Günde 400 bin kişiyi taşıyorlar ama kontrol bile etmemişler
Yenikapı-Atatürk Havalimanı Metro Hattı’ndaki viyadüklerin bazılarının olası depreme karşı risk taşıdığı açığa çıktı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Alpkökin, “Bu viyadüklerin deprem anında ağır hasar alma riski var. Viyadüklerin kontrollerinin yapılması gerek. Fakat şimdiye kadar hiç yapılmamış” dedi.
Uğur ŞAHİN
Ülkenin yakın tarihinin ‘en büyük felaketi’ olarak nitelendirilen 17 Ağustos Depremi’nden hâlâ ders çıkarılmış değil. İstanbul’daki Yenikapı-Atatürk Havalimanı Metro Hattı’ndaki Davutpaşa, Merter ve Dünya Ticaret Merkezi viyadüklerinin olası depreme karşı risk barındırdığı tespit edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) AKP’li isimlerin yönetimde olduğu dönemde ise bu viyadüklere ilişkin denetim, bakım ve onarım çalışmalarının yapılmadığı ortaya çıktı.
Megakentin ilk raylı sistemlerinden Yenikapı ile Atatürk Havalimanı arasındaki ‘M1A Metro Hattı’, 26,8 kilometre uzunluğunda. 18 istasyondan oluşan bu hattı günde 400 bin kişi kullanıyor. İBB Raylı Sistem Daire Başkanlığı’nın bir yıldır devam eden deprem etüdü çalışmaları sonucunda üç viyadüğe ilişkin tasarımda kullanılan deprem katsayısının, güncel deprem ivmesinden üç kat düşük olduğu tespit edildi. Bu, olası bir depremde viyadüğün önemli derecede hasar olması ya da kullanılamaz hale gelebileceği anlamına geliyor. Risk teşkil eden üç viyadük, Davutpaşa, Merter ve Dünya Ticaret Merkezi Viyadüğü… İnşaat yılı 1992 olan Davutpaşa Viyadüğü, 453 metre uzunluğunda. Viyadük üzerinde iki adet peron bulunuyor. Yine inşaat yılı 1992 olan Merter Viyadüğü de 815 metrelik uzunluğa sahip. Burada da iki adet peron mevcut. Bir diğeri ise Dünya Ticaret Merkezi Viyadüğü… İnşaat yılı 2001 olan viyadük, 931 metre uzunluğunda ve burada da iki adet 100 metre uzunluğunda peron var.
BUGÜNE DEK SORULMAMIŞ
İBB’nin AKP’nin yönetiminde olduğu yıllarda söz konusu viyadüklere ilişkin herhangi bir onarım çalışması yapılmadığı öğrenilirken mevcut yönetim “Davutpaşa-Merter-Dünya Ticaret Merkezi Viyadükleri Güçlendirme Projesi” hazırladı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, hem viyadüklerin durumunu hem de güçlendirme projesini BirGün’e anlattı.
Alpkökin’in verdiği bilgilere göre, söz konusu hattaki kimi viyadüklerde ömrünü tamamlamış imalatlar mevcut. Bu yüzden güçlendirilme yapılması depreme karşı son derece önemli. Alpkökin, şöyle dedi:
“İstanbul’un en eski metrosu bu… Bunların yapımına 1980’lerde başlandı. Otuz yıllık ömrünü dolduran birtakım imalatları var. Bu hattın üzerinde bazı viyadükler, sürekli dinamik yüke maruz kalıyor. Üzerinden trenler geçiyor. Bu viyadüklerle ilgili bugüne kadar, bizim yönetimimize kadar, ‘Bir onarım gerekiyor mu, bir yapısal güçlendirme gerekiyor mu’ diye sorulmamış. Sonuçta İstanbul birçok deprem gördü, deprem yönetmeliği değişti. Bunlar bu yönetmeliklerden ve depremlerden önce yapılmış ve 24 saat neredeyse hizmette olan sistemler… Dolayısıyla ‘Öncelikle bunları bir inceleyelim’ dedik. Gördük ki; üç tane viyadükte güçlendirme gerekiyor. Özellikle Davutpaşa ve Merter'de güçlendirme, Dünya Ticaret Merkezi'nde ise daha hafif olan onarıma yakın güçlendirme gerektiğini belirledik. Daha önce bunlarla ilgili böyle bir çalışma hiç yapılmamış. İlk defa bu farkındalığı ve bunun gerekliliğini biz gördük. Yapım ve inşaat yılları eski olduğu için 80’lerde başlayıp 92 gibi olan inşaatları olan viyadükler bunlar… Herhangi bir deprem olduğunda güncel deprem yönetmeliğine göre yapılmış viyadüklere göre bunların hasarlanıp kullanılamaz hale gelebilme olasılığı çok daha yüksek. Böyle bir durumda İstanbul'da 400-500 bin kişi taşıyan viyadükler ve sistem iptal olmuş olacak.”
