Google Play Store
App Store

Daha önce ırkçı saldırıya uğrayan Dedeoğlu Ailesi, bu kez katledildi. Avukat Karabulut, ikinci saldırının da ırkçı nedenlerle yapıldığı kanaatinde olduklarını belirtti, “Saldırgan ilk saldırıyı yapan ailenin akrabası” dedi.

Göz göre göre katledildiler

Dilan Esen

Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde önceki gün akşam saatlerinde daha önce ırkçı saldırıya uğrayan Dedeoğlu Ailesi’nin evini basan silahlı saldırgan Mehmet Altun, evde bulunan 7 kişiyi öldürdü. Yaşar, Barış, Serpil, Serap, İpek, Metin ve Sibel Dedeoğlu hayatını kaybederken saldırgan evi ateşe verip kaçtı. Dedeoğlu Ailesi’nin 12 Mayıs’ta yaklaşık 60 kişilik “Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız” diyen ırkçı bir grubun saldırısının ardından katledilmesi dikkat çekti. Ön otopsi raporunda öldürülen 7 kişinin vücudunda 20 kurşun bulunduğu aktarılırken saldırıyla ilgili 10 kişi gözaltına alındı. 7 kişinin cansız bedeni ise dün ilçedeki Saraçoğlu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Saldırı anına ait görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde saldırgan Altun'un, aileyi önce bahçede topladığı ve ardından katliamı gerçekleştirdiği görüldü.


Konya’da yaşayan Dedeoğlu Ailesi, 12 Mayıs’ta ırkçı saldırıya maruz kalmıştı. “Biz ülkücüyüz sizi burada yaşatmayacağız” diyen, aralarında Dedeoğlu Ailesi’nin husumetli olduğu belirtilen Keleş Ailesi’nin de olduğu 60 kişilik grubun saldırısında aileden 7 kişi ağır yaralanmıştı. Saldırıyla ilgili açılan soruşturma kapsamında 6 kişi tutuklanmış ancak 4 kişi serbest bırakılmıştı. Her iki aile hakkında da koruma kararı verilmişti.

DAHA ÖNCEKİ SALDIRIYLA İLİŞKİLİ

Avukat Abdurrahman Karabulut, BirGün’e yaptığı açıklamada, aileyi öldüren kişinin, 12 Mayıs’ta yaşanan saldırıyı gerçekleştiren ailenin akrabası olduğunu söyledi. Konya Cumhuriyet Başsavcısı ile yaptığı görüşmeyi anlatan Karabulut, saldırganın yakalanmak üzere olduğunu belirtti. Saldırının azmettiricileri olup olmadığının ya da birkaç kişi tarafından işlenip işlenmediğinin HTS kayıtları üzerinden yapılacak inceleme sonucunda tespit edileceğini aktaran Karabulut, savcının dosyaya gizlilik getirmeyeceğini dile getirdi.

Daha önce uzaktan koruma kararı verildiğini hatırlatan Karabulut, “Aile olası saldırı için kamera yerleştirmişti. Saldırı bekliyorlardı ve oldu. Bizim kanaatimiz ırkçı saldırı olduğu yönünde. Müvekkillerimin ifadeleri var” dedi.

Saldırıyla ilgili incelemelerde bulunan Avukat Maviş Aydın ise Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada “Saldırgan 20 dakika önce Yaşar Dedeoğlu’yla karşılıklı oturarak görüştü, ardından saldırıyı gerçekleştirdi” dedi. Habere göre, Cumhuriyet Başsavcısı, otopsiye katılan savcı ve beraberindeki 3 savcı olmak üzere toplam 5 savcı avukatlarla olan görüşmede yer aldı. Soruşturma kapsamında 3 kamera kaydı alınırken görüntülerin yalnızca birinin çözümlemesi yapıldı. Saldırganın, Dedeoğlu Ailesine mayısta saldıranların yakını olduğu ancak gözaltına alınıp bırakılanlar arasında yer almadığı belirtildi. İncelenen görüntülerin ardından saldırgan sayısı artabilir.

