Gottfried Waldhäusl soruşturmasından bir şey çıkar mı?

Eyalet Parlamento İkinci Başkanı Gottfried Waldhäusl (FPÖ) hakkında soruşturma açıldı. Savcılar radikal sağcı Waldhäusl‘ın “kışkırtma” suçundan adalete teslimini talep ediyor.

Gazetelerin bildirdiğine göre, Viyana Cumhuriyet Başsavcılığı, Aşağı Avusturya Eyalet Parlamentosu İkinci Başkanı Gottfried Waldhäusl (Özgürlük Partisi, FPÖ) için eyalet parlamentosu müdürlüğüne dokunulmazlığının kaldırılmasına yol açacak talebini içeren bir yazı gönderdi. Waldhäusl’ın 2 Şubat'taki bir TV oturumunda yaptığı açıklamalara dayanarak, bir kışkırtma şüphesi olduğu söz konusu. Şikâyet, ırkçılığa karşı mücadele yürüten insan hakları derneği “SOS Mitmensch” tarafından yapıldı. Ceza Yasasının 283. paragrafına göre “insanlık onurunu zedeleyici ve ait olduğu etnik grup nedeniyle kamuda aşağılayıcı açıklamalara maruz bırakmadan” dolayı Eyalet Parlamentosu İkinci Başkanı FPÖ’lü Gottfried Waldhäusl 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.

Şikâyetin temelinde Waldhäusl'ın söz konusu canlı yayında Suriyelileri ve Afganistanlıları genelleştirici bir şekilde şiddet failleri olarak tasvir etmesi bulunmakta. 58 yaşındaki Waldhäusl bu programda "değerlerimizi, kültürümüzü ve dinimizi kabul etmeye istekli değiller ve eğer birileri (ülkemizde) bunu kabul etmeye hazır değilse, o zaman burada yaşamaları için hiçbir neden yok. Ve yinelersek. Eğer gerçekten sığınmacı/kaçkın iseler, neden sadece pasaportu, bıçak hariç tüm belgeleri yok ediyorlar? Bıçaklarını ise hiçbir zaman atmıyorlar" demişti.

NE İLK NE DE SON

Bu ayrıştıran ırkçı açıklamalar ne Eyalet Parlamento İkinci Başkanı Gottfried Waldhäusl (FPÖ) ne de radikal sağcı parti FPÖ tarafından ilk kez yapılıyor. Örneğin, Mayıs 1999'da, FPÖ Milletvekili Helene Partik-Pablé, sınır dışı edilmesi sırasında ölen Nijeryalı Marcus Omofuma'nın davasıyla ilgili Federal Parlamento’nun özel oturumu sırasında, siyah Afrikalıların "sadece farklı görünmekle kalmayıp, ... ama aynı zamanda farklılar ve özellikle saldırganlar" diyerek, şiddetin Afrikalı göçmenlerin genlerinde olduğunu öne sürmüştü. Bu FPÖ tarafından kamuda yapılan belleklerden zor silinecek bir dizi ırkçı söylemlerden sadece biri.

Bu yılın ocak sonu, o zamanlar Aşağı Avusturya'nın entegrasyon ve ilticadan sorumlu eyalet bakanı FPÖ’lü Gottfried Waldhäusl, bir başka TV tartışmasında göçmen kökenli Viyanalı bir kız öğrenciye karşı yaptığı aşağılayıcı yorumla dikkatleri üzerine çekmişti. Eğer, kendisinin ve partisinin (Waldhäusl ve FPÖ) temsil ettiği‚ sert, ödünsüz iltica ve göç politikası uygulansaydı, “bu göçmen kız öğrenci de zaten Viyana’da olamazdı, ve böylece Viyana da gerçek Viyana olarak kalırdı” demişti. 

