLI BLOG

15.10: MAHKEME ARA KARARI AÇIKLADI

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, birleştirme hususunun değerlendirilmesi için Çarşı davası dosyasının istenmesine karar verdi. Mahkeme oy çokluğu ile Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmederek bir sonraki duruşmanın 6 Ağustos 2021'de görülmesine karar verdi.

13.16 DURUŞMAYA YARIM SAAT ARA VERİLDİ

Sanıkların ve avukatlarının beyanları tamamlandı. Duruşmaya en az yarım saatlik bir karar arası verildi.

13.04: KAVALA'NIN AVUKATI TOLGA DENİZ AYTÖRE: Birisi bana Çarşı dosyasıyla bu dosya arasında nasıl bir irtibat olduğunu anlatabilir mi? Bunun tek bir sebebi var: Kitlesel yargılamalarla kalabalık oluşturularak Kavala'nın tutukluğunu uzatılmaya çalışılıyor. Bir insanın kaç şüphesinden bahsetmek için ortada bir suçlama olması lazım. Ortada bir suçlama yok. Bazı davalar toplumun utanç duyduğu davalardır. Gerekçeleri siyasi önyargılardır.

12.55: KAVALA'NIN AVUKATI KÖKSAL BAYRAKTAR: Herhangi bir savcı, herhangi bir yargıç, herhangi bir avukat sanığın alacağı cezaya göre tutukluluğu ölçülüdür dememiştir. Bu verilecek kararın önceden beyanıdır. O zaman bu mantıkla gidersek Osman Kavala 15 yıl tutuklu kalacak. Böyle mantık olur mu? Bu mantık bizi çağdaş adalet anlayışından uzaklaştırıyor. Müvekkilim tam 43 ay üç gündür yani tam 1811 gündür tutuklu. Bu tutukluluğu içinde cezaevinde söylenen ya da söylenmeyen pandemi salgınları, hastalık salgınları vardır. Müvekkilim sadece fiziken değil ruhen de yıpranmış durumdadır. Her gün hastalıkla yüz yüze yaşamaktadır. AİHM, bu tutukluluğun dayandığı eylemde şiddete başvurma yöntemi görülmemektedir diyor. Uzatılmış tutukluluk terimini kullanıyor AİHM. Bu terim içinde kast vardır, objektiflikten uzaklaşma vardır. Bir kişinin cezaevinde tek bir odada tek başına bırakılması daha ne kadar sürecek?

'CASUSLUK SUÇLAMASIYLA İLGİLİ BULGU OLMADIĞINI İDDİANAMEYİ HAZIRLAYAN SAVCI DA BİLİYOR'

12.50: OSMAN KAVALA TEKRAR SÖZ ALDI

Savcı taleplerinin ardından Osman Kavala tekrar söz aldı. "Davaların birleştirilmesiyle, Gezi olaylarının hükümeti devirmeye yönelik bir komplo olduğu senaryosu temelinde 3,5 yıl önce başlayan yargı süreci yeni bir aşamaya girecek" ifadelerini kullanana Kavala, şöyle devam etti:

