Salgın, savaş derken gıda krizi küresel gündemin en önemli sorunlarından birisi. Endüstriyel üretimin alternatifi olarak ortaya çıkan modeller incelemeye değer. Kuzey Karolina’da küçük üreticilerle görüştük.

Gıda krizi ve alternatif üretim
Fotoğraf: BirGün

Setanay KIZILKAYA

Ukrayna'daki savaş ve pandemi, gıda arzı konusunda ülkelerin birbirine olan bağımlılığını ve bu tedarik zincirinin kırılganlığını bir kere daha gözler önüne serdi.

Her ne kadar az gelişmiş ülkeler bu süreçte çok daha fazla zorluk çekse de Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkeler de gıda krizinden etkilenmiş durumda.


Avrupa Komisyonu üye devletlere yeterli gıda üretimini sağlamak için yem üretimine ve nadas arazilerinde kimyasal pestisit kullanımına izin verilmesini önerdi. Bu kimyasalların yarattığı sakıncaları anlatmaya gerek yok.

Yaşanılanlardan dersler çıkarılması, alternatif seçeneklerin yaratılması şart. Yerel gıda üretimi ve hobi bahçeciliği, son yıllarda birçok ülkede hem kentsel hem de kırsal alanda önem kazanan alternatif modellerden ikisi. Bu modeller, çiftçiler ve tüketiciler arasındaki bariyerleri kaldırarak, sürece daha fazla aracı dahil eden geleneksel tedarik zincirlerine karşı bir alternatif olarak ortaya çıkıyorlar. Geleneksel üretim modeli, endüstriyel firmalara, özel şirketlere ve diğer aracı kurumlara karşı üreticilerin pazarlık güçlerini azaltarak onları zor durumda bırakabiliyor. Çiftçilere daha adil fiyatlar sunabileceğini ve gerektiğinde finansal destek sağlayarak küçük çiftçileri kalkındırabilecek bir topluluk desteği yaratabileceğini görüyoruz.

CHAPEL HİLL’DE ÜRETİM

Chapel Hill, ABD’nin Kuzey Karolina eyaletinde topluma ve yerel ekonomilere sunduğu fırsatlara tanık olunabilecek bir yer. University of North Carolina Chapel Hill’de katıldığım bir workshop sayesinde bölgede bazı çiftçiler ve yerel üreticilerle tanışma fırsatı buldum. Bu çiftçilerden biri olan Hari Hargreaves. Hargreaves, yıllardır Chapel Hill'de çiftçilik yapıyor. 7 dönüm arazisi var ve yarısını sebze, yeşillik, domates, brokoli ve kabak yetiştirmek için kullanıyor. Bu pazarlar daha çok kişisel bir etkileşim aracı diyor.

Gıda krizi daha önce de bir sorun ve endişe kaynağıydı, ancak Ukrayna savaşıyla birlikte daha fazla arttığını kaydeden Hargreaves, ABD ve dünyada küçük çiftlikleri yaygınlaştırılması gerektiğini şöyle ifade ediyor: "Burada birçok küçük çiftlik toplum destekli tarımla çalışıyor. Müşterilerimize çiftçi pazarları aracılığıyla ulaşıyoruz. Kuzey Karolina'da ve diğer Güney eyaletlerinde çok sayıda destekçimiz var. Bu, müşterilerimize ulaşmak için mükemmel bir imkan. Küçük ölçekli çiftçilik yaptığımız için bu pazarlar, müşterilerimize doğrudan ulaşabilmemiz açısından oldukça önemli.”
Hargreaves son zamanlardaki küresel gelişmelere de atıfta bulunuyor. Küresel tedarik zincirlerinin kırılganlığını ve çevreyi korumak adına daha sürdürülebilir tarım modellerine sahip olmanın gerekliliğini vurguluyor.

Hargreaves modeli şöyle anlatıyor: "Birçok küçük çiftlik toplum destekli tarımdan (Community Supported Agriculture-CSA) gelir elde ediyor. Bu modelde çiftçiler ürünlerini doğrudan satmak yerine çiftliğe üyelik satıyorlar. Bu da çiftçilerin gelirlerini mevsimsel olarak değil, yıl içinde dağıtmalarına olanak sağlıyor; çünkü bazen kış sonu veya ilkbahar başı çiftçiler için gerçekten zor zamanlar olabiliyor. Bu gibi durumlarda, CSA Modeli bizim işimizi kolaylaştırıyor. Burada bir CSA işletmiyoruz, ancak ürünlerimizi çiftçi pazarları aracılığıyla satıyoruz ve bu bize çok yardımcı oluyor."

Kuzey Karolina'da tarım ve tarım ticareti birincil ekonomik kaynaklar ve 92,7 milyar dolarlık endüstrisi ile eyalet işgücünün yüzde 17'sini istihdam ediyor. Nitekim son on yılda sektörde 20 milyar dolarlık bir büyüme görüyoruz. ABD'deki bu eyalet, 80 ticari ürün çeşidiyle en çeşitli üçüncü tarım ekonomisini temsil ediyor.

