İktidarın enflasyonla göstermelik mücadelesi devam ediyor. Yeni düzenlemeyle temel tüketim mallarında KDV %18’den %8’e indirildi. Ekonomist Atabay, “Maliyet artışları sürerken bu son derece göstermelik bir adım” dedi.

Göstermelik adım etkisiz indirim

Havva Gümüşkaya

İktidarın enflasyon ve maliyet artışlarına neden olan politikaları değiştirmeden KDV indirimleri ile fiyatları düşürme çabası devam ediyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada bazı temel ihtiyaç maddeleriyle, yeme ve içmede KDV oranlarının yüzde 18'den yüzde 8'e düşürüldüğünü belirtmesiyle bu indirimlerin fiyatlara etkisi tartışılmaya başladı..


Erdoğan’ın açıklamasının ardından KDV oranlarında değişikliğe gidilen yeni düzenleme Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre deterjan, sabun, tuvalet kâğıdı, kağıt havlu, peçete, hijyenik kadın pedi, bebek bezi, diş macunu, diş fırçası ve diş ipi gibi ürünlerin KDV’si yüzde 18’den yüzde 8’e indirildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemede, yeme içme hizmetleri, konut ve arsalar, Sağlık Bakanlığı mevzuatı kapsamındaki tıbbi cihazlar, sertifikalı tohum ve fidanlar, ikinci el yat, kotra, tekne ve gezinti gemileri, sütçülükte kullanılan makine ve cihazlar gibi bazı sektörlerdeki ürün, mal ve hizmetlerin KDV oranlarındaki değişiklikler de yer aldı.

KDV indirimlerinin enflasyona etkisini değerlendiren Ekonomist Güldem Atabay, para politikasının enflasyonu düşürme odaklı olduğu bir ekonomide temel tüketim mallarında KDV indirimlerinin doğru bir adım olabileceğini belirtti.

Ancak ekonomide bir para politikasının olmadığına vurgu yapan Atabay, “Kur korumalı mevduatla enflasyonu kontrol altına almaya çalışıyorlar. Dolaylı olarak cari fazla olacak, cari fazla ile TL bollaşacak, TL'nin değeri artınca bu fiyatları olumlu etkileyecek ve enflasyon düşecek. Yılın zaten ilk 3 ayında yürümeyeceği ispatlanmış bu yöntemle enflasyonla mücadele ediyorlar” ifadelerini kullandı.


İktidarın enflasyonla mücadele politikasının olmadığını belirten Atabay, “Yüzde 55’e varmış tüketici fiyatları enflasyonu, 5 bin liraya ulaşan açlık sınırı, gıda fiyatlarındaki artışın daha da yukarı gideceği bilinirken, bu tür KDV indirimlerinin hiçbir etkisi olmaz” değerlendirmesinde bulundu.

KDV indirimlerinin neden etkili olamayacağını açıklayan Atabay, şu ifadeleri kullandı:

“Son fiyatlara yansıtılıp yansıtılmayacağı belli değil. İki ay sonra artan maliyetlerden gelen baskılarla bu indirim, zam olarak tekrar yerine konmak zorunda. Dolayısıyla bu son derece göstermelik bir adım. Yine seçimlere yönelik , ‘biz enflasyonla mücadele için bakın çeşitli adımları atıyoruz, atmaya devam ediyoruz” gibi içi bir cümleyi kurmak için yapılmış bir değişiklik.”

YARIN BUGÜNDEN ZOR OLACAK

Ekonomik gidişatın giderek daha da sıkıntılı sürece girdiğini belirten Atabay, “Ukrayna savaşı olmasaydı kur korumalı mevduatla yapay bir şekilde TL bastırıldı, onun biraz enflasyon üzerinde olumlu etkisi olacaktı. Nisan ve mayısta da turizm geliri başlayacak. TL’de sakin bir dönem seçimlere gidilecekti. Ancak kur korumalı mevduatta bütün riskler hazineye aktarıldı. Tasarrufu olmayandan tasarrufu olana servet transferi yapıldı vergilerimiz üzerinden. Dolayısıyla zaten bu sistem çalışmayacaktı. Fed devreye girdi, daha da sert bir şekilde girecek, onu açıkladı. 50’şer baz puanı devam edecek. Ukrayna savaşı var. Onun etkisi küresel tedarik zincirleri, enflasyon baskısı özellikle enerji tarafında devam edecek ve dolayısıyla ekonomik olarak yarın bugünden daha zorlaşacak” şeklinde konuştu.

Yanlış para politikası nedeniyle TL’nin değer kaybettiğini söyleyen Atabay, “Enflasyonu asıl kontrolden çıkaran maliyet artışları. Enflasyon yıl boyunca yüksek seviyelerde kalacak. Sene sonu yüzde 50 civarı görürsek şanslıyız” ifadelerini kullandı.

***

İkinci el araçlarda fiyat artacak

Yeni düzenleme ile araç alım satımında yüzde 1 olan KDV oranı de yüzde 18’e çıkarıldı. İkinci el sektörünün çatı kuruluşu olan Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, yeni düzenlemeye ilişkin yaptığı açıklamada ikinci el otomotiv sektörünün bundan olumsuz yönde etkileneceğini ifade etti.

KDV düzenlemesinin ikinci el sektöründe huzursuzluğa sebep olduğunu belirten Erkoç, “Döviz kurunun dalgalı seyri, faiz oranlarının yüksek olması ve çip krizi sebebiyle sıfır araç üretim ve tedarikinde yaşanan sıkıntılar ve ikinci el otomobil fiyatlarının yüksek oluşu hem alıcıları hem de satıcıları zorlarken, bir de KDV oranının yüzde 18’e çıkarılması sektörün durmasına sebep olacaktır” dedi.

Kayıt dışılığın artacağına dikkat çeken Erkoç, “Yetki belgesine sahip, kayıtlı olarak bu işi yapan motorlu araç satıcıları yüzde 20 oranında kazanç vergisi ödüyor. Yüzde 1 oranında KDV kısmını da vatandaşlarımız öderken şu an bu oran yüzde 18’e çıkarıldı. Bu durum vatandaşların daha yüksek fiyata araç almasına sebep olacaktır. Devlete vergi ödemeden, ayaküstü satış yapanlar da bu durumdan faydalanarak fiyat arttıracağı için tüketicilerin araç alması da gün geçtikçe zorlaşacaktır. Artık internet sitelerindeki araç ilanlarında ‘KDV hariç’ yazısı da görebiliriz’’ diye konuştu.