Güneş ve Ay tutulması, meteor yağmuru gibi olaylar gökyüzünü inceleyen astronomi biliminin çalışma alanıdır. Depremler, seller, tektonik hareketler de yer bilimlerinin araştırma ve inceleme konusudur...

Güneş tutulması kıyamet alameti mi?
Fotoğraf: Depo Photos

Gizem ÇOBAN

Güneş tutulması, Ay’ın dönme ve dolanma hareketi sırasında Dünya ile Güneş arasına girmesi ile belirli bir kısmını veya tümünü örtmesi durumudur. Dünya’daki bir gözlemcinin tutulma ile Güneş’in belli bir kısmını gözlemlemesi her ay mümkün olacak bir şey değil. Ay’ın ve Dünya’nın yörünge düzlemleri arasındaki beş derecelik açı farkı Güneş tutulmasının her ay olmasını engeller. Güneş tutulmasının, Ay’ın konumuna göre tam, hibrit, halkalı ve parçalı gibi türleri var. Her tutulma, her zaman, her ülkeden gözlemlenememekte. 25 Ekim 2022 tarihinde ülkemizden parçalı Güneş tutulması gözlemi yapılabilecek. Türkiye saati ile 12.40-15.05 arasında meydana gelecek bu tutulmanın maksimum evresi saat 13.50'de gerçekleşecek ve Güneş diskinin yaklaşık yüzde 50'si örtülecek. Parçalı Güneş tutulmasının maksimum evresinde Güneş'in yaklaşık yüzde 50'si Ay tarafından örtülecek. Bir gözlemcinin özellikle Güneş gözlemi yaparken alması gereken önlemler var. Güneş’in yarısının görünmesi durumu sebebiyle çıplak gözle izlenmemesi ve tutulma gözlüklerinden edinilmesi önemli. Bu tutulmayı kesinlikle teleskopla gözlemlemeye çalışmak göz retinasının yanmasına yol açacaktır. Teleskoplarınızda kullanacağınız Güneş filtreleri veya özel Güneş teleskopları dışında doğrudan gözlem yapmak da tehlikeli.

YER BİLİMİN ALANI DEĞİL

Güneş tutulması, Ay tutulması, meteor yağmuru, kuyruklu yıldız geçişi gibi olaylar gökyüzünü inceleyen bilim dalı olan astronominin çalışma alanıdır. Depremler, seller, tektonik hareketler, volkanlar vs de yer bilimlerinin araştırma ve inceleme konusudur. Bir gökbilimcinin herhangi bir programa çıkıp veya sosyal medyayı kullanarak, “Depremlerden sonra güneş tutulması olacak” gibi bir açıklamasını asla göremezsiniz. Fakat geçtiğimiz günlerde “adını duyurmuş” bir yer bilimci aleni bir biçimde “Güneş tutulması depreme neden olacak” imasıyla bir açıklama yaptı. Bu tip kritik açıklamaların koca koca profesörler tarafından bu kadar kolay yapılabiliyor olmasına gerçekten hayret ediyorum. Tutulmalardan sonra deprem olduğuna dair herhangi bir araştırma bulgusu söz konusu değildir. Yapılan araştırmalar tutulmalar ve deprem arasında bir ilişkiye rastlamamıştır. Tutulma ve deprem arasında bir bağ olduğunu, herhangi bir bilimsel kanıt olmadan sunmak ve 1999 depremini her fırsatta gündeme getirmek, bilimden uzaklaşarak kendi zihinsel çıkarımlarını halka açıklamak, yanlış yönlendirmelere sebep olur. Çok basit bir mantıkla Dünya’nın her yerinde her an irili ufaklı depremler olmakta ama her an tutulmalar gerçekleşmemektedir. İkisi arasında şu ana kadar herhangi bir bağlantı söz konusu değildir.

Bir diğer yandan her bilim insanının halka yaptığı açıklamaları derinlemesine incelemesinde ve derin düşünmesinde fayda var. Depremler, doğa olayları, çevresel felaketler, salgınlar vs halkın her kesimini ilgilendiren, paniğe yol açan, halkın psikolojisini etkileyen konular. Bu konularda yapılacak her açıklamanın üslubunda da düzenlemelere ve incelemelere ihtiyaç var. Bilindik bir bilim insanının yaptığı her açıklama sosyal medyada gündem olabilir ve gazetelere, haberlere yansıyabilir.

OLUMSUZ ALGI OLUŞTURUYOR

Uzayda yaşanan her olayı bir kıyamet haberi gibi vermek, Dünya’nın sonunun geldiğini ima etmek, uzayla birlikte felaketleri bağdaştırmak toplum içerisinde uzay bilimlerine karşı bir olumsuz bir algının oluşmasına, çeşitli çekincelere de yol açmakta. Uzay ve çeşitli olumsuzlukların her kanaldan birlikte yansıtılması ve tekrar edilmesi, toplumda uzay bilimlerinin gelişmesinde ve yatırımında geri plana atılmalara da sebep olabilir. Hatta yeni nesillerin meslek seçimlerini bile etkileyebilir.

25 Ekim 2022 tarihindeki parçalı Güneş tutulmasını tutulma gözlüklerinizle ve büyük bir keyifle izlemenizi tavsiye ederim. Deprem konusuna gelince, hayatımızın farklı zamanlarında depremler yaşadık, yaşamaya devam edeceğiz, belki şu an siz bu yazıyı okurken bir yerlerde depremler oluyor ama biz ve ülkeler önlemimizi alırsak, insanlar ölmeyecek ve doğa olaylarından korkmamıza gerek kalmayacak.