“Ancak çoğu tarım tesisi büyük çiftliklere yönelik" diye belirtiyor Hari, "Üniversitelerden ve devlet kurumlarından çok fazla tarımsal yardım alıyorlar. Bu kurumlar, ekipmanı finanse etme, alıcı bulma ve tek bir ürünü yüksek miktarlarda dağıtma konusunda büyük çiftliklere oldukça yardımcı oluyor. Biz ise çok fazla yardım almıyoruz ya da üniversitelerle ve devletle bağlantımız yok. Bu bizim için çok daha bağımsız bir süreç. ABD'de küçük çiftçilerin çoğu için bu böyle. Daha çok birbirimize yardımcı oluyoruz. Küçük çiftçilere yardımcı olacak bazı gruplar ve kuruluşlar var. Küçük çiftliklerin değerli olduğunu düşünüyoruz ve onlara sahip çıkmak için bir şeyler yapmak istiyoruz.”

Üretimdeki paya değinen Hari, “ABD'deki küçük çiftlik kaybının oldukça trajik olduğunu düşünüyorum. 70-80 yıl öncesine baktığımızda, ABD'de üretilen gıdanın %80'inin küçük çiftliklerden geldiğini görebiliriz. Şimdiyse bu oran %2 seviyelerinde. Küçük çiftlik modelinin oldukça sürdürülebilir olduğunu düşünüyorum çünkü bu model sadece tek bir ürüne dayalı üretim yapmıyor” diyor.

HALK BAHÇELERİ

Chapel Hill'de North Carolina Community Garden (Halk Bahçesi) ve UNC Edible Campus gibi geleneksel büyük ölçekli çiftçiliğe alternatif, tarım modelleri de var. Bu oluşumlar bir dönüm arazinin yaklaşık üçte birine sahip, ancak domates, çilek, hurma, incir, üzüm ve gibi birçok meyve ve sebze çeşidi üretiyorlar.

Programdan sorumlu olan Claire Lorch, 13 yıldan uzun süredir bahçeyle uğraştığını söylüyor. Proje, bazı topluluk ilkelerini içeriyor ve gönüllülerinin yardımıyla büyüyor. Bütün yiyeceklerin kampüsteki binaları temizleyen insanlara gittiğini söylüyor Claire. "Kampüste en düşük ücrete ve en düşük statüye sahip oldukları için gönüllüler bu çalışanların diyetini desteklemek için bir şeyler yapmak istediler. Bazı insanlar Covid sırasında sadece bizim ürünlerimizi tüketiyordu ve umuyorum ki bu durumun onlar üzerinde iyileştirici bir etkisi oldu.”

Özellikle pandemi döneminde, yüksek fiyatı nedeniyle taze ve sürdürülebilir şekilde üretilmiş sağlıklı gıdaya ulaşmakta zorlanan insanlar için bahçe oldukça yararlı görünüyor. Claire'in önceki bahçe asistanı ve bir buçuk yıldır Edible Campus‘ten sorumlu olan Kyle Parker, “Bu yeni modeller, insanları sahip oldukları tarımsal alanlar hakkında farklı düşünmeye teşvik ediyor” diyor. "İnsanların bizimle daha fazla etkileşime geçmesini ve çevreye karşı nasıl daha duyarlı olunacağı hakkında bilgi edinmesini umuyoruz."

Kyle, kampüsün başlangıçta bir öğrencinin fikri olduğunu ve dört yıldır devam ettiğini söylüyor. Haftada 15-20 öğrenci bahçeye geliyor, ancak on öğrenci her şeyi yapmaya yardımcı olan ana ekibi oluşturuyor. Claire ise lisans öğrencileri, mezunlar, ara sıra gelen personel, öğretim üyeleri, çocuklar ve lise öğrencilerinden oluşan daha çeşitli bir gönüllü havuzuna sahip. Bazı haftalarda üç iş günü ile 60 gönüllüye kadar ulaşabiliyorlar.

Claire, "Forumun üyeleri danışma kurulumuzun bir parçası ve bize finansman ve destek sağlıyorlar" diyor. "Sürdürülebilir tarımla yakından ilgilenen ve ayrıca kampüste politik olarak aktif insanlar var, onlar da bizim için büyük bir destek kaynağı. Diğer ortaklar, ihtiyacımız olan malzemeleri bize getiren insanlar ya da organizasyonlar. Örneğin Uzantı Ajansı çiftçilere ve ev bahçıvanlarına yardım etmek için kurulmuş bir ajans. Bize bahçıvan gönderiyorlar. Bu bahçıvanlardan bazıları iş günlerimize gelip gönüllülerimizi ve beni eğitmeye yardımcı oluyor.”

“Çevresel Tarım Sistemleri Merkezi adında bir organizasyon var. İnsanları çiftliklere götürmek için her yıl, bazen yılda iki kez bir çiftlik turu düzenliyorlar. Çiftçilerin ne yaptıklarına ve üretme yeteneklerine dair diğer insanların farkındalıklarını artırıyor. Claire ayrıca, hükümetleri gıda erişimini artırmaya yönelik daha fazla politika uygulamaya ikna etmek amacıyla Kuzey Carolina'da Gıda Konseylerinin giderek daha fazla yaygınlaştığını belirtti. Claire bölgeye, eyalete ve ülke çapına yayılan daha fazla topluluk bahçesi fikrini beğendiğini ekliyor.