Bu oldukça zorlanarak yazacağım bir yazı olacak. Zira giden birinin ardından bir şeyler yazmak sizi çok uzun ve derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta güzel güneşli günler yeşil çimenler de var soğuk sert kışlar yalçın kayalıklar da. Hele ki giden oğlunuzun en iyi arkadaşı can dostuysa ve de bu gidiş çok ani olduysa içsel hesaplaşmalar kendini pişmanlıklar girdabına sürüklüyor. Bu kadar güler yüzlü, eğlenceli, pozitif gencecik bir insan hem de müzik sektörünün içindeyken sayısız konsere menajer, yapımcı, tur menajeri, süpervizör prodüksiyon amiri olarak imza atmışken, Türkiye’nin en gözde sanatçılarının gözbebeğiyken, provalar, soundcheck’ler, turneler, lüks oteller, alkışlar arasında herkesin imrenerek baktığı bir sektörün merkezindeyken bu acele bu zamansız gidiş neden? Cevap vermesi zor…

Ergin Nasuhoğlu’nu 2008 yılında kaybettiğim oğlum Serhan’ın en iyi arkadaşı olarak tanıdım. O zamanlar GNL müzikte prodüksiyon amiri olarak çalışıyordu. GNL ENTARTAİNMENT İstanbul ofisi dışında Köln ve Los Angeles’ta da şube açmış uluslararası bir müzik firmasıydı. Ergin çok önemli isimlerle çalıştı. Ama hiçbir zaman şımarmadan hep o koruyuculuğunu, profesyonelliğini ve alçakgönüllü halini sürdürdü. Serhan’ın ölümünden 2 gün sonra evinde toplandık İzmir’den gelen çok çok genç bir grup ta oradaydı. İstanbul’da Ergin’in evinde kalıyorlardı. Bize sabaha kadar bestelerini çaldılar söylediler. Sonra o grup MODEL oldu. Fatma Turgut bu ani kayıp sonrası “Çok kızıyorum sana Ergin. Düşünüyorum, anlıyorum, üzülüyorum ama çok kızıyorum. Serhan’a selam söyle. Huzurlu olun orada” diye yazdı Twitter’dan. Ne kadar da halimizi duygularımızı yansıtıyor yazdıkları… Sonrasında 27 Şubat 2009 yılında Bostancı Gösteri Merkezi’nde Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği’ni kurabilmemiz için Sezen Aksu’dan, Bülent Ortaçgil’e, Mor ve Ötesi’nden Timur Selçuk’a, Leman Sam’a, Nil Karaibrahimgil’e kadar 23 sanatçının katıldığı bir konseri organize etti ve prodüksiyon amirliğini gerçekleştirdi. Ona olan borcum hiçbir zaman bitmeyecek, özlemim de…

Benim için yaşamın uzunluğu kısalığından ziyade hacmi önemli. Yaşadığınız süreye neler sığdırdığınız, nasıl biri olduğunuz, neler yaptığınız vb… 90 yaşını devirmiş bir sürü politikacı, devlet adamı, komutan var. Bir de 20’li yaşlarının sonunu bile göremeyen Kurt Cobain, Amy Winehouse, Jimi Hendrix, Kerim Tekin, Uzay Heparı, Barış Akarsu, James Dean var.

Dediğim gibi zor bir yazı… Güle güle Ergin. Gittiğin yerde insanları yine mutlu etmeye devam et. Hayatımıza kattıkların için çok teşekkür ederim.

Oğluma da selam söyle. Sımsıkı sarılın birbirinize. Aynen buradaki gibi…