"Daha önce hatırlattığım gibi Gezi İddianamesi senaryosunun telifi FETÖ üyeliğinden yargılanan Emniyet ve Yargı mensuplarına ait. İddianamenin ekinde bulunan 14 ve 15 Haziran 2013 tarihli yazılardan görüleceği gibi, Gezi olaylarının benim baş aktörlerinden olduğum bir komplo olduğu kurgusu Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nda üretilmiş. Adalet dışı gerekçelerle gerçekleştirilen ve adaleti yanıltmak amacıyla kullanılan hukuksuz dinlemeleri yapanlar da aynı ekip. Gezi protestolarının bir komplo olduğu kurgusu iktidarca benimsendiği ve siyaseten kullanıldığı için, bu anlatıya ters düşen beraat kararlarının bozulması benim için şaşırtıcı olmadı. Gene bu anlatı gereği, bir komplo olarak Gezi protestolarını planladığım, yönettiğim ve finanse ettiğim algısının canlı tutulması için; aleyhime hiçbir delil olmamasına rağmen, Gezi davasından beraat etmiş olmama rağmen, AİHM’nin tutuklanmamın hak ihlali olduğuna hükmetmesi ve derhal serbest bırakılmamı talep etmesine rağmen, cezaevinde tutulmam gerekli görüldü. Suçlamalar değişiyor, bayrak yarışlarında bayrağın elden ele geçmesi gibi farklı yargıçlar ve mahkemeler yere düşürmeden tutukluluğumu birbirlerine geçiriyorlar. AİHM kararının etrafından dolanmak için icat edilmiş olduğu aleni hale gelmiş olan casusluk suçlamasıyla ilgili hiçbir bulgu olmadığını iddianameyi hazırlayan savcı da biliyor, hatta itiraf ediyor. Bir taraftan bu durumu, casusluk faaliyetlerinin çok gizli yürütülmüş olmasıyla açıklıyor. Aynen Arthur Miller’ın McCarthy döneminde kaleme aldığı “Cadı Kazanı” adlı oyunda, savcının doğası gereği görülemeyecek bir faaliyet olduğundan cadılık suçlaması için delil ve tanık aranmasına gerek olmadığını söylemesi gibi. Diğer taraftan da, sivil toplum kuruluşlarının casusluk için kullanıldığına dair demokrasi karşıtı bir komplo teorisine başvurarak, sözlük anlamından farklı bir casusluk suçu kavramı geliştiriyor. İddianamedeki casusluk tanımı, yasalarımızdakinden oldukça farklı. Muğlaklığı ve keyfi uygulamalara müsait olması bakımından Almanya’da Nazi döneminde casusluk suçlamaları için kullanılan “Landesverrat”, yani devlete ihanet kavramını hatırlatıyor. O dönem Almanya’sında halkın vicdanına uygun biçimde hareket etmediği için cezalandırılması düşünülen kişinin eylemi yasalardaki suç tanımına girmiyor ise yargıcın görevi en kullanışlı yasayı seçerek o kişiyi cezalandırmaktı. Siyaset yargı sürecinin her aşamasında etkiliydi, halkın vicdanının ne olması gerektiğini belirlemekte, hatalı bulduğu mahkeme kararlarını düzeltmekteydi. Örneğin Nazi rejimini eleştiren rahip Martin Niemöller’in beraat kararı siyaset tarafından sakıncalı bulunduğundan, kendisi savaş bitene kadar toplama kampında tutulmuştu. 1947 yılında yürütülmüş olan Nazi dönemi yargıç ve savcılarının yargılandığı Adalet Davası’nda “suikastçının hançeri, yargı görevlisinin cübbesi altında gizlenmişti” değerlendirilmesi yapılmıştı. AİHM’nin tespit ettiği gibi yetkiyi kötüye kullanarak kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakmak ve bu davranışı devam ettirebilmek için yasaların dışına çıkarak adaleti yanıltmak da, yukarıdaki değerlendirmeyi düşündürmektedir. Bu eyleme son vermenizi ümit ediyorum."

gezi-davasi-bozma-kararlarinin-ardindan-tekrar-goruluyor-savci-kavala-nin-tutuklulugunun-devamini-istedi-878386-1.
Fotoğraf: Arşiv - Tarık Tolunay

12.45: Duruşma savcısı, Çarşı davası dosyasının incelenmesini ve Kavala'nın tutukluluk durumunun devamına karar verilmesini talep etti.

14.40: Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'nın avukatları istinaf kararında belirtilen eksillerin giderilmesi talebinde bulundu.

12.23: DURUŞMA AVUKAT BEYANLARIYLA DEVAM EDİYOR

Mahkeme heyetinin verdiği 20 dakikalık aranın ardından, Gezi Davası’na avukatların birleştirme kararına dair beyanlarıyla devam ediliyor.

gezi-davasi-bozma-kararlarinin-ardindan-tekrar-goruluyor-gezi-yi-kirletemezsiniz-878374-1.
Çizim: Arşiv - Zeynep Özatalay

'İSTİNAF MAHKEMESİ BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ MI?'

