Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya patronu Aydın Doğan’ın Hilton Oteli için istediği tadilat planını yaptıramadığı için kendisine saldırdığını söyledi. Ancak Doğan grubu….

AKP hükümeti ile medya patronu Aydın Doğan arasında ciddi bir savaş başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan’ın Hilton Oteli için istediği tadilat planlarını yaptıramadığı için kendisine yönelik çamur atma kampanyası başlattığını söyledi. Oysa daha önce AKP Hükümeti, Doğan Grubu’nun da içinde bulunduğu yabancı ortaklarla İstanbul Mecidiyeköy’de 23 bin metrekarelik alana iki kule ve bir alışveriş merkezi yapımına imza atmıştı.
Gazetemizin 21 Nisan 2008 tarihli sayısında “Rüküş sermaye şehri hançerliyor” manşetiyle verilen haberde, “İstanbul"da süren lüks rezidans ve alışveriş merkezi inşaatı furyasına ABD"nin rüküşlüğü ile tanınan emlak kralı Trump da katıldı. Trump, Türkiye lisansörü Yeşil İnşaat, Doğan Grubu ve Taşyapı şirketlerinin ortaklığında Mecidiyeköy"de 23 bin metrekarelik bir alana kuleler dikiyor. Avrupa"da hiçbir kentten teklif almayan Trump"ın, ABD dışında para üzerine kurulu Honolulu, Dubai ve Panama"da binaları var” denilmişti.
ABD"li emlak kralı, New York, Chicago, Las Vegas gibi Amerikan kentlerinde çok sayıda lüks konutun sahibi olan ve çevresinde rüküşlüğü ve acımasızlığı ile tanınan Donald J. Trump’ın Avrupa’daki ilk Trump Tower adı verilen binalarını İstanbul"da da yapmaya başladığının belirtildiği haberde, binaların 2010 yılına kadar tamamlanacağı belirtilmişti.

‘BANA ELÇİLER GÖNDERDİLER’
Deniz Feneri davası kapsamında Doğan Grubu’nun kendisine iftira, partisine de çamur atmaya çalıştığını söyleyen Başbakan Erdoğan başka partilerin Aydın Doğan’la pazarlığa oturmuş olabileceğini ancak AKP için böyle bir durumun söz konusu dahi olamayacağını belirtti. Aydın Doğan’ın kendisiyle barışmak için elçiler gönderdiği bir dönemde böyle bir iftira kampanyası düzenlediğini söyleyen Erdoğan, bu saldırının nedeni olarak Hilton arazisinin imar durumunu gösterdi.
Erdoğan, “Hilton Oteli için istediği plan tadilatını bana ve belediye başkanını yaptıramadığı için bu adımları atmaktadır. Bu kadar açık söylüyorum. Bunu bizzat bana ve belediye başkanıma teklif etmiştir. Ve istediğini alamadığı için de bu kampanyaları sürdürmekte” dedi.

ARTIK HER ŞEYİ DUYURACAĞIZ
Doğan Grubu’yla ilgili ellerinde başka bazı belgeler olduğunu ve bunları da önümüzdeki dönemde açıklayabileceğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: “Daha önce desteklediği gazeteleri hangi metotlarla destekliyor, onları da duyacaksınız. Daha sonra o gazeteler kendisine nasıl tetikçilik yapıyor, onları da açıklayacağız. Bundan sonra artık saygılı götürelim, gizli götürelim yok. Her şeyi açık ve net millete duyuracağız.”

***

‘Fener’ her yeri aydınlatıyor!
Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan ve Doğan Medya Grubu arasındaki  şiddetli polimik dün yeni ve çarpıcı iddialarla sürdü. Erdoğan Hilton Oteli tadilat planını almak için Aydın Doğan"ın gönderdiği elçinin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sırıgül olduğunu açıkladı. Başbakan dün Bayrampaşa İlçe Kongresi’nde konuştu. Erdoğan isim vermeden Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğurul Özkök ile Aydın Doğan"ın Deniz Baykal ile paslaşarak kendisine çamur attığını belirtti. Başbakan, Deniz Feneri iddialarının ardında "CNN Türk"ün karasal yayın talebi ile ilgisi var mı yok mu açıkla" diye de sordu. başbakan Erdoğan, "Konu sadece Hilton değil, bizi izlemeye devam edin, bu hamur daha çok su kaldırır. Bundan sonra Doğan Grubu yazdıkça ben de açıklayacağım. Bütün kara kaplı defterler ortaya çıkacak" diyerek savaş Doğan"a meydan okudu.

BU HAMUR ÇOK SU GÖTÜRÜR
Erdoğan’ın konuşması özetle şöyle: Sayın Aydın Doğan bize dün yazılı bir cevap verdi. Bu cevap karşılıksız kalamaz çünkü bu hamur daha çok su götürür. Sayın Doğan anı kurtarma çabası içinde. Genel Yayın Yönetmeni ile arasında cevap yarışı var. Bize diyorlar ki yazmayalım mı. Yazın ama doğruları yazın. Baykal’la paslaşmadan yaz. Sayın Aydın Doğan hala iddia sahibi ben değilim diyor. Şu anda böyle bir iftiraya yataklık ettiğinin farkında mısın? Soracaksın, sor bakalım, Başbakanlık’ın Basın Müşavirliği’ne? Niye teyit etmiyorsun? Bak Yayın yönetmeni başbakanlık diyor, sen başbakan diyorsun? Biz hangisine inanalım? Basın özgürlüğü yalan yazma hakkı vermez.

