Güllük Körfezi kıyısındaki Kıyıkışlacık Köyünde “Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi”yle ilgili ÇED raporu, 29 Haziran Salı günü Kıyıkışlacık’ta düzenlenecek toplantıda halka sunulacak.

Güllük Körfez sakinleri, ÇED toplantısına hazırlanıyor

Nevzat Çağlar TÜFEKÇİ

Güllük Körfezi kıyısındaki Arkeolojik SİT bölgesi olan antik İasos kentinin bulunduğu Kıyıkışlacık Köyünde Ayyıldız Madencilik ve Yükleme AŞ tarafından projelendirilen 135.000 DWT’luk gemilerin yanaşabileceği “Yük Tahmil ve Tahliye İskelesi ve Dip Tarama Projesi”yle ilgili ÇED raporu, 29 Haziran Salı günü Kıyıkışlacık’ta düzenlenecek toplantıda halka sunulacak.

KÖRFEZİN İDAMI

Güllük Körfezinin çevresinde yaşayan ve burada ömür geçiren körfez çevresi sakinleri, daha önce yaptıkları açıklamalarda, “Güllük körfezinde var olan Liman, zaten birçok sorunun kaynağı olurken şimdi de ikinci bir limanın yapılmak istenilmesi, körfezin idam fermanı olacaktır. Körfez ikinci bir limanın yükünü kesinlikle kaldıramaz. Körfez ve çevresinde canlı yaşamı, bu durumdan büyük zarar görecektir,” diye görüş belirtmişler, limanın yapılmaması için yöre belediyeleriyle, muhtarlarıyla, Sivil Toplum Kuruluşlarıyla birlikte örgütlü bir tavır sergilemişlerdi.

İKİNCİ LİMANA KARŞI NE DEDİLER?

Güllük Körfezi Dayanışması: “Hâlihazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın haritalarında Güllük Körfezi Turuncu renkte yani çok kirli deniz kategorisindeyken (İzmir Aliağa kırmızı- en kirli), bu proje gerçekleşirse denizimizin ‘Kırmızı-En Kirli’ kategorisine girmesi fazla sürmeyecektir. Kıyıkışlacık, Zeytinlikuyu, Boğaziçi, Güllük halkı olarak bu projeye tamamen karşıyız; bu projeye onay ve ruhsat verilmesini istemiyoruz.”

Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat: “Milas Belediyesi olarak bu toplantıya katılacağız. Daha önce aldığımız kararlar ve açtığımız dava gerekçeleri doğrultusunda limanın yapımına karşı çıkacağız. Önceki süreçlerde, körfezdeki yoğunluk açısından kaygılarımızı dile getirmiştik. Bölge için yapılan Koruma İmar Planı Revizyonu henüz onaylanmadı. Koruma imar planı onaylanmayan bir bölgede bu limanın yapılmak istenilmesi doğru değildir.”

MÜSİLAJ EGE'YE GELİR

CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan: “Bu projeyle körfezdeki canlı yaşamı tehlikeye girecektir. Bir süre sonra tıpkı Marmara denizinde olduğu gibi Güllük körfezinde de müsilaj meydana gelecektir. Maden taşıyan kamyonlar, çevrede büyük sorun yaratacaktır. Burada yaşayan insanlar sürekli kaygı içinde olacaklardır. Güllük körfezinde yeni bir limana karşıyız ve bu limanı yaptırmayacağız.”

Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı: “Hepimiz çevreye duyarlı olmadıkça, çevresel felaketlere engel olamayız. Kıyıkışlacık mahallesinin çevre mücadelesine destek verelim. Şimdi duyarsız kalırsak Ege denizi de müsilaj felaketine maruz kalacaktır.”

Kıyıkışlacık Muhtarı Halis Şahin: “Körfezdeki gemilerin yarattığı gürültü ve kirlilikten dolayı buradaki sakin yaşam sona erecek. Bölgedeki turizm zarar görecek. Geçimi balıktan sağlayan balıkçılar, körfezde ağ atamayacak. Deniz dibi derinleştirmeden dolayı deniz eko-sistemi bozulacak. Doğamıza, yöre turizmine, balıkçılığımıza zarar verecek olan bu limana karşıyız.”

DOĞAL YAŞAMIN SONU

Boğaziçi Muhtarı Ferhat Karakoyun: “Mandalya(Güllük) körfezine ikinci bir liman yapılmamalı, Limanların yarattığı kirlilik, denizin biyolojik yapısını bozacak, balıklara zarar verecek, balıkçılıkla geçimini sağlayanları mağdur edecektir. İllaki liman yapılacaksa, körfez içine değil, açık denize doğru bir yere yapılsın. Biz, körfezde kirlilik yaratacak hiçbir projeyi onaylamıyoruz.”

Güllük Muhtarı Ali Polat: “Mevcut liman tam kapasite ile çalışmazken ve bir de müsilaj tehlikesi varken; körfezde ikinci bir limanın yapılmasına gerek olmadığını düşünüyoruz. Balıkçılar, esnaf, turizmciler ve yöre halkı bu durumdan rahatsız ve endişeli. İkinci bir liman, körfezin doğal yaşamını öldürür.”

Milas Kent Konseyi Başkanı Dr. Çağlayan Üçpınar: “Güllük Körfezi kapalı bir körfezdir. Kirlilik körfezin dibinde toplanıyor. İmbat nedeniyle açık denizden gelen bir kirlilik körfezde var zaten. Körfezde yapılacak her türlü sanayi tesisi, bu kirlenmeyi hızlandıracak, deniz içi akıntıların önünde set oluşturacaktır. Körfezde kirlenmeyi daha da arttıracak, deniz dibi akıntıların önünü kesecek her türlü yatırım; körfezdeki doğal yaşamın sona ermesi anlamına gelir.”