AĞIR HASAR ALABİLİRDİ
Peki, güçlendirilme yapılmasa, olası bir depremde İstanbul nasıl bir manzarayla karşılaşabilirdi? İBB Raylı Sistem Daire Başkanı Doç. Dr. Pelin Alpkökin, bu soruya Japonya’nın liman kenti Kobe’deki 1995 yılında meydana gelen ve 6 bin 400 kişinin yaşamını yitirdiği 7,2'lik depremde yıkılan viyadükleri hatırlatarak, yanıt verdi: “Bu viyadükler deprem anında üzerinde tren varken çok ağır hasar alabilirdi. Mesela bunun benzerini Kobe'de yaşadılar. Kobe depreminde viyadükler yan yattı. Orada çok ciddi bir can kaybı vardı. Eğer güçlendirilmezse, üzerinde tren varken deprem anında yıkılmasa bile, depremden sonra kullanılamaz hale gelebilme olasılığı çok yüksek. Bu durumda da şehrin ana arterini tamamen kullanılmaz hale getiriyorsunuz. Bu viyadükler olmadan sistem çalıştırılamaz. Bunları yeniden imal etmek önemli bir süreç. O yüzden hem bir depremde yıkım olmaması hem de bir daha kullanılamayacak kadar kötü bir hasar görmemesi için yapılıyor.”
İstanbul'da olası depremin ardından Atatürk Havalimanı’nın önemli bir lojistik merkezi haline dönüşeceğini hatırlatan Alpkökin, “Bu hat sadece 400 bin kişiyi taşımıyor” dedi ve ekledi: “Metro sistemine bağlı İstanbul'un merkezindeki afet anında uçaklarla malzeme, ekipman ve doktor taşıyabileceğiniz, bunları dağıtabileceğiniz en kritik nokta Atatürk Havalimanı. Havalimanına bağlanmış böyle bir raylı sistemin de ayakta durması gerekir. Sonuçta bunlar 1980’lerden 1990’lardan kalan imalatlar… Belli periyotlarla üzerinde bu kadar önemli, dinamik ve ağır yükü olan sistemlerin geçtiği bu viyadüklerin önemli bir şekilde bakımının onarım ve kontrollerinin yapılması gerekiyor. Fakat şimdiye kadar hiç yapılmamış.”
KREDİ ARANIYOR
Hazırladıkları “Davutpaşa-Merter-Dünya Ticaret Merkezi Viyadükleri Güçlendirme Projesi”nin tasarımının tamamlandığı ve bir ay içerisinde ihaleye çıkılacağını aktaran Pelin Alpkökin, güçlendirme çalışmaları sırasında hattın açık olacağını da söyledi: “Tabii bunun bir de finansal boyutu var. Şu an finansal ayağını toparlamak için görüşmelere devam ediliyor. Uluslararası bir kredi ile yapılması hedefleniyor ancak bu çok acil bir şey olduğu için krediyi beklemeyeceğiz. Beklenmedik bir durum olmadığı takdirde, 12-16 ay arasında tamamlanır.”