BİR HAFTA SÜRE VERDİ
Yalan yazmaya iftiralarla karalamaya hakkınız yok. Yanlış yapan cezasını çekmeli, yanına kalmamalı. Ama suçlu ile masumun birbirinden ayırt edileceği yer gazete sayfaları değil, mahkeme. Siz ne hakimsiniz ne savcı. Hangi iddianın doğru hangi iddianın iftira olduğunu siz mi bileceksiniz. O işi mahkemelere bırakın. Adalet devam eden mahkemede tecelli edecek. Siz bu saldırganlığınızın altında yatanı açıklayın. Bunu ben biliyorum da siz açıklayın. Bir hafta süre size. Açıkladın, açıkladın, yoksa ben açıklayacağım.

CNNTÜRK"UN KARASIL YAYIN TALEBİ
RTÜK"le hangi işiniz var. Bunu açıkla, yoksa ben açıklayacağım. Birkaç gün daha beklemeyecek kadar aceleniz nedir? Bunu açıklayın. CNN Türk"ün karasal yayın talebi ile ilgisi var mı yok mu açıkla? Yazdıklarınızın daha mürekkebi kurumadı. Yarın mahkeme kararı ile kesinleşenleri nasıl vereceksiniz? Alman yetkili siyasi baskı söz konusu olmadı diyor. Alman Yetkili, Türk hükümet yetkilileriyle tutuklu bir Türk’le ilgili bilgi istendiğini Türk Hükümeti de yargı bağımsızlığı vardır biz karışamayız cevabını verdiğini raporuna yazmış. Size ne oluyor. Madem yazacaksın, al sana delil diye dosyaya eklenen belge. Neden milleti aldatıyorsunuz? Bu mudur ikide bir arkasına saklandığınız basın özgürlüğü. Köşe yazarları patronlarını savunmakta çok mahirler. Onlara da diyorum ki, gerçekleri yazın, gerçekleri.

ELÇİ MUSTAFA SARIGÜL
Şimdi bunun (Hilton"un) teferruatını açıklayacağım. Hilton’un önündeki dev alanı benden talimat vermek suretiyle resisdance yapmak için ricada bulundu. Dedim ki mümkün değil. Sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adir Topbaş"a gitti ve bir yemek yediler. Yanlarında da Şişli Belediye Başkanı vardı. Bunlar yalan değil çünkü gerçekleri söylüyorum. Kovaladığın iş hakkın değil. Hilton"un önündeki o devasa yeşil alana dair Şişli ile işini halletmiş, ama büyükşehirden halledemedi. Bugün bunu açıklamamız gerekiyor. Ben boşuna mı Hilton’a bu kadar para verdim dedi? Bizden bunları temin edemedikleri için rahatsızlar,sıkıntı buradan geliyor. Önce köşeye sıkıştır sonra da ver. Konu sadece Hilton değil, bizi izlemeye devam edin, bu hamur daha çok su kaldırır... Bundan sonra Doğan Grubu yazdıkça ben de açıklayacağım. Daha çok vaktimiz var. Bütün kara kaplı defterler ortaya çıkacak.

***
Hilton SİT alanı olunca...
AydIn Doğan, Emekli Sandığı’nın Hilton arazisini 2005’te Özelleştirme İdaresi ihalesiyle 255 milyon dolara aldı. Ardından 63 dönümlük arazide 0.7 olan emsalin 2.7’ye çıkarılması için belediyeye başvurdu ve 43 bin metrekarelik inşaat alanını 240 bin metrekareye çıkaracak 3 milyar dolarlık rezidans projesi hazırlattı ama talebi reddedildi. Ancak, İstanbul 2. No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, bölgeyi SİT alanı ilan etti, otel binasını da taşınmaz kültür varlığı olarak tescil etti. Kararla otel binasına ve araziye çivi bile çakılması imkansız hale geldi. Bu durumu Doğan’ın, elindeki yayın organlarını kullandığı iddia edilmişti. Grup, 255 milyon dolara edindiği alanda 3 milyar dolarlık bir proje hedefliyordu. Daha önce Şişli Belediyesi"nin Doğan lehine yaptığı plan tadilatı, bölgenin kurul tarafından SİT alanı ilan edilmesiyle geçersiz kalmıştı. Anıtlar Kurulu"nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin Kongre Vadisi Projesi"ne onay vermesinin ardından, bu bölgenin plan tadilatının onaylanacağı gündeme gelmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Kongre Vadisi projesinin kuruldan onay aldığını, ancak Hilton Oteli arazisinin plan tadilatını kapsamadığını açıklamıştı. Topbaş, bölgenin Anıtlar Kurulu kararıyla doğal SİT alanı ilan edildiğini ve tadilat kararlarının kurul kararıyla mümkün olabileceğini belirtmişti. Plan tadilatıyla Hilton arazisinde yapılaşma oranının 3 emsal artması, bölgedeki yoğunluk nedeniyle uygun bulunmamıştı.

***
Doğan’a yolsuzluk soruları
DoĞan Grubu"nun adının karıştığı öne sürülen ve SPK"nın soruşturma başlattığı yolsuzluk dosyaları tekrar deşilmeye başlandı. Aydın Doğan"ın Sermaye Piyasası Kurulu tarafından soruşturma başlatıldığı iddiasını gündeme getiren sorularsa şöyle:
SPK, Doğan Medya Grubu"na 60 milyon dolarlık kağıt kaçakçılığı soruşturması açtı mı? Son günlerde Doğan Medya Grubu"nun başlattığı iftira kampanyasının arkasında bu soruşturma telaşı mı var? Küçük yatırımcı, bu kaçakçılıktan ne kadar zarar etti?  SPK, Doğan Medya Grubu"ndan 60 milyon dolarlık kağıt kaçakçılığıyla ilgili savunma istedi mi?  Doğan Medya Grubu, Borsa"da işlem yapan küçük yatırımcıyı kandırdı mı?