OSMAN KAVALA'NIN AVUKATI KÖKSAL BAYRAKTAR: Bu dava, çarşı davası bizimle ilgili değil ki. Çarşı davasını bilmiyorum, kimler sanıktır bilmiyorum. İstinaf 3. Ceza Dairesi nasıl biliyor? Yargıtay dairesi nasıl biliyor? Yargının tarafsızlığından ve bağımsızlığından bahsediyoruz. Gerçekten istinaf mahkemesi bağımsız ve tarafsız mı? Beraat kararı alınmış, diyor ki çarşıyla bunu karşılaştırın. O zaman ben kendimi savunamayacak durumdayım. Birleştirme kararı hukuka aykırı bir karardır. Çarşı davasını buraya getirirseniz, 35 sanık var orada. Bu kadar yoğun bir mesainin içine bir de o davayı getireceksiniz. Bir zamanlar DEV-YOL ve DEV-GENÇ davaları vardı. Yıllarca sürdü. Onlar bile sıkıyönetim döneminde tutuksuz yargılandılar. Ama benim müvekkilim tutuklu.

İNANÇ EKMEKÇİ'NİN AVUKATI AYNUR TUNCEL YAZGAN: Müvekkilim operasyonun başladığı gece yani 16 Kasım 2018'de annesini kaybetti. Sonrasında yurtdışındaki babasının yanına gitti. Ardından eşi yurtdışında olduğu için çocuğuyla onun yanına gitti. Anayasa insanlara seyahat özgürlüğü hakkı veriyor. İnanç Hanım kaçmadı. Gelebilseydi beraat edecekti. Almanya'da işe girdi. Heyet değişince gıyabi tutuklama nedeniyle yakalama çıktı. İstinabenin uygulanmasını talep ediyoruz.

MEMET ALİ ALABORA'NIN AVUKATI KAAN KARCILIOĞLU: Bu konuyla ilgili soruşturmalar yürütülmüş takipsizlik kararları verilmişti. Birleştirme konusunda da birleştirilmeye gerek olmadığı kanaatindeyiz.Müvekkilimin oluğu söylenen konuşma kayıtlarının incelenmesini istiyoruz.

11.52: Avukat beyanlarının tamamlanmasının ardından duruşmaya 20 dakika ara verildi.

11.20: Sanıkların bozma kararına karşı ifadelerinin ardından avukatların dinlenmesine geçildi.

YİĞİT AKSAKOĞLU'NUN AVUKATI SERDAR LAÇİN: Müvekkil hakkında AYM kararı var. Kararda, kuvvetli suç şüphesi olmadığını belirtti, müvekkilin şiddet kullanmadığı, azmettirmediği, şiddet eylemlerini desteklemediği belirtildi. Ama adli kontrol kararı verilirken bunlar dikkate alınmadı. Bunun kaldırılması talebini tekrarlıyorum.

MİNE ÖZERDEN'İN AVUKATI TUĞÇE DUYGU KÖKSAL: Müvekkilim koronavirüs aşısı etkileriyle nedeniyle istirahat raporu aldı, kendisi Türkiye'den de dışarı çıkmadı ama hakkında adli kontrol kararı verildi.

ÇİĞDEM MATER'İN AVUKATI HÜRREM SÖNMEZ: Müvekkilim zaten çekmediği bir filmle ilgili olarak savcının hayalinde yarattığı bir filmden dolayı hükümeti devirmeye teşebbüsten yargılandı ve beraat etti. Savcının hayalindekini değil ama kendi hayalini gerçekleştirmek üzere yurtdışına çıktı, pandemi nedeniyle dönemedi.

