Toplumbilimci aynı zamanda önemli bir psikanalist olan dostumla Karaman’da 45 erkek öğrenciye yapılan “cinsel istismar” olayı üzerine konuşuyorduk.
İlginç bir yorum yaptı.

“Ya mutlak refaha ulaştıklarında ya da ekonomik ve sosyal çöküntüye girdiklerinde toplumların önce ahlakı bozulur, gelenekleri kaybolur, kural tanımaz hale gelir, ilk olarak; kadın erkek ayrımı yapılmadan tecavüzler, cinsel saldırılar ve tacizler çoğalır!” dedi...
• • •
Bir ülkeyi toplumsal patlamaya götüren bir başka neden ise; “sürekli aşağılanmak, baskı altında tutulmak, yaşam biçimine müdahale etmek, kişi ve de toplumun güvenceden yoksun olduğu duygusuyla yalnızlığa itilme paranoyası olsa gerek!..

Şayet siyasi iklim, insanları zorluyor, toplumsal bölünmeyi özendiriyor ve de çağdışı bir uygulama içinde ülke yönetiliyorsa “aidiyet dejenerasyonu da” hızlanıyor!..
Şimdiki iktidarın Türkiye’ye yaşattığı hazin durumu işte budur!..
• • •
Bunları düşünürken konunun dehşetiyle birden irkildim.
Karaman’da müthiş bir facia yaşanmaktaydı!..

Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) kiralanan evlerde kalan, 9 ve 10 yaşlarındaki 45 öğrenciye evli bir öğretmenin tecavüz ettiği ortaya çıkarılmıştı.

İnfial duyulan bu olaya, başta, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu olmak üzere AKP’liler; “Bir kişinin yaptığı ve bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı’nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz” diyerek olayı geçiştirmeye çalışmışlardı...
Oysa Karaman dosyasına baktığınızda; mağdur çocuk ifadelerinin birçoğu “biz 2012’de Ensar evindeyken” diye başlıyordu.

Ailelerin ifadesinde ise; “çocuğumuz Ensar evindeydi” diye devam ediyordu!..
Yani süreklilik arz eden bir olaydı...

Bu konu; “Ensar Vakfı ya da hükümetin bir suçu yoktur bir tek sapığın işi” diye geçiştirilebilecek bir konu asla olamazdı!..

Üstelik bu olay ilk de değildi!.. 2008 yılında Çorum’da faaliyet gösteren Ensar Vakfı’na ait yaz Kuran kurslarında 15 yaşındaki iki kız çocuğu hocaları tarafından tecavüze uğramıştı.
• • •
Sohbet boyunca sinema şeridi gibi anımsadığım bazı olay ve sözler, gözümün önünden geçti...
» Çankaya’daki bir lisede müdür yardımcısı olarak görev yapan din dersi öğretmeni M.Y.A hakkında 3 kız öğrencisini taciz ettiği iddiasıyla 66 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı...
» İstanbul Beykoz’daki bir lisede ders sırasında tayt-pantolon giyen kız öğrencilere şehvet duyduğunu söylediği iddia edilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni E. Ş.’nin 4,5 yıl hapsi istenmişti...
» Aydın’ın Nazilli İlçesi’ne 23 kilometre uzaklıktaki kırsal Derebaşı Mahallesi’ndeki Çaylı Ortaokulu’nda hizmetli M.Ş.’nin 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu öne sürülmüş, M.Ş. tutuklanmıştı...
» Bursa’da sosyal bilgiler öğretmeninin 5 kız öğrencisine uygunsuz fotoğraf ve cinsel içerikli mesajlar yazdığı tespit edilmişti...
» Daha yeni, 22 Şubatta Kayseri’de lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki Cansel Buse evli olan öğretmeni tarafından tecavüz edildiği gerekçesiyle tabancayla intihar etmişti. Öğretmen Bayram Ö. tutuklanmıştı...
• • •
Dün de Kocaeli’nde bulunan çocuk sığınma evinde küçük yaşlarda çocukların cama çıkarak “imdat kurtarın bizi” diye bağırması Türkiye’yi ayağa kaldırdı.

Bağıran çocukların, “çocuk sığınma evinde küçük yaşlardan itibaren aileleri ve çevreleri tarafından cinsel istismara uğramış, ağır travma yaşayan çocuklar olduğu” ortaya çıktı!..
• • •
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nden alınan verilere göre, mağdur olarak güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk sayısı 2014 yılında, 2013 yılına göre yüzde 6,2 oranında artarak 131 bin 172 olmuş...

Bu çocukların 11 bin 95’inin cinsel suçlara maruz kaldığı belirtiliyor!..
Bir kez daha söyleyelim; “durum vahim!..”
• • •
Bu durumun esas sebeplerinden biri AKP’nin 14 yıllık geleneksel kültürden uzaklaşıp kendi meşreplerine uygun bir ahlak tanımını topluma dayatan anlayışıdır!..
Mesela ;
» “Dekolte giyene tecavüz edilir”, “Kadın, yabancı erkeklerin alabileceği şekilde koku sürünecek olursa, o kadına cennet kokusu haram olacaktır” diyen Prof. Dr. Orhan Çeker...
» “Babalar kız çocuklarına şehvetle bakabilirler!..” fetvasını veren Diyanet sitesi...
» “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur” kelamını eden AKP Mv. ve eski İnsan Hakları komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün...
» “Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün. Anası ölsün” ahkamını kesen İ. Melih Gökçek...
» Ve asıl 23 Nisan 2010’da Başbakanlık koltuğuna oturan çocuğa; “Şimdi başbakansın ister asarsın, ister kesersin!..” diyen RTE’nin anlayışı, Türkiye’yi yüz kızartıcı bir olay olan çocuk istismarıyla karşı karşıya bırakmıştır!..
• • •
Ya bu anlayış Başkan olursa?!.. Vay milletin haline!.. Yani gidişat kötü!..