R&B müziğin yeni sesi Martino, albümünün ikinci parçası ‘Bana Ne’ ile müzikseverlerle buluştu. Müzisyen, “İlham nereden gelmek isterse siz oraya bakarsınız. Bu nedenle bildiğim tek şey gönül gözümü açık tutmanın bana çok şey kazandırdığı” diyor.

Gönül gözümle üretiyorum

Ezel ORTAÇ

Hissederek ve disiplinli çalışarak kariyerini besleyen, yeni kavuştuğu dinleyicisinde merak uyandıran bir müzisyen LaçinMartynov, nam-ı diğer Martino. Şimdi 4 Eylül’de yayınlayacağı 7 şarkılık albümü 11:23’ün ikinci parçası ‘Bana Ne’ ile dinleyici karşısında. Müzik prodüktörü VeYasin ile özgün bir çalışma sunan müzisyen, deneysel bir tavırla stüdyoya girdiklerini ve sonrasında bunun bir projeye dönüştüğünü anlatıyor.

Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nde eğitimini sürdüren Martino, albüm çalışmasının “hayattaki izdüşümü” olduğunu belirtiyor. Yarın ‘Kurtar’isimli üçüncü parçasını dinleyiciyle buluşturacak olan Martino ile müzik serüvenini konuştuk.


► Öncelikle kimdir Martino? Neler yapıyor?
Ben naçizane bir şeyler karalayan, sonra da bu karaladıklarını sesli okumayı seven biriyim; şarkıcı ve söz yazarıyım yani. Kendi şarkılarımı yazıp kaydetmek dışında okula gidiyorum. Müziğin literatürünü ve felsefi olarak alt metnine aşina olmak bana çok şey kattı. Bunların haricinde de herkes gibi ben de bir şekilde var olmaya çalışıyorum.

DENEYSEL ÜRETİMDEN PROFESYONELE

► Albüm oluşturma süreci nasıl gelişti? Hazırlıklara ne zaman başlandı?
Albüm oluşturma süreci aslında VEYasin ile deneysel bir tavırla stüdyoda vakit geçirerek başladı. Beraber iyi çalıştığımızı düşünüp bu işi daha kapsamlı bir proje haline getirmek istedik. Albüm yaparken genel bir üretim halinde olduğunuz için insanın hayattaki seyrinin bir izdüşümü oluyor aslında. Bunun için hazırlık yapmıyor, yine her zamanki gibi okuyup yazıyorsunuz. Öte yandan, üretken dönemlerimde algılarım ve gözlem yapma kabiliyetim normale göre bir tık daha fazla oluyor. Albüm hazırlığı ise albüm bittikten sonra onu yayınlayacak optimum koşulları yaratmak oluyor. Bu hazırlıklara da sanıyorum 2019 Eylül’de başladık.

► Neden albümün yayınlanan ilk parçası ‘Kül Olsun’ olarak seçildi?
Köşeli, repetetif ve aslında yoğun olduğunu düşündüğümüz bir parça. Girizgâh olarak yerinde bir adım gibi geldi.

► Yeni şarkınız Bana Ne’nin hikâyesi nedir?
Bana Ne, genel hatlarıyla bir ilişkide karşıdakinin derdini anlatmış olmasını dileyen bir kadının sözlerinden oluşuyor. İlişki içerisinde bazen partnerimiz kendini karşısındakinden daha önemliymiş veya onun aklına takılanların karşısındaki tarafından zaten bilinmesi gereken bir şeymiş gibi davranabiliyor. Bana Ne, bu yapıcı değil yargılayıcı ve tek bakış açılı tavra bir cevap olarak düşünülebilir.

MÜZİK, DİSİPLİN İŞİ

► Konservatuar eğitimini önemsiyor musunuz? Konservatuar eğitiminin sürece ne gibi katkıları oluyor?
Oldukça önemsiyorum. İlk olarak müzik yapmanın disiplin istediğini öğreten bir yerdir konservatuvar. Disiplin illa sabah dokuz akşam beş çalışmak değil ama o pratiği, yazmak ya da okumayı, sürekli bir tekrar içerisinde kişisel kaygılarınızdan daha kolektif bir oluş için mükemmelleştirmeye çalışmaktır. Tabii bu benim şahsi kanaatim. Teorik anlamda ise müziğin dili ve dinamiklerine hâkim olmak beraber çalıştığım müzisyenlerle olan iletişimimin kalitesini oldukça yükseltiyor.

► Bundan sonra dinleyiciyi nasıl bir süreç bekliyor?
Açıkçası aynen devam. Üretip yayınladığım uzunca bir kariyer temenni kendime. Dünyamızın mücadele ettiği bu pandemi krizi bir şekilde çözülüp yeni normalimiz konser vermeye uygun bir hale geldiğinde ise beni dinleyen insanlarla buluşmak, tanışmak ve beraber şarkı söylemeyi çok istiyorum.

gonul-gozumle-uretiyorum-773698-1.

İLHAM NEREDE BEN ORADA

► Müziği yaparken en büyük ilham kaynağını nereden alıyorsunuz? R&B bu ilhamı nasıl tetikliyor?

En büyük ilham kaynağım olarak gösterebileceğim net bir şey yok. Bu işin sizin keyfinize göre değil kendi güzel gönlüne göre olduğunu sancılı bir şekilde öğrendim. İlham nereden gelmek isterse siz oraya bakarsınız. Bu nedenle bildiğim tek şey gönül gözümü açık tutmanın bana çok şey kazandırdığıdır. R&B ise bana yoğurulmaya çok müsait, yenilikleri direkt olarak kucaklayan bir tür olarak günümüzde var oluyor gibi geliyor. Bir de akılla sebeplendiremediğim bir şekilde bu türü çok seviyorum. Sevmek insanı çok etkiliyor.