AVUKAT TORA PEKİN: DELİL TOPLAMAK İÇİN SÜRE TALEBİMİZ VAR

Ali Hakan Altınay'ın avukatı Tora Pekin: Sanıkların yararına delil toplanmaması istinafı asla ve asla rahatsız etmiyor. Ama şimdi "hükme esas alınmayan savcılık delillerinin değerlendirilmemesini" istiyor. Bu aşamada delil toplamak için süre talebimiz var.

AVUKAT İLKİZ: BU DAVA HUKUK GARABETİDİR, BİR UTANÇTIR

Mücella Yapıcı, Can Atalay ve Tayfun Hahraman’ın vekili Fikret İlkiz, şöyle konuştu:

"Beraat kararına karşı bozma kararına direnme hakkınızı vermeyen bir hukuk içinde üçüncü ceza dairesi bu hakkın önüne geçmek için karar verdi. Gerekseydi, istinaf ceza dairesi duruşma açar, o dosyayı açar, Yargıtay'a gitmeden ya da yerel mahkemeye göndermeden önce değerlendirirdi. Siz ne hakla ilk derece mahkemenizde tartışın diyorsunuz? Size direnme hakkı vermeyen bir hukuk sistemi içinde biz ceza dairesi hakkında ne dersek diyelim. Size diyorlarki "bütün dosyaları birleştirin." Biz durduğumuz yerde duruyoruz, Osman Kavala da. Mücella Yapıcı hakkında beraat kararı kesinleşti, buna itiraz etmediler. Ama öncesinde mahkeme iki kez iddianameyi iade etti. Üçüncü kez aynı isnatlarla bir sanığı yargılamış olacaksınız. Siz bizim müvekkillerimiz için yurtdışı yasağı koydunuz. Dava ilk açıldığında bizim hakkımızda tutuklama ya da adli kontrol tedbiri istenmemişti. Ama siz verdiniz. Gezi davasının bugün içinde bulunduğu duruma bakarsanız birleştirilmelerle bir mahkumiyet kararı verilmesine ilişkin bir karar asla hukuki değildir. Gezi demeden siyasal demeç vermediğiniz bir durumda bu dava hukuk garabetidir, bir utançtır."

gezi-davasi-bozma-kararlarinin-ardindan-tekrar-goruluyor-gezi-yi-kirletemezsiniz-878363-1.
Fotoğraf: BirGün

10.57: Mahekeme başkanı, sanıklara bozma kararına karşı ne söyleyeceğini sordu.

OSMAN KAVALA: BOZMA KARARI 8 YIL ÖNCEKİ SENARYOYU CANLANDIRMA TEŞEBBÜSÜDÜR

"Bozma kararının altında yatan asıl gerekçe, farklı davaların birleştirilmesinin önünü açmaktır. Bozma kararında ne beni ne diğer suçlananları suçla ilişkilendirecek bir öge bulunmuyor. Asıl gerekçe farklı davaları birleştirmenin önünü açmak. Anladığım kadarıyla bu siyasi davalarda algı yaratmak için elverişli bir yöntem. Beraat kararının bozulması davaların birleştirilmesi için atılan bir adımdır. Davaların birleştirilmesi de 8 yıl önce algı yaratmak için hazırlanmış ama mahkemelerin verdiği beraat kararıyla inandırıcılığını kaybetmiş bir senaryoyu canlandırma teşebbüsü olacaktır. Hiçbir delile dayandırılmadan benim ve diğer sanıkların hükümeti devirmek için gizli bir yapılanma içinde olduğumuz iddia ediliyor. Eğer Çarşı ile birleştirilirse siyasi amaçlarla yapılan bu suçlama örneğinin çarpıcı öğesi ortaya çıkacaktır."

TAYFUN KAHRAMAN: Daha önceki savunmamda da belirtildiği üzere, bu dosyada hiçbir şekilde hukuki olarak değerlendirilebilecek bir iddia bulunmamakta. Gezi direnişi ve direnişe katılanların tümü bizim nezdimizde yargılanıyor. Türkiye'nin demokrasi tarihinin en temel şartlarından biri olan bu sürecin bizler nezdinde yargılanması kabul edilemez. Beraat kararında ısrarcı olmanızı bekliyoruz.

