Hükümetlerin baskıcı politikalarına karşı isyandalar: Göçmen direnişi
Avrupa ülkelerine giden göçmenler hükümetlerin baskıcı göçmen politikalarına karşı isyanda. Fransa'da evsiz göçmenler Paris'in merkezine kamp kurarken Belçika ve Hollanda'da da sığınmacılar tepkili.
Dış Haberler Servisi
Dünya kamuoyu son günlerde Afganistan'dan gelen göç dalgasını farklı boyutlarıyla tartışırken Avrupa ülkelerine yerleşen göçmenlerin hayatı da giderek zorlaşıyor. Belçika ve Danimarka'da gerek açlık greviyle gerek farklı protestolarla hükümetlere seslenen göçmenlerin ardından Fransa'daki evsiz göçmenler de eylemde.
Başkent Paris'in merkezindeki Place des Vosges meydanında aralarında göçmenlerin de bulunduğu yaklaşık 400 evsiz çadırlarıyla kamp kurdu. Ülkede aralarında Utopia56, Wilson ve DAL gibi göçmenlerle dayanışma örgütlerinin bulunduğu “Collectif Requisitions” adlı oluşumun desteğiyle yapılan eylemde öne çıkan talep "Onurlu ve kalıcı barınma hakkı" oldu. Collectif Requisitions tarafından yapılan açıklamada, Vosges meydanının turistik bir yer olduğu için seçildiği, Paris'in görünmeyen yönlerinin zenginlere ve turistlere gösterilmek istenildiği aktarılarak "Herkese barınma sağlanana kadar meydan boşaltılmayacak" denildi.
400 BİNİ AŞKIN EV BOŞ
Eylemi destekleyen göçmen kuruluşu Utopia56, kurulan kampta 90 refakatsiz çocuğun bulunduğunu aktararak “Fransa bu gençleri sokağa bırakarak çocuk haklarını her gün ihlal ediyor” tepkisi verdi. Paris'i çevreleyen Île-de-France bölgesinde 400 binden fazla evin şu anda boş olduğunu vurgulayan örgüt, Fransa hükümetinin yasa gereği tüm evsizler için barınma alanı sağlamak zorunda olduğunu hatırlattı. Ülkede geçen ay da çoğu Afrikalı ve Afganistanlı 300 göçmen barınma hakkı talebiyle Paris belediye binası önünde çadırlarını kurmuştu.
Brüksel’de Béguinage Klisesi’nde göçmenler iki ay açlık grevi yaptı
AÇLIK GREVİNDEKİ GÖÇMENLER HÜKÜMETE GERİ ADIM ATTIRDI
Belçika'nın başkenti Brüksel'de oturma izni alabilmek için iki ay boyunca Béguinage kilisesinde açlık grevi yapan 400'ü aşkın göçmen hükümet temsilcileriyle yapılan görüşmelerin ardından eylemlerine ara verdi. Açlık grevindeki "kağıtsız" göçmenlerin durumunun yedi partili koalisyon hükümetini dağılma eşiğine getirmesi üzerine hükümet temsilcilerinin göçmenlerle anlaşmaya varması dikkat çekti. Vivaldi koalisyonu adı verilen hükümetteki sol partilerin açlık grevindeki göçmenlerden birinin ölmesi durumunda koalisyondan çekileceklerini açıklamasının hükümet yetkililerinin göçmenlerle kısmen anlaşmaya varmasında etkili olduğu tahmin ediliyor. Sosyalist Partili (PS) Başbakan Yardımcısı Pierre-Yves Dermagne, “Göçmenlerden biri hayatını kaybederse hükümeti bir saat içinde terk ederiz” açıklaması yapmış, hükümetteki diğer sol partiler Ecolo ve Yeşiller Partisi de göçmenlerin can güvenliğinin sağlanmaması durumunda istifa edeceklerini duyurmuştu.
SIĞINMACILAR GÖZALTI RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Danimarka'da Sosyal Demokratlar hükümeti nisan ayından bu yana Suriyeli göçmenlerin geçici oturma izinlerini iptal etmeye devam ederken uluslararası göçmen avukat grupları da hükümet yetkililerinin yargılanması için hazırlıklar yürütüyor. Danimarka'da yaşayan Suriyeliler, The Guardian'a verdiği demeçte ülkeden ayrılmadıkları takdirde süresiz olarak gözaltı merkezlerinde tutulma riskiyle karşı karşıya olduklarını anlattı. Oturma izni iptal edilen Suriyeli göçmenlerden biri olan 27 yaşındaki Ghalia, "Göçmen merkezlerinde hiçbir şey yapamazsınız, çalışamazsınız, okuyamazsınız. Hapishane gibi. Hayatımı orada harcamak istemiyorum" dedi. Danimarka hükümetiyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimi arasında diplomatik bir ilişki bulunmadığından göçmenler sınır dışı edilmek yerine göçmen gözaltı merkezlerinde süresiz olarak tutuluyor. Ülkede yaklaşık 35 bin Suriye vatandaşının yaşadığı tahmin ediliyor.