Gezi yargılamalarında verilen beraat kararlarına rağmen gelinen aşamada 4 dosya birleştirildi. Bugün görülecek duruşmada 52 kişi yargılanacak. Av. İşler bu durumu şöyle anlatıyor: Gezi’yi yargılamakta ısrarcılar, yargılamaları demokratik muhalefeti sindirmenin yolu olarak kullanıyorlar.

Gezi’yi, sindirmek için kullanıyorlar

Filiz GAZİ

Ülkenin en geniş katılımlı toplumsal eylemlerinden biri olan Gezi direnişi nedeniyle yapılan yargılamalar devam ediyor. 2013 yılından bu yana devam eden Gezi yargılamalarında verilen beraat kararlarına rağmen gelinen aşamada 4 dosya birleştirildi. Bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmada Çarşı grubu ile birlikte 52 kişi hâkim karşısına çıkacak.


Taksim Gezi Parkı’nın 2013 yılında yeniden düzenlenmesi ve Topçu Kışlası’nın inşaatını kapsayan proje kapsamında 27 Mayıs’ta iş makinelerinin parka girmesinin ardından başlayan eylemler, polisin protestoculara karşı ölümlere neden olacak oranda şiddet kullanımının ardından ülkenin pek çok kentine yayıldı. Gezi direnişinden hemen sonra başlatılan soruşturma kapsamında 8 Temmuz 2013’te yirmiden fazla kişi gözaltına alındı ancak sorgulandıktan sonra serbest bırakıldı. 26 kişi hakkında Mart 2014’te ‘terör örgütü kurmak ve yönetmek’ suçlamasıyla dava açıldı. İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın sonucunda, 2015’te tüm sanıkların beraatına karar verildi.

KESİNTİSİZ YARGILAMALAR

Gezi protestolarından dört yıl sonra 2017’de iş insanı Osman Kavala gözaltına alındı, Gezi direnişinin yöneticisi ve finansörü olduğu iddia edilerek ‘anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs ve hükümeti ortadan kaldırma’ suçlaması ile tutuklandı.

Gezi direnişi kapsamında 6 Kasım 2018’de düzenlenen operasyonda ise 114 kişi gözaltına alındı. Bu operasyon sonucunda Yiğit Aksakoğlu tutuklandı. Osman Kavala zaten aynı soruşturma kapsamında 2017'den beri tutukluydu.

Gezi yargılamaları bu kez İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan 19 Şubat 2019 tarihli Gezi iddianamesi ile devam etti. İddianamede Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında ‘cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçlaması ile 16 kişinin ismi yer alıyordu. Aralarında Mimar Mücella Yapıcı, Avukat Can Atalay, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yapan akademisyen Tayfun Kahraman, Oyuncu Memet Ali Alabora gibi isimlerin olduğu iddianame İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

gezi-yi-sindirmek-icin-kullaniyorlar-929851-1.
Tayfun Kahraman - Taksim dayanışması üyesi


ÇARŞI DAVASI DA EKLENDİ

24 Haziran 2019’da başlayan yargılama 18 Şubat 2020’de sonuçlandı. Yargılama sürerken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kavala’nın gözaltı ve tutukluluğuna ilişkin ihlal kararı verdi. 25 Aralık 2019’daki duruşmada Osman Kavala’nın tahliyesine karar vermeyen mahkeme, davanın 18 Şubat’taki son duruşmasında 9 kişi hakkında ‘yüklenen suçların işlendiğine dair mahkûmiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı’ gerekçesiyle beraat kararı ve Kavala’nın tahliyesine hükmetti.

Ancak Kavala’nın tutukluluk halinin devam ettirilmesi için daha önce hakkında re’sen tahliye kararı verilen 15 Temmuz Darbe Girişimi dosyası tekrardan gündeme getirildi. İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından, bu soruşturma kapsamında yeniden tutuklanmasına karar verildi. Kavala bu kez eski CIA Danışmanı Henri Jak Barkey ile aynı dosyaya konuldu. Böylece 16 kişi ile başlayan Gezi davasına Henri Jak Barkey’in eklenmesi ile yargılanan kişi sayısı 17’ye çıktı.

Gezi Davasının, 18 Şubat’taki duruşmada verilen beraat kararının istinaf aşamasında bozulmasının ardından ilk duruşması 21 Mayıs tarihinde gerçekleşmişti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 6 Ağustos tarihinde görülmesine karar verdiği duruşmadan önce 2 Ağustos’ta Gezi davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Çarşı davası ile birleştirilmesine karar verdi. Her iki davanın birleştirilmesinden sonraki ilk duruşma bugün İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Beşiktaş’ın taraftar grubu Çarşı mensupları olan 35 kişinin yargılandığı dava da beraatla sonuçlanmıştı. Ancak Yargıtay beraat kararını bozdu. Bozma kararında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki Gezi dosyası ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu iddia edilmişti. Kararın ardından 35 kişi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hâkim karşısına çıktı. Yapılan yargılamada Yargıtay’ın bozma kararına uyuldu ve her iki dosya için birleştirme kararları çıktı.

SANIKLAR AÇISINDAN ZOR

Gelinen aşamada 4 dosya birleştirildi. Bugün görülecek duruşmada 52 kişinin yargılanacak. Gezi davası avukatlarından Evren İşler, 2013’ten bu yana açılan davalar için “Gezi’yi yargılamakta ısrar ediyorlar, yargılamaları demokratik muhalefeti sindirmenin bir yolu olarak kullanıyorlar” dedi ve şöyle devam etti: “Bu durum asıl sanıklar açısından zor, sürekli yargılanmak ve hayatlarına devam ederken sürekli yargılandıkları gerçeği ile yaşamak zorundalar. Avukatlar açısından ise asıl sorun yargılamanın süründürülmesinden değil, hukuka aykırı uygulamalar.”

gezi-yi-sindirmek-icin-kullaniyorlar-929850-1.
Evren İşler - Avukat



SAVUNACAĞIZ

2013’ten bu yana yargılanan sanıklardan biri olan Tayfun Kahraman ise dava için şunları söyledi: “2013’te yargılandığımız ve beraat ettiğimiz bir süreçten bahsediyoruz. Daha önce beraat ettiğimiz bir dava başka suçlamalarla yeniden karşımıza getirildi. Bu, aslında Gezi üzerinden bir karalama kampanyasının devam ettiği, bizlerin nezdinde Gezi’nin yargılandığı şeklindeki yorumumuzun sürdüğünü gösteriyor. Bu davanın seyri Gezi’nin Türkiye demokrasi tarihindeki bir ak sayfanın karartılmak istenmesiyle ilgili. Hasbelkader Gezi’de yargılanan bizler oluyoruz. Esas olan şey bizlerin Gezi’yi savunmaya devam edeceğidir. Yeni başlayan yargı sürecinde de biz yine Gezi’nin haklılığını öne çıkarmaya devam edeceğiz.”