Bölünmeden önceki Sudan’da Güney-Kuzey çatışması Müslüman-Hıristiyan çatışması olarak yansıtıldı hep. Oysa öyle değildi

Güney Sudan hâlâ sömürge döneminin sorunlarıyla baş başa

MUSTAFA K. ERDEMOL kemalerdemol@yahoo.co.uk

Sudan’dan 2011 yılında yapılan bir referandumla ayrılarak bağımsızlığına kavuşan Güney Sudan’da 2013 iç savaşını anımsatan büyük çatışmalar yaşanıyor. Ölü sayısının 300’ü geçtiği söyleniyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı Salva Kiir ile eski rakibi, şimdiki yardımcısı Riek Machar taraftarfları arasında uzun zamandan beri süren bir gerginlik vardı. Dün çatışan taraflar arasında ateşkes sağlansa da “dünyanın en genç devleti” Güney Sudan’ın sorunları bitecek gibi görünmüyor.

Kolay değil 60’dan fazla etnik grubun bulunduğu bir ülke Güney Sudan. Sorunlarının kaynağı da sömürge yönetimlerinin geçmişteki uygulamaları. İngiliz emperyalizmi bölünmeden önceki Sudan’a etnik çatışmaları “miras” bıraktı çünkü.

Bizim İslamcı basının göstermeye çalıştığı gibi Sudan’ı ikiye bölen olgu Müslüman-Hıristiyan çatışması değildi. Sömürge döneminde İngiliz idareciler bölgesel ayrımcılık yaparak varlıklarını sürdürebildiler. Yoksa ne Kuzey Sudan tamamen Müslüman ne de Güney Sudan tamamen Hristiyan. İngilizler “böl/yönet” politikalarının sonucu olarak Kuzey’deki Müslüman ile Güney’deki Hristiyanları birbirinden ayırmayı başarmıştı. Hatta iki bölgeden geçişler olmasın diye bir tampon bölge bile oluşturmuştu.


İngiliz idaresinin sona ermesinden çok kısa bir süre önce, eğer Sudan bağımsız olursa aslında gerçekte bağımsız kalamayacağını düşünen Güneyli gruplar o zamandan beri ayrı bir devlet kurmaktan yanaydılar. Bu Güneyli gruplar sömürgecilik zamanından beri devletin başkenti olan Hartum’la bu nedenle ciddi bir çatışma halindeydiler. Arap yarımadasından gelen, ülkenin de kuzeyinde etkili olan Arap göçmenler ile Güney’deki Sudan yerlileri arasında sürekli çatışmalar yaşandı.
Sudan, 1956’daki bağımsızlığına böylesine parçalı bir durumda kavuştu. Öyle ki, resmi ayrılığın gerçekleşeceği 2011 yılına kadar Güneyli muhalif hareket Sudan Halkı Özgürlük Hareketi (SHÖH) ayrılığı savunageldi. Ama bağımsızlıktan sonra SHÖH’ün dışındaki muhalif gruplar da, ki hepsi bir etnik grubu temsil ediyor, yönetimde yer almak istediler. Çatışmaların, zaman zaman kesilse de sık sık alevlenmesini nedeni bu.

Mesele tabii ki petrol
Etnik sorunlar sömürgeciliğin kılıfı aslında. Bölünmeden önceki Sudan bir petrol ülkesiydi. 600 milyon varil petrol rezervi olan bir ülke. Bu petrolün yüzde 80’i bağımsızlığına kavuşan işte bu Güney Sudan’dadır. Emperyal güçler ile büyük şirketlerin sorunu Hıristiyan-Müslüman ayrılığı gibi göstererek, petrolün bol olduğu Güney Sudan’a ülke bölünmeden önce destek vermelerinin nedeni bu.

Güney Sudan’ın denizle bağı yok. Çıkardığı petrolü dış pazarlara ulaştırması zor, bu ayrı bir mesele. Petrol gelirinden yararlanmak isteyen etnik gruplar bir de bu yüzden birbirleriyle dalaşmakta. Küçük etnik gruplar birbirlerine karşıtlıklarını ülkenin en büyük iki etnik grubundan birine taraf olarak sürdürüyorlar. Bu iki etnik gruptan Dinkalar’ın lideri Devlet Başkanı Salva Kiir, Nuerler’in lideri de Riek Machar. Machar’ın sık sık isyan etmesinin nedeni kabilesi ve kabilesiyle hareket eden diğer grupların yönetimde de yer almadığı iddiası. Güney Sudan bu etnik çatışmalarla kavrulurken ülkenin petrolü emperyal güçler tarafından ucuza kapatılmaya devam ediyor.

Çatışmalar sonucu sayısının 60 bine yaklaştığı kaydedilen Güney Sudan’lı yeniden Sudan’a göç etti. Yerleştirildikleri yerde yıllarca b ir insanlık dramının yaşandığı, açlıktan çokn sayıda insanın öldüğü Darfur’daki kamplar oldu.

Güney Sudan da bölünebilir
Sudan’dan ayrılalı şunun şurasında henüz beş yıl olan Güney Sudan da yakında bölünebilir. Ülkenin batı bölgesi olan Bahri Gazal’da hükümet güçleri ile karşıtları arasında kıyasıya çatışmalar yaşandı, yaşanıyor da. Buradan kaçan binlerce kişi ülkenin kuzeybatısındaki Vau bölgesine kaçtı. Orta Afrika Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Kenya, Sudan, Uganda , Güney Sudan’dan kaçanların sığındığı komşu ülkeler. Ne ile karşılaştıkları, ne koşullarda yaşadıkları bilinmiyor.
Sömürgecilerin etnik/dini parçalanmayı sağlayarak böldüğü Sudan’dan Güney Sudan çıktı. Sömürge döneminin sorunlarını aynen yaşayan Güney Sudan’dan da başka bir ülke doğabilir.

Çünkü etnik/dini sorunlar en zayıf tarafı Güney Sudan’ın. Emperyalizm bir ülkeyi en zayıf tarafından girerek parçalar.