BARINDIRMAYACAKLARINI SÖYLEMİŞLERDİ

Konya'da aileye yönelik ilk ırkçı saldırıda yaşamını yitiren 70 yaşındaki Yaşar Dedeoğlu’nun amcasının oğlu Erol Şan ise “Yaşar abiye ‘evini bize ver çık, seni burada barındırmayacağız’ demişlerdi. O mahallede tek Kürt aile de Yaşar abilerdi, 30 yıldır orada yaşıyorlardı” diye konuştu.

Aile ile olayın yaşandığı gün birlikte olduğunu söyleyen Şan, şunları söyledi: “Yanılmıyorsam Yaşar abi ile Barış takip ediliyormuş. Niye özellikle eve girdikten sonra katliam gerçekleştirilmiş, kafamızda soru işareti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Süleyman Soylu aradı. 7 kişi neden katledilsin? İki komşu kavga eder ama 7 kişiye 20 kurşun sıkmak niye?”

HDP Parti Meclisi Üyesi Ali Özkan da saldırının ırkçı saiklerle yapıldığını kaydetti. Özkan, “Kendi halinde bir aile. Tek şey Kürt olmaları. Irkçı katliamların hepsi iktidarın söylemleri nedeniyle oluyor” ifadelerini kullandı.

“Profesyonelce bir katliam” diyen Özkan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “İzah etmek mümkün bile değil. Yakınları burada ‘Kürt olduğumuz için öldürüldük’ diye bağırıyor. Aileden hayatta kalan tek kişi var o da 2 gün önce İngiltere’ye gidiyor. O da ‘Keşke gitmeseydim’ diyor. Bu sadece Kürtlere değil insanlığa yapılan bir katliamdır.”

Olayı incelemek için Meram’a giden CHP heyeti, Konya Valisi Vahdettin Özkan ve Konya Emniyet Müdürü Engin Dinç ile de görüştü. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Konya’da katledilenlerin defnedilmesinin ardından mezarlık önünde açıklama yaptı. Sancar, sorunun Kürtlere yönelik ırkçı politikalar olduğunu belirterek “Adalet olmadan birlikte yaşamı zehirleyecek politikaları yürütme imkânları olacaktır. Bu politikalar iktidardan medyaya her alanda işletilmektedir" dedi.

SALDIRILARA SARAY ZEMİN HAZIRLADI

Evrensel’e konuşan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Kürtlere karşı ırkçı nefret her olay vesilesiyle bizzat iktidar tarafından ısrarla yineleniyor. İktidarda kalabilmek adına toplumu kutuplaştıran Saray rejimi böyle bir katliamın zeminini oluşturuyor” dedi.

İşleyen, şunları dile getirdi: “Saray aparatları bu katliamın arkasında ‘aile içi husumet’ olduğunu ileri sürerek geçiştirmeye çalışıyor. Oysa, bu olayın hemen öncesinde katledilen aileye karşı ırkçı bir saldırı girişimi gerçekleşmişti. Bu tür çöküş anları, özellikle ekonomik ve sosyal orunların da derinleştiği ve belirsizliğin ortaya çıkardığı bir huzursuzluk ortamı bir toplumsal patlamaya dönüşebilir. Bu patlamanın insanların etnik ve mezhepsel kimlikleri nedeniyle öfkelerinin birbirine döndüğü bir ortamı engellemek için hepimize önemli sorumluluklar düşüyor. Türk ve Kürt halkının ve tüm emekçi halkların kardeşlik ve bir arada yaşam zeminlerini savunmak için her tür milliyetçi saldırı ve iktidarın Kürtlere yönelik baskı politikalarına tüm ilerici güçlerle birlikte karşı duracağız.”
TİHV ve İHD tarafından yapılan açıklamada ise benzer olayların yaşanmaması için ayrımcılık ve nefret içeren söylem ve politikalara son verilmesi çağrısında bulunuldu.

***

İlk değil, 2020’de 13 saldırı

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) verilerine göre 2020 yılında 13 ırkçı saldırı yaşandı. Saldırılarda, 3’ü çocuk toplam 7 kişi yaşamını yitirdi. Yaşanan saldırıda biri çocuk, 8 kişinin ise yaralandığı vurgulanan raporda, söz konusu ırkçı saldırıların 8’i mültecilere, geri kalanın ise Kürtlere yönelik olduğu aktarıldı. Ülkede yıllardır yurttaşlar, sık sık ırkçı saldırılara maruz bırakılıyor.

