DİSK Genel Merkezi, Genel-İş Sendikası’nın CHP’li belediyelerde yaptığı grevlere yönelik eleştirilere “Asıl soru neden iktidara bağlı belediyelerde bu hakkın kullanılmasının engellendiğidir” şeklinde yanıt verdi

Grev demokratik belediyelerde yapılabiliyor

Emek Servisi

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın bazı CHP’li belediyelerde greve çıkması eleştiriyle karşılaşırken DİSK Genel Merkezi yaptığı açıklamada “Sorulması gereken soru ‘neden bazı belediyelerde bu hakkın kullanıldığı’ değil, neden iktidara bağlı belediyelerde bu hakkın kullanılmasının engellendiğidir” şeklinde açıklama yaptı.

Genel-İş Sendikası İstanbul’da Kadıköy, Maltepe, Bakırköy, Kartal, Ataşehir belediyelerinde greve çıkarken Beşiktaş Belediyesi’nde de grev kararı astı. CHP’li belediyelerde başlayan grev dalgası ise DİSK ve Genel-İş Sendikasına yönelik eleştirileri beraberinde getirdi. DİSK Genel Merkezi yaptığı yazılı açıklama eleştirilere yanıt getirirken şu ifadelere yer verdi: “Bu ülkede demokrasi isteyen aklı başında herkesin sorması gereken soru ‘neden bazı belediyelerde bu hakkın kullanıldığı’ değil, neden iktidara bağlı belediyelerde bu hakkın kullanılmasının engellendiğidir. ‘Neden DİSK’li işçilerin grev hakkını kullandığı’ değil, örgütlü ve örgütsüz diğer işçilerin bu hakkı neden kullanamadığıdır.”

DİSK tarafından yapılan açıklamada emeğin hakları için mücadele edildiği belirtilerek “DİSK’in hizasını siyaset esnafları, patron ve iktidar odakları değil sadece işçi sınıfının çıkarları ve mücadelesi belirler” denildi. DİSK’in mücadele hattının belediyelerle sınırlı olmadığı aktarılan açıklamada şöyle dendi: “Kod 29 zulmüne, ücretsiz izin dayatmasına, sendikasızlaştırmaya, kıdem tazminatının gaspı girişimlerine, işveren ve iktidar ortaklığıyla belirlenen asgari ücrete, iş cinayetlerine karşı mücadelede, işyerlerinde, meydanlarda, sokaklarda DİSK’li işçiler her zaman en öndedir.”

AKP 200 BİNE YAKIN İŞÇİNİN GREVİNİ YASAKLADI

Grev hakkının 12 Eylül askeri darbesiyle oldukça sınırlandırıldığına değinilen açıklamada “Yüzlerce belediyede, on binlerce işçiyi kapsayan çok sayıda TİS imzalanırken, bu sözleşmeler için coşkulu imza törenleri yapılırken, işçilerin talepleri karşılanmadığı için grev noktasına gelinen işyerlerinde ‘neden anlaşma sağlanamadığı’ sorusunun muhatabı işçiler ve sendikaları değildir. Daha da önemlisi, asgari bir demokrasi, tarih ve yurttaşlık bilinci, Anayasal ve yasal grev hakkının ülkemizde neden kullanıldığını değil neden kullanılamadığını sorgulamayı gerektirir. Bilindiği gibi 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra yapılan düzenlemelerle grev hakkı oldukça sınırlandırıldı ve sadece toplu iş sözleşmelerinde uyuşmazlık durumunda belli prosedürlerin tamamlanmasının ardından uygulanabilir hale geldi. Öte yandan Bakanlar Kurulu’nda olan grev kararlarını erteleme (grev yasaklama) yetkisi de ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile beraber cumhurbaşkanına verildi. Bu durum ülkemizde zaten sınırlı olan grev hakkını iyiden iyiye kullanılamaz hale getirdi. AKP iktidarları döneminde17 erteleme kararıyla, 200 bine yakın işçinin grevi fiilen yasaklandı.”

EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ HUKUK VE ADALET

Açıklama demokrasinin yıkıldığına değinilerek yapılması gerekn şeyin haklardan vazgeçmemek olduğu aktarıldı. Bugün yurdun en önemli ihtiyacının hukuku, adaleti, hakkı esas alan bir düzenin mümkün olduğunu her alanda göstermek gerektiği hatırlatılan açıklamada bu alanların başında yerel yönetimlerin geldiği vurgulandı.