Google Play Store
App Store

Davutoğlu’nun ‘Cuma namazı için mesaide düzenleme’ açıklamasını değerlendiren Çobanoğlu ve Özdemir, bunun laikliğe saldırı anlamına geldiğini, mezhepçilik ve cinsel ayrımcılığın körüklendiğini söyledi

Gündem değil ülke değişiyor!

CAN UĞUR @canugur1987

Laikliğin kazanımlarına yönelik saldırılar her geçen gün artıyor. Cuma günü tatilinin yanı sıra Diyanet’in “El ele tutuşmayın ve Alevilerle evlenmeyin” çıkışı tabloyu gözler önüne seriyor. 13 yıllık AKP iktidarı Anayasa’da yer alan laiklik ilkesini yerle bir etmekle kalmıyor mezhepçiliği de körüklüyor.
Son olarak dün de Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cuma günü mesai saatlerinin Cuma Namazı’na göre düzenlenmesi için bir Başbakanlık Genelgesi hazırladıklarını açıkladı. Mesaiden kayıp olmayacağını belirten Davutoğlu’na göre “İsteyen gidecek, istemeyen gitmeyecek. Herkesin kendi inancına göre…”
Davutoğlu’nun tartışma yaratan açıklaması üzerine Sosyolog Yavuz Çobanoğlu ve Haziran Hareketi Yürütmesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özemir’le devletin ve kurumların getirilmek istendiği son noktayı tartıştık. Tehlikeyi başlıklar halinde sıralıyoruz:

LAİKLİĞİN KAZANIMLARI RİSK ALTINDA
Haziran Hareketi Türkiye Yürütmesi Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, “Bu tip tartışmalar kutuplaştırmayı arttırır” derken özetle şunları söylüyor: “Laiklik, esas itibarıyla toplumsal yaşamın beşerileşmesidir. Şu anda yapılmak istenen, laikliğin tüm kazanımlarını gündelik hayattan silmektir. Siyasal iktidar, laik yaşama saldırı ile bir yandan kendisine yeni var olma alanları açmayı amaçlıyor. Bir yandan da kendi karşıtlarını düşmanlaştırmayı hedefliyor. Cuma namazı düzenlemesi bu anlamda kritiktir.”

AYRIŞMA KESKİNLEŞİR
Özdemir’in taslak halindeki düzenlemenin ne anlama geleceğine ilişkin tespiti ise şöyle: “Bu düzenleme ile siyasal iktidar gündelik yaşamı kendi normları ile şekillendirirken, aynı zamanda bu normların dışında kalanları daha da görünür kılmayı amaçlıyor. “Biz”den olanlar ve olmayanları bir kere daha ayrıştırmak ve bu ayrıştırmayı keskinleştirmek istiyor.”

GERİCİLİĞE KURUMSAL KILIF
Tunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yavuz Çobanoğlu, “Yapılmak istenen düzenleme ile gericiliğe kılıf uydurulduğunu” söylüyor: “Çevremizden de şahidiz ki, gerçekte memurlar cuma namazlarına rahatlıkla gidebiliyorlar; herkes biliyor ki bu yasal olmasa da zaten fiiliyatta çoktan uygulamaya geçmiş durumda.”

EKONOMİK DENGELER ALTÜST OLUR
Çobanoğlu “İkincisi etken ise değişen rejim çerçevesinde muhafazakâr seçmenleri ufak da olsa memnun edebilme amacı taşıyor” diyerek sürdürüyor: “Cuma gününün ‘tam gün’ tatil olması, kadim ve asıl büyük hedef olsa da, kapitalist ekonominin gerçekleri ibadet hakkı falan tanımıyor. Üstelik üretimin sınırlı ve hizmet kalitesinin düşük olduğu bir ülkede yaşıyoruz, fazladan bir günün tatil olması veya hafta sonundaki günlerle yer değiştirmesi, ekonomik dengelerin altüst olması demek. Oysa namaz saatlerine denk gelen zamanda verilecek 1-2 saatlik izin, şimdilik zevahiri kurtarmakla eşdeğer.”

CİNSİYET AYRIMCILIĞI KÖRÜKLENİR
“Sıraladıklarım mevzunun görünen kısmı” diyen Çobanoğlu, planlanan düzenlemenin cinsiyet ayrımcılığına da yol açacağını şu ifadelerle aktarıyor: “Bu uygulama pek çok ayrımcı ve bir baskı unsuruna hızla dönüşebilecek. Dahası genelde erkeklerin kullanacağını kolaylıkla düşünebileceğimiz bu ‘ibadet özgürlüğü’nden kadınların nasıl yararlanacağı ise, cinsiyet ayrımcılığı kapsamına giriyor. Bu bir baskı unsuru değil de ne?”

SÜNNİ İSLAM BASKIN KILINIR
Konu ile ilgili başka risklerin de ortaya çıktığını belirten Çobanoğlu, bunları şöyle açıklıyor: “Ne var ki bütün bu sorular, her inanca aynı mesafede durması gereken devletin, sadece Sünnî İslâm’ı gözeterek yaptığı ayrımcılığı, insanların yaşam biçimine neden müdahalede bulunduğunu açıklamıyor. Asıl üzerinde durulması gereken, böylesi bir uygulamaya geçilirken, bir başka açıdan bazılarının ya hak talepleri göz ardı edilecek ya da mağdur duruma düşürülecekler. Bu da mevcut ayrımcılıkların katlanarak artması ve delik deşik olmuş adalet duygularına fazladan bir delik daha açmak anlamına gelecek.”

***

‘Laiklik olmadan çoğulculuk olmaz, HAZİRAN güvencesi’
Prof. Dr. Özdemir laiklik tartışmasına ilişkin HAZİRAN’ın tavrını ise şu ifadelerle özetliyor: Haziran Hareketi, ‘laik ve özgür bir yaşam mücadelesi’ni siyasetinin ana gündemi yaparken tüm bu gelişmeleri öngörmüştü. Sol liberalizmin dolaşıma soktuğu çok din, çok kültür ve çok kimlik muhabbeti laikliği baskıcı bir tutum olarak betimlemeyi başarmıştı. Artık bütünüyle inandık ki laiklik olmadan hiçbir çoğulculuk türü tasavvur edilemez. Ve Haziran Hareketi var olduğu sürece, laikliğin bu topraklardan silinmesi hiç ama hiç kolay olmayacaktır.


***

İnanç gruplarını ayrıştırıyor

Davutoğlu’nun açıklamasını BirGün’e değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Kadın ve Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi Sibel Özdemir şu yorumda bulunuyor: “Başbakan’ın bu açıklaması farklı inanç grubundan insanlar arasında da bir ayrım yapmaktan farklı bir anlam taşımıyor ve insanlarımızı ayrıştırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum.”

***

Demirtaş’tan destek geldi!

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Davutoğlu’nun, cuma mesaisine namaz düzenlemesi yapılmasına ilişkin açıklamalarına destek verdi. Demirtaş konuya ilişkin “Cuma günü insanların ibadetini rahat yapabilmesi için zaman ayırması makul, mantıklıdır. Mantıksız olan aynı anlayışın cemevine düşmanca yaklaşmasıdır. Cuma’ya gitmek isteyenler ibadetini yerine getirsinler, buna itirazımız yok, destekleriz” dedi.