Irkçı saldırıların bir kısmı şu şekilde:

♦ 2019: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde göz ameliyatı olan eşine refakatçilik yapan 74 yaşındaki Ekrem Yaşlı, başka bir hastanın refakatçisi olan kişi tarafından saldırıya uğradı. Yaşlı, “Kürtçe konuştuğum için, burası ‘Türkiye Cumhuriyeti’ diyerek saldırdı, iki kez soda şişesiyle kafama vurdu” dedi.

♦ 2020: Ankara Etimesgut ilçesinde 20 yaşındaki Barış Çakan, Kürtçe müzik dinlediği için 3 kişilik bir grubun bıçaklı saldırısı sonucu yaşamını yitirdi.

♦ 2020: İsmet Tuna, Kocaeli’nde otobüste annesi ile Kürtçe konuştuğu için otobüs muavini tarafından saldırıya maruz kaldı.

♦ 2020: Mehmet Nuri Deniz, sosyal yardım desteği alabilmek için gittiği Şişli Kaymakamlığı’nda görevlilerce darp edildiğini, Kürt olduğu için ırkçı ve ayrımcı söylemlerle karşılaştığını iddia etti.

♦ 2020: Edirne’de askerlik yapan Doğan Çetin, Kürtçe eğitimi savunduğu için 2 asker tarafından saldırıya uğradığını söyledi.

♦ 2020: Afyon’un Dinar ilçesine çalışmaya giden Ercişli inşaat işçileri silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda inşaat işçisi Özkan T. yaşamını yitirdi, Fırat T. ve Emrah Ö. yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.

♦ 2020: Yozgat’ın Çekerek ilçesinde orman işinde çalışmaya giden Derikli işçiler, kendilerinden ayakbastı parası almak isteyen muhtarların organize ettiği kalabalığın saldırısına uğradı.

♦ 19 Temmuz: Afyon’un Sultandağı Dereçine Beldesi’nde, berbere giden mevsimlik tarım işçileri “Kürtçe” konuştukları gerekçesiyle ırkçı saldırıya uğradı.

♦ 21 Temmuz: Konya’nın Meram ilçesine bağlı Çarıklar Köyü’nde yaşanan bir kavgada 43 yaşındaki Diyarbakırlı Hakim Dal öldürüldü. Dal ailesi savcılığa verdikleri ifadede, olayın ‘ırkçı saiklerle yapılan bir saldırı olduğunu’ belirtti.

♦ 27 Temmuz: Ankara Elmadağ’da yaşayan bir aile 27 Temmuz’da ırkçı saldırıya maruz bırakıldı. Aile kendilerine “Pis Kürtler”, “Teröristler” sözleriyle saldırmaya çalışıldığını belirtti.

***

Emniyet Müdürü’nün kirli geçmişi

Konya İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle 7 Temmuz’da atanan Engin Dinç’in geçmişi oldukça dikkat çekici. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink cinayetinde sanık koltuğunda oturan Dinç’in Ankara Gar Katliamı’nda ise istihbarat belgelerini geciktirdiği ortaya çıkmıştı. Katliamla ilgili ifadesi bile alınmayan Dinç’in, cinayetin en önemli isimlerinden olan Erhan Tuncel’i ‘muhbir’ yaptığı belirtiliyordu.

***

Van’daki eyleme müdahale

Çok sayıda kentte, Konya’daki saldırıya ilişkin açıklama düzenlendi. Van’da yapılan açıklamaya polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale ederken, 5 kişi de darp edilerek gözaltına alındı. HDP, CHP, EMEP, ESP ve 23 demokratik kitle örgütünün yaptığı açıklamada, “İktidar partisi mensuplarının söz konusu saldırıları kınamaması, faillerle yakın bir zihniyete sahip olması ve açıklamalarında failleri sahiplenmesi bu saldırıların artmasına yol açmaktadır” denildi.