İktidar cephesinde yaşanan kriz son dönemki anketlere yansırken, bir adım öne çıkma şansı yakalayan muhalefet, faaliyetlerini Meclis'teki haftalık grup toplantılarına hapsediyor. Burada da çoğunlukla iktidarın belirlediği gündemlere cevap yetiştirmek zorunda kalıyor

Grup toplantılarına hapsolan muhalefet

M. Emin Kurnaz

İktidar cephesinde kriz derinleşirken seçmen desteği de eriyor. Kötü gidişatı panik halinde durdurmaya, yaşanan çözülmenin önüne geçmeye çalışan AKP-MHP ittifakı, içeride ‘mega projeler’e dışarıda ise Suriye’den Akdeniz’e uzanan yeni maceralara sığınıyor. İktidar, bekasını korumak adına peş peşe suni gündemler yaratıyor.

KENDİ MİNDERİNE ÇEKİYOR

Muhalefet ise, ekonomik buhranın da etkisiyle hegemonyası iyice sarsılan iktidara karşı uzun yıllar sonra ilk kez bir adım öne çıkma, gündemi belirleme şansı yakaladı. Toplumda gözle görülür şekilde yükselen AKP karşıtlığı akacak mecra arıyor. Meclis'te yer alan muhalefet partileri şimdilik bu durumu ıskalar pozisyonda. 31 Mart ile 23 Haziran’da açığa çıkan toplumsal dinamiğe uygun bir mücadele hattı geliştirmezken, CHP, İYİ Parti ve HDP siyasetin Meclis'te yapılan haftalık grup toplantılarına hapsolmasının önüne geçemiyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ise oyun kuramayan muhalefeti her seferinde kendi minderine çekmeyi başarıyor.

İKTİDARIN İŞİNE GELİYOR

İktidara alternatif söylemler geliştiremeyen muhalefet, haftalık Meclis grup toplantılarındaki birkaç saatlik açıklamalarla yalnızca genel durum tespiti yapıyor. İktidar, söz gelimi gündemine 'Barış Pınarı Harekatı'nı alırken, muhalefet, önüne gelen tezkere için 'içimiz yana yana evet diyoruz'dan öteye bir pratik geliştiremiyor. Bu durum AKP'nin kaybettiği hegemonyasını yeniden inşa etmeye yarıyor. Meclis'teki haftalık tartışmalar ise, partiler arası söz düellosundan öteye gidemezken, kimin ne söylediğinin giderek muallak hale geldiği böylesi bir ortamda ülke, sürekli erken seçim havasına sokuluyor. Muhalefeti Meclis’e hapseden bu siyaset yapma tarzı, kitleler nezdinde ciddi bir karşılık bulmadığı gibi, iktidarın da işine geliyor. İktidar, kendi çizdiği siyasi hattı, haftanın belli günlerinde muhalefete tartıştırıyor.

BU BİR SİYASİ TERCİH Mİ?

İktidarın yaşadığı krizi gören muhalefet, risk almak yerine beklemeyi tercih ediyor. Muhalefetin bu hali, beraberliğe razı bir takım görüntüsü veriyor. Bu durum, her zaman bir son dakika golü yeme riski taşıyor. Bu risk, AKP’nin hegemonyasını yeniden kazanması ya da muhalefetin, AKP sonrası Türkiye’nin yeniden dizaynında, köklü dönüşümleri ıskalayarak 'AKP’ye alternatif AKP’ler içinde kaybolma gibi ihtimallerini de beraberinde getiriyor.