Göçmen düşmanlığı sınırları zorluyor
Aşırı sağcılar göçmen karşıtlığını tırmandırırken Avrupa’nın göbeğinde insanlık utancı yaşanıyor. Save The Children Balkan rotası üzerindeki göçmen çocukların maruz kaldığı şiddeti raporlarken Fransa hükümeti de göç yollarına kaya döşedi.
Savaş, çatışma ve yoksulluk gibi nedenlerle göç edenlerin sayısı 100 milyonu aşarak 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yanaki en yüksek seviyeye çıkarken göçmen düşmanlığı da sınır tanımıyor. Sağ popülist politikacılar göçmen karşıtlığını kullanarak oy peşinde koşarken insanlık ciddi tradejilerle karşı karşıya.
AB’NİN ŞİDDET POLİTİKASI
Save the Children tarafından hazırlanan rapora göre, Balkan rotası üzerinden iltica eden çocuklar çoğunlukla fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalıyor. Vakıf, durumdan esas olarak AB’yi sorumlu tuttu. Rapora göre, mülteci çocuklar, Balkanlar’daki yolculuklarında polisin, insan kaçakçılarının ve diğer yabancıların insafına kalmış durumdalar. Bu insanlık dışı muamelenin temel nedeni ise, AB ve bölge ülkelerinin uyguladığı mültecileri caydırma ve tecrit politikası.
Rapora göre çocuklar, Avrupa’ya giden tüm mülteci ve göçmenlerin yaklaşık üçte birini oluşturuyor. Bu çocukların önemli bir yüzdesi Balkan rotası üzerinden Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Bosna-Hersek gibi ülkelerden geçerek gidiyor. Yalnızca 2015 yılında, yaklaşık yarım milyon mülteci ve göçmen, Balkan rotasındaki ülkelerden geçiş yaptı. Rapor, Sırbistan ve Bosna-Hersek’te ortalama dört yıldır kaçak yaşayan 13 ila 19 yaşları arasındaki 48 çocukla yapılan görüşmelere dayanıyor.
Çocuklar tarafından bildirilen en yaygın şiddet, sınır muhafızları tarafından yapılan fiziksel şiddet.
GÖÇ YOLUNA KAYA DÖŞENDİ
Son seçimlerde aşırı sağcı Marine Le Pen’in oy oranını artırdığı Fransa’da ise Manş Denizi’ne kıyı Calais kentinde yönetim, göçmenlerin kamp kurmasını engellemek amacıyla belirli noktalara kaya döşedi. Kayalar, özellikle sığınmacıların göç rotası olan tren istasyonu yakınlarında bulunan Tuna ve Maas kıyılarındaki belirli noktalara bir metreden az aralıklarla döşendi. Belediyenin kaya parçaları için 45 bin euro bütçe ayırdığı kaydedildi. Bölgedeki göçmenlere yardım eden insan hakları örgütleri, Calais yönetiminin İngiltere’ye geçmek isteyen göçmenlerin kamp kurmasını engellemek için böyle bir yönteme başvurmasını kınadı.
***
IRKÇILIĞI DURDURUN!
İsveç’in başkenti Stokholm’de sağcı partilerin yükselişi ve ırkçılığa karşı bir gösteri düzenlendi. Göstericiler "Irkçılığı durdurun" sloganları attı. Protestocular, İsveç seçimlerinde sağcı partilerin zaferinin sığınmacıların ve yabancıların geleceğini tehlikeye atacağını savundu.
14 Eylül akşamı açıklanan resmî sonuçlara göre sağ blok partiler yüzde 49,6, azınlık hükûmeti ile iktidardaki sol blok partiler ise yüzde 48,9 oy aldı.
Buna göre 349 sandalyeli parlamentoda sağ blok partileri 176 milletvekili, sol blok partileri de 173 milletvekili çıkarma hakkı kazandı.
Sağcı partiler, İsveç’te şiddet ve adli suçlardaki artışın nedeni göçmenler ve mülteciler olarak görüyor. Bu nedenle SD’ye göre onların şiddetine “sıfır tolerans” gösterilmeli, göçmen ve sığınmacı kabulü sıfıra yakın bir oranda sınırlandırılmalı.