MÜCELLA YAPICI: Bozma ilanını reddediyorum. Beraatimi talep ediyorum. Ben iki kere beraat etmiş, beraati kesinleşmiş biriyim. Bu kararın derhal geri alınmasını talep ediyorum.

CAN ATALAY: Ben bu karara uymak zorundayım" diye başladınız. Ama şunu anımsatmak isterim. Bozma sonrası serbestlik uyarınca bu dosyadan beraat kararı verilmesi gerektiği açık. Bozma kararına uymak zorunda olabilirsiniz ama bozma sonrası serbestlik ve uyma sonrası serbestlik ilkeleri gereğince beraat kararı vermeniz gerekir. Beraat kararı temyiz görmeden savcılık makamı temyiz etmeden kesinleşti. Yargıtay gökyüzünün altındaki her şeyi dosyadaymış gibi toplamaya çalışıyor. Tayfun Kahraman hakkında takipsizlik kararı var. Savcılık makamı "yeni delil buldum" diye kaldırmayı talep edebilir ama bunun hukukla alakasının olmayacağı açık. Bu dosyada bir şey beklenmeden beraat verilmeli. Biz gölgede kalıp yorganı başımıza çekip bize beraat verin demiyoruz. Bizim müdafilerimiz istinafa giden 30 ACM kararını beğenmediler. Böyle beraat kararı olmaz diyerek istinafta böyle beraat olmaz dediler. Şahane bir istinaf dilekçesiyle "esasa girilerek beraat verilmeli" dediler. Bir önceki yargılamada beraat denene kadar hepimiz mahkumiyet bekliyorduk. Gerekçe yazılmadan mahkumiyet verebilirdi. Şu an Kavala gibi cezaevinde olabilirdik. Türkiye'de hukuka ilişkin içtihat üretir Yargıtay. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'ni Fethullahçılara kim emanet etti tartışmasını açmıyorum. Ama bizim dosyamızı açan o. Yargıtay 16. Ceza Dairesi de bunda kendisini ilgilendiren hiçbir şey yokmuş gibi, kendi dosyasında yine olmayan bir hususu çekip alıyor ve diyor ki "Burada örgüt var bu örgütün araştırılması gerekir. Daha dün Fethullahçı çeteyle ilgili içtihadını değiştirmiş, yumuşatmış olan Yargıtay 16. Ceza Dairesi "Ooo! Gezi mi dediniz? Gökyüzünün altındaki her şey bunlara yapışacak" diyor. Burada söylemediklerini suçu söylemek istiyorum. Kavala'yı ilk tutukladıkları an itibariyle tek soruşturma vardı. Beraat edince cezaevi nizamiyesinden çıkamadan "Yok bunun hakkında 15 Temmuz vardı o soruşturmadan şey yapıyoruz" dediler. Sabahına bu ülkenin en üst makamı Cumhurbaşkanı Erdoğan kükredi. "El çabukluğu marifetiyle beraat ettirdiler, ben bu işi böyle bırakmam" dedi. Bırakmasın. Yargıya bu kadar açıktan müdahale varken bu ülkede yaşayamayız. Türkiye'nin en onurlu direnişini, Cumhuriyet tarihinin en yaygın halk tepkisini Fethullahçı çeteyle ilişkilendirilmesine izin veremeyiz. Gezi direnişi bu ülkenin kendi halklarının kendi haklarına sahip çıkışının nişanesidir. Ülkenin 12 Eylül cuntasından tamamen çıktığının tabelasıdır. Özgürlüğün, eşitliğin, adaletin bir ihtimal olduğunun kanıtıdır Gezi. Gezi direnişi hem bu ülkenin hem memleketin hem bizim insanlarımızın kendi kaderini tayin hakkı, kendi kaderine sahip çıkma iradesidir. Bu iddianameler Fethullahçı çeteyle suç ortaklığıdır. Biz geziyi savunmaya devam edeceğiz.