Tabii ki Waldhäusl’ın bu yorumu, geniş politik platformda açık ırkçılık olarak eleştirildi. Bu bağlamda, FPÖ’nün sadece göçle gelmiş insanlara karşı değil, aynı zamanda diğer sosyal ve cinsel yönelimden insanlara karşı da kolektif nefreti yaydığı tekrarlanarak vurgulandı. İş ve İşçi Bulma Kurumu Başkanı Johannes Kopf, Viyana’da çalışan kesimin üçte birinin göçmen kökenli olduğunu ve onlarsız bir Viyana’nın tasavvur edilemeyeceğini hatırlatmak zorunda kaldı. 

BİRÇOK SORUŞTURMA VAR FAKAT MAHKÛMİYET BİLE YOK

Refakatsiz ergenlik çağına gelmemiş mültecilerin Kasım 2018'de dikenli telle çevrili sığınma evi Drasenhofen'e (Mistelbach bölgesi) nakledilmesiyle bağlantılı olarak, o sırada Aşağı Avusturya'nın entegrasyon ve ilticadan sorumlu FPÖ’lü eyalet bakanı Gottfried Waldhäusl görevi kötüye kullanmakla suçlandı. Bunu, uzun bir dava süreci izledi. Waldhäusl daha geçen yıl Bölge Mahkemesi'nde bu suçtan beraat etti.

İnsan hakları derneği SOS Mitmensch, Gottfried Waldhäusl’ın Parti Başkanı Udo Landbauer‘i en azılı anti-semitik ve ırkçı çevrelere alkış tutarak ırkçı kampanyalar yürütmekle suçluyor. SOS Mitmensch, şu anda hakkında yeniden soruşturma açılan Gottfried Waldhäusl’ın tutumunu Aşağı Avusturya FPÖ’sünün genel yerleşik bir duruşu olarak betimliyor.  Parti Başkanı Udo Landbauer'in kendisi de göçmen kökenli bir aileden geliyor. Annesinin Fars kökleri olduğunu teslim ediyor. Fakat bu olguyu, politikasını değiştirmesine bir neden olarak görmüyor. FPÖ Aşağı Avusturya Parti Başkanı Udo Landbauer, bugünkü siyasi koalisyon ortağı ve oylarıyla Eyalet Valisi seçtirdiği ÖVP Başkanı Johanna Mikl-Leitner’i  öncelerde de “Müslümaların anası” olarak tanımlayarak, İslam karşıtı politikasına karşı Mikl-Leitner’i  popülist bir reklam aracı  yapmıştı. 

OY KAZANCI POLİTİK ÇİZGİYİ MEŞRULAŞTIRIYOR 

Aşağı Avusturya Eyalet Parlamentosu İkinci Başkanı FPÖ’lü Gottfried Waldhäusl’ın görüldüğü gibi çekineceği bir şey yok. FPÖ bugün ayrımcı ve kışkırtıcı söylemleriyle seçimleri kazanabileceğini göstermiş bulunuyor. Ocak sonu ve bugün savcıların soruşturmasına temel oluşturan şubat başı TV oturumlarından sonra eleştirilere karşı yanıtında, "dört torunumun vatanımızı silahlarla savunmak zorunda kalacağından korkuyorum” diyerek, bu parti içindeki yönetim kadrosunun nereye kadar gidebileceğini belgelemiştir. FPÖ içindeki genel duruş, göçü “Hıristiyan Batı'ya yönelik bir saldırı” olarak tanımlamaktadır.

FPÖ’lü Gottfried Waldhäusl yasalara göre savcıların çağrısına uyarak dokunulmazlığının kaldırılmasını kendi isteyebilir. Fakat bunu reddetmektedir. Yaptığı açıklamalar ona göre siyasidir ve fonksiyonu ile bağlantılıdır. Bu durumda eyalet parlamentosu harekete geçerek Gottfried Waldhäusl’ın dokunulmazlığını kaldırmayı görüşecektir. Parlamentonun en yakın toplantısı ise mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilecek.