CHP'li İlgezdi, 2018’de mobil olarak uygulamaya geçen KADES ile 30 bin 601 kadının şiddeti ihbar ettiğini açıkladı: Günde 38 kadın şiddete uğradığını panik butonu ile bildirdi. Açıklanmayan veriler çok daha büyük ve çok daha yakıcı sorunu ortaya çıkarıyor

Günde 38 kadın panik butonunu kullandı

HÜSEYİN ŞİMŞEK

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, 2018 yılında şiddet mağduru veya şiddet görme riski altındaki kadınlara hızlı müdahalenin sağlanması amacıyla geliştirilen Kadın Destek Uygulaması (KADES) ile ilgili İçişleri Bakanlığı'na soru önergesi sundu. İçişleri Bakanlığı, uygulamayı günde ortalama 38 kadının kullandığını açıkladı.

İlgezdi’nin sorularını yanıtlayan Bakanlık, “24 Mart 2018 tarihinde hayata geçirilen KADES uygulamasını 2 Haziran itibari ile indiren kişi sayısı 453 bin 12 olup, 30 bin 601 kadın ihbarda bulundu” dedi.

YÜZDE BİNDEN FAZLA ARTIŞ

KADES’in ilk 9 ayda 34 bin 424 kadın tarafından indirildiğini söyleyen İlgezdi, bu sayının 17 ay sonra yüzde bin 216 artığını vurguladı:“Yine ilk 9 ayda 6 bin 822 kadın tarafından şiddet şikayeti yapılan uygulama 17 ay sonra yüzde 348 arttı. Bu artış kadına yönelik şiddetin önlenemediğinin kanıtı.”

İlgezdi, iktidarın kadına şiddetle mücadele yerine kadını koruyan İstanbul Sözleşmesi'ni yürürlükten kaldırmak için çaba harcadığını hatırlatarak, “Günde 38, saatte 1,5 kadın şiddet gördüğünü akıllı telefonlarından bildirmiş. Şiddet görebileceği korkusu ile KADES sistemini indiren kadın sayısı 453 bin 12 kişi. Bir başka ifade ile günde 566, saatte ise 23 kadın her an şiddet görmekten korkuyor” açıklamasında bulundu.

ÖLDÜRÜLEN KADINLARIN SAYISI YOK

Bakanlığın şiddeti kabul ettiğini dile getiren İlgezdi, “Önleyici tedbirlerdeki yüzde 59’luk, koruma kararlarındaki yüzde 70’lik artış bakanlığın şiddetin arttığını itirafıdır” dedi ve ekledi:

“Soru önergemde yer alan, ‘KADES uygulamasını kullanan kadından cinayete kurban giden sayısı kaçtır?’ soruma Bakanlık tarafından yanıt verilmedi. İktidar, kadına yönelik şiddetin boyutlarını gizleyerek bir başarı elde edemez. Eğer gerçekten kadına yönelik şiddet ve cinayetleri çözüm derdinde olsaydı kadını koruyan İstanbul Sözleşmesi ile uğraşacağına, şiddetin önüne geçebilecek önemler alırdı.”