Cazı ana akım harici renklere açık bir müzik olarak görüyorsanız Caz Festivali’nin bu yılki programına alıcı gözle bakmanızı öneririm. Bu toprakların ne denli renkli ve güzel müzikler ürettiğine şaşacaksınız.

Gösteri devam etmeli

FERİDUN ERTAŞKAN

Yaşadığımız günleri doğru analiz etmek aşıyı bulmak kadar zor, yıllar alabilir. Mart ayında Covid-19 salgını hayatı evlere tıktığında şahsen en fazla iki haftaya geçer diye düşünmüştüm. Belki çoğumuz öyle düşündük. Günler geçtikçe, karşı karşıya olduğumuz şeyin ağır bir grip salgınından öte bir sorun olduğunu anladık. Aradan altı ay geçti elimizde çözüm yok. Bu dönemi tarif eden en net kelime ‘belirsizlik’. Kimle konuşsanız herkes arafta kalmış. Eski hayatımızı özlüyoruz. Yolda uzun zamandır görmediğim bir arkadaşıma rastlasam ona şöyle sarılamam bile. Henüz bu insanî anların yoksunluğunun duygusal analizini yapamadık, ilişkilerimiz ve yaşama şeklimiz değişecek mi? Bu yaşadıklarımız hepimiz için yeni bir durum. Öte yandan, salgının hayatın bütün alanlarına etkisini de henüz yeterince anlamış değiliz. Şimdilik çoğumuz geçip gitsin diye bekliyoruz. Hayatla ilgili randevularımızı aşı sonrasına sakladık, –mış gibi yapıyoruz.

Dünyanın önde gelen müzik kurumlarını ve festivalleri takip etmeye çalışıyorum. Başlarda, her kafadan çıkan şikayetle dolu kaos bulutu bir süre sonra yerini sihirli bir kelime gibi sarıldığımız ‘çevrimiçi’ laflarına bıraktı. Çözüm bulmuş gibi vakit geçirdik, çaresiz medet umduk. Dünyanın en köklü kültür kurumları dahi arşivlerinde ne var ne yok dökmeye başladı. Hiçbir şey yapmadan durmak rahatsız ediciydi. Bir şekilde iletişimi sürdürmek zorundaydık. Her ne kadar benim için tatmin edici olmasa da bu dönemin hayatımıza kattığı işe yarar fikirlerden biri oldu çevrimiçi etkinlik.

Çevrimiçi ve canlı konserler ayrımı bu kez festival üzerinden hayatımıza girecek. Geleneksel olarak Temmuz ayı civarı gerçekleşen İstanbul Caz Festivali müzik dünyası için nirengi noktası ve bir kriterdir. Gerçekleşmeme ihtimali beni başta ürkütmüş, abartılı bulabilirsiniz ama savaşta mevzi kaybetmek gibi gelmişti. 27’nci kez gerçekleşecek olması hepimize moral vermeli.

gosteri-devam-etmeli-770495-1.

2-14 Eylül tarihleri arası gerçekleşecek festival iki büyük sanatçıya Yaşam Boyu Başarı Ödülü verecek. Şahsen bu ödülleri çok değerli buluyorum. Bu sene 86 yaşına basmış, elli yıl önceki çocukluğumun iki klarnet kahramanından biri Barbaros Erköse (diğeri elbette Mustafa Kandıralı) ile 76 yaşındaki saksofon sanatçısı ama esasen çok yönlü müzik insanı, kimi müzikseverin TRT Caz Orkestrası, kiminin seksenlere damga vuran ‘On Yıl Önce, On Yıl Sonra’ gurubundan tanıyacağı Atakan Ünüvar. Yaşamlarını adadığı müziğe dair saygın bir ödül alacaklar.

CAZ FESTİVALİ FIRSATLAR FESTİVALİ

Festival bu sene yerli caz sahnesine emanet. Eğer tutkulu bir caz dinleyicisi iseniz ister canlı ki esasen canlı izlemenizi tavsiye ederim, ister çevrimiçi yayınları takip ederek bu fırsatları kaçırmazsınız. Caz dünyamız 2000’ler sonrası çok yol katetti. Geçen sene rekor sayıda, en az 50 albüm yayınlandı. Dünya için küçük ama bizim için büyük bir adımdı. Son yıllarda İstanbul, Akbank ve PSM gibi önde gelen caz festivalleri Türkiye’den sanatçılara programlarında giderek artan oranda yer vermeye başladı. Salgın olmasaydı PSM Caz Festivali mesela rekor sayıda yerli konsere yer ayırmıştı programında. Emin olun bu oran gelecekte daha artacaktır. Örneğin, sonbaharda 30. Akbank Caz Festivali’nin de böyle bir program hazırlayacağını şimdiden söyleyebilirim. Elbette dünyaca ünlü yıldızların, virtüöz isimlerin kulvarı farklı ve elbette hayat normale döndüğünde bu yıldızları yine talep edeceğiz ama bu durum kendi caz dünyamızın renkliliğini görmemizi engellememeli.

GENÇ CAZ KONSERLERİ RENKLİ VE DİKKAT ÇEKİCİ OLACAK

17 yıl boyunca cazın genç yüzlerine önemli fırsat sunan Genç Caz yarışması bu yaz renkli ve dikkat çeken genç sanatçılarla dolu olacak. Parklarda Caz konserleri olarak izleyeceğimiz bu genç müzisyenlerin birçoğunun ismini yakında daha sık duyacağınızdan emin olabilirsiniz. Mesela, yakın zaman önce Genç Caz yarışmasında tanıdığım piyanist ve besteci Bilge Günaydın artık kendi albümünü yayınladı ve bu sene festivalde konser verecek. Şimdilik bu kadar söyleyeyim ve mutlaka takip etmenizi önereyim.

Cazı ana akım harici renklere açık bir müzik olarak görüyorsanız programa alıcı gözle iyice bakmanızı öneririm. Bu toprakların ne denli renkli ve güzel müzikler ürettiğine şaşacaksınız. Dediğim gibi, ister yerinde izleyerek, ister sonrasında ekrandan izleyerek ama mutlaka bu konserleri izleyin.

EYLÜL CAZ’A DAVET EDİYOR

gosteri-devam-etmeli-770494-1.

Festival Programı şöyle:

>> Selen Gülün Quintet feat. Sibel Köse & Ece Göksu // 2 Eylül Çarşamba 21.30, Sultan Park – Swissotel The Bosphorus
>> Can Güngör – 3 Eylül Perşembe 21.30, Swissotel The Bosphorus
>> Baba Zula // Make Mama Proud – 7 Eylül Pazartesi 20.00, Feriye
>> Ayyuka // Pitohui // Yasak Helva – 8 Eylül Salı, 18.30, Feriye
>> Islandman //Tuğçe Şenoğul // Guguo – 9 Eylül Çarşamba, 18.30, Feriye
>> Kardeş Türküler ve konuklar Tuluğ Tırpan & Elina Duni // Andalusia Trio – 10 Eylül Perşembe, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
>> Bilal Karaman's MANOUCHE A LA TURCA feat. Muhammed Yıldırır & Ramazan Sesler // Büşra Kayıkçı – 11 Eylül Cuma, 20.00, İstanbul Açık Hava Gösteri Merkezi Kuruçeşme
>> Jülide Özçelik // Bilge Günaydın Quintet “Daydream” – 14 Eylül Pazartesi, 20.00, The Marmara Esma Sultan Yalısı