Goldman yetkilisi: TCMB'den eylülde faiz indirimi beklentimiz devam ediyor
Goldman Sachs Yönetici Direktörü Clemens Grafe, TCMB'den eylül ayında faiz indirimi beklediklerini belirtti. Türkiye'nin yüksek enflasyonla 'mücadelesini' değerlendiren Grafe, "TCMB’nin gerekli zemini hazırladığını düşünüyoruz ancak enflasyonu istikrara kavuşturmada önümüzdeki iki çeyrek dönemin kritik olacağına inanıyoruz" dedi.

ABD’li bankacılık grubu Goldman Sachs Yönetici Direktörü ve Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) Araştırma Eş Başkanı Clemens Grafe, Merkez Bankası'nın eylül ayında faiz indirimine yöneleceğini öngördüklerini belirtti.
Ekonomim'den Elif Karaca'ya konuşan Grafe, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yatırımcıların henüz enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde düşeceğine dair güven duymadığını ifade eden Grafe, "Bu nedenle daha uzun vadeli varlıklarda pozisyon alma konusunda isteksizler" dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın Reuters ile söyleşisinde şu anda faiz indirim döngüsünün değerlendirilmediğini belirtmesine rağmen TCMB’den eylülde faiz indirimi beklediklerini belirten Grafe, küresel ekonomiye ilişkin beklentilerini de paylaştı.
"YATIRIMCILAR HENÜZ GÜVEN DUYMUYOR"
Türkiye'nin gri listeden çıkarılması ve kredi notunun yükselmesine ilişkin konuşan Grafe, "Moody's’in not artırımı, diğer kredi derecelendirme kuruluşları da dahil olmak üzere son dönemde yapılan analizlerin ve piyasanın fiyatladığı durumun bir teyididir. Bizce de olumludur ancak sermaye girişlerinin artması için tek başına o kadar önemli değil. Yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisi kesinlikle arttı. Ancak bu yıl tahminen yaklaşık 30 milyar dolarlık portföy girişi olmasına rağmen, bunların büyük bölümü kısa vadeli yatırımlardan oluşuyor. Türkiye’de yapılan anketlerin ve Moody's not artırımında etkili olan koşulların da gösterdiği gibi döviz likiditesi konusundaki endişeler azaldı ve mevcut faizlerde TL çok cazip. Yatırımcılar henüz enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde düşeceğine dair güven duymuyor ve bu nedenle daha uzun vadeli varlıklarda pozisyon alma konusunda isteksizler. Daha sürdürülebilir bir yabancı sermaye girişini tetikleyecek olan şeyin enflasyondaki düşüş olduğunu düşünüyoruz" dedi.
TCMB'DEN FAİZ İNDİRİMİ BEKLENTİSİ
TCMB'den yakın zamanda faiz indirimi bekliyor musunun sorusuna yanıt veren Grafe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eylül ayında 100 baz puanlık ilk faiz indirimini öngörüyoruz ve bunu dördüncü çeyrekte 900 baz puanlık indirim izleyebilir. Ancak, indirim döngüsünün eylülde başlatılması, o zamana kadar hanehalkı enflasyon beklentilerinin önemli ölçüde düşmesine bağlı. Biz ekonomistler bunun olası olduğunu düşünüyoruz ancak doğal olarak başkalarının düşüncelerinin nasıl evrileceğini tahmin etmek zor. Eylül ayında yıllık bazda enflasyonun %44'e inmesini bekliyoruz ve dolayısıyla basit %50'lik ve yıllık bileşik %64'lük bir politika faiziyle reel faiz oranları çok yüksek olacak. Bu görüşe ilişkin riskin çoğunlukla Türk halkının enflasyon beklentileriyle ve TCMB indirimlere başladığında mevduat tabanında bir miktar yeniden dolarizasyon riskiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz."
Grafe, "TCMB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Reuters ile söyleşisinde şu anda faiz indirim döngüsünün değerlendirilmediğini söyledi. Bu açıklamaya rağmen eylüle ilişkin indirim beklentinizi koruyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Evet, Akçay’ın her zamanki gibi çok mantıklı olan yorumlarını okudum. Faiz indirimi tahminimiz gerçekten de eylül ayına kadar enflasyon beklentilerinin yeterince ayarlanmış olmasına bağlı. Ancak hayır, bu aşamada tahminimizi değiştirmeyi düşünmüyoruz."
"İLERLEME BOŞA ÇIKTI"
Türkiye'nin yüksek enflasyona karşı adımlarını değerlendiren Grafe, "Ne yazık ki geçen yılın son çeyreğinde kaydedilen ilerleme, beklentiler bir kez daha yerinden oynatıldığı için 2024’ün birinci çeyreğinde kısmen boşa çıktı" dedi.
Grafe sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ocak ayında asgari ücrette yapılan büyük artış, yıl ortasında daha fazla artışın takip edeceği beklentisinin oluşmasıyla yanlış yorumlandı ve pek çok kişi yerel seçimlerden sonra TL'nin genel seçim sonrası dinamiklere benzer şekilde değer kaybedeceğine inanıyordu. Bu, politika yapıcıların stratejiye bağlı kalmasına ve aslında TCMB'nin yerel seçimlerden önce faiz oranlarını daha da artırarak sinyali güçlendirmesine rağmen gerçekleşti. Türk halkının şüpheciliği anlaşılabilir ancak bu talihsiz bir durum. Enflasyonu düşürmek için gereken maliyet, yani fedakarlık oranı, politika yapıcıların rehberliğine inanma konusunda daha isteksiz haneler ve şirketler arttıkça yükseliyor. Sorunuza yanıt olarak, hükümetin ve TCMB’nin gerekli zemini hazırladığını düşünüyoruz ancak enflasyonu istikrara kavuşturmada önümüzdeki iki çeyrek dönemin kritik olacağına inanıyoruz."
"ÇEKİRDEK AVRUPA BÜYÜMESİ ZAYIF KALACAK"
Küresel ekonomiye ilişkin beklentilerini de paylaşan Grafe, "Küresel ekonomi birçok kişinin beklediğinden daha iyi performans gösterdi. Bu özellikle ABD için geçerli. Bu aynı zamanda, bizim görüşümüze göre son zamanlarda %4'e yakın büyüyen gelişmekte olan piyasalar için de geçerli. Bu büyüme gelişmiş piyasalardaki büyümeden %3 daha hızlı ve Çin ekonomisinin son zamanlardaki yavaşlaması göz önüne alındığında dikkate değer" dedi.
Avrupa’daki büyümenin zayıf kalmaya devam ettiğini sözlerine ekleyen Grafe, "Ancak ülkeler arasında büyük farklılıklar var; Güney Avrupa ve özellikle İspanya, Kuzey Avrupa ve özellikle Almanya'dan çok daha iyi performans gösteriyor. Bu yılın ikinci yarısı için bir miktar hızlanma görüyoruz ve düşen enflasyon ve daha düşük faizlerin satın alma gücüne katkıda bulunmasıyla, bu yılki %0,7'ye kıyasla gelecek yıl %1,3'lük bir GSYİH büyümesi öngörüyoruz. Yine de yapısal olarak, çekirdek Avrupa büyümesinin önümüzdeki yıllarda %1-1,5 seviyesinde zayıf kalacağını düşünüyoruz" diye konuştu.