10:45: Kalabalık nedeniyle duruşmaya 10 dakika ara verilmesinin ardından mahkeme heyeti tekrar salona döndü. İstinaf mahkemesinin bozma kararını okuyan mahkeme başkanı, tutuksuz sanıkları, Osman Kavala'yı ve avukatları dinleyeceğini söyledi.

10:00: DURUŞMAYA BAŞLAMADAN ARA VERİLDİ

Dava başlamadan önce mübaşir aracılığıyla haber yollayan mahkeme başkanı, izleyiciler salondan çıkmadan duruşmanın başlamayacağını duyurdu. Salondakilerin yerinden ayrılmaması üzerine mahkeme heyeti salondaki yerini aldı ancak Başkan, bu şartlarda duruşmaya devam edilemeyeceğini, nispeten daha uygun hale getirilmesi gerektiğini söyledi.


'DAYANIŞMA VE EMEK YARGILANAMAZ'

Dava öncesi Taksim Dayanışması, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.

Gezi direnişinin mesnetsiz ithamlarla üçüncü kez karalanmak istendiği kaydedilen Taksim Dayanışması açıklamasında ise şunlar dile getirildi:

“Gezi Direnişi mesnetsiz ithamlarla 3. kez karalanmak isteniyor. Barışçıl direnişin meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılmak isteniyor. Taksim Dayanışması olarak son derece açık ve net ifade ettiğimizi yeniliyoruz: Geziyi kirletemezsiniz. Geziyi suçla anılan bir eyleme dönüştürmenize izin vermeyeceğiz. Sipariş senaryolarla demokratik hak ve taleplerimizi, Abdocan'ın Ethem'in, Ali İsmail’in, Berkinin düşlerinin kirletilmesine izin vermeyeceğiz. Polise şiddet emri verenler, bu şiddete emir verenler, koruyan kollayanlar yargılanmalıdır. Demokrasiye güç vermiş milyonlarca yurttaşımız yargılanmak isteniyor. Dava geri çekilmeli, arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmesi, Osman Kavala serbest bırakılmalıdır.Taksim Dayanışması'nda suç örgütü çıkarmaya çalışarak kendi hukuksuzluklarını örtmeye çalışanlara bir kez daha sesleniyoruz: Dayanışma ve emek yargılanamaz.”

Açıklamada söz alan dava avukatlarından İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Gezinin bitmek bilmeyen davalar silsilesiyle gözdağına çevrilmesi amacını taşıyor” dedi. Durakoğlu, şunları söyledi:

“2013'te bu yana siyasal stratejinin yargı eliyle uygulaması anlamını taşıyan 3. Versiyonu başlayacak. Gezinin bitmek bilmeyen davalar silsilesiyle gözdağına çevrilmesi amacını taşıyor. Fetö delil uydururken uydurulmuş delillerin kıymetli kılındığı bir davadır. İçerikten yoksun kanıtsız bir davadır ki kendi heyetlerini bile ikna edemiyorlar. Bu dava da beraatla sonuçlanacaktır. Geziyi onurla taşıyacağız.”

birlestirme-kararinin-ardindan-gezi-davasinin-ilk-durusmasi-bugun-gezi-yi-kirletemezsiniz-878273-1.
Fotoğraf: BirGün

GEZİ PARKI DAVASI’NDA BİRLEŞTİRME KARARI

22 Ocak'ta bu dosyadan yargılanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden, Hakan Altınay, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi ve Mine Özerden hakkındaki beraat kararları İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu.

Sanıklar "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlamalarından yargılandığı davada beraat etmişti. Fakat 3. Ceza Dairesi Ocak ayında dava dosyasının yeniden incelenmek ve hüküm kurulmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmetti. Eksik delillerin sağlanması ile yargılamanın devamına karar verildi.

5 Şubat 2021'de ise Osman Kavala'nın yargılandığı diğer davaların da bu dava ile birleştirilmesine karar verilmişti. Davada tek tutuklu sanık Osman Kavala.