Hükümetin 2016 Yılı Eylem Planı açıklandı. Plan üç ay, altı ay ve bir yıl içinde gerçekleştirilmesi planlanan vaatleri ve reformları içeriyor. Bir bölümü seçim beyannamesi ve hükümet programında yer alan vaatler ve hedefler somut bir takvime bağlanıyor.
Muhalefetten planda öngörülen harcamaların kaynaklarının belirsiz olduğu eleştirisi geldi. Eylem planını bir referandum hazırlığı olarak görenler oldu. Hürriyet’ten Ahmet Hakan’ın tutumu ilginçti (11.12.2015). Hakan, işçiden öğrenciye, esnaftan dar gelirliye birçok kesime çeşitli düzeylerde kazanımlar sağladığı gerekçesiyle hükümeti “gürül gürül” övdü.

Eylem planında işçi ve dar gelirli için kazanım sayılacak kalemler yok mu? Elbette var. Asgari ücretin 1300 liraya yükseltilmesi, emekli aylıklarına 100 TL iyileştirme, gençlerin genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi bunlar arasında sayılabilir. Ancak özellikle asgari ücret ve emekli aylıklarındaki iyileştirme için öncelikle muhalefeti gürül gürül övmek lazım. 7 Haziran seçimlerinde muhalefet ve özellikle CHP asgari ücret ve emekli aylıklarını ön plana çıkarmasaydı ne asgari ücretli ne de emekli gündeme gelecekti. Önce Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım.
Şimdi gelelim işçiye ve dar gelirliye sağlanan kazanımların bedeline ve diyetine. Hükümet bir eliyle verdiği üç kuruş iyileştirmeyi çalışma hayatını daha esnek ve güvencesiz hale getirerek diğer eliyle geri alıyor. Eylem planında çalışma hayatının esnekleştirilmesi temel hedeflerden biri. Çalışma hayatında esnekleşme; güvencelerin azalması, belirsizliğin ve eğreti çalışmanın artması demek. İşte eylem planına göre çalışanları bekleyen tehlikeler.
“İşgücü piyasalarına esneklik sağlayan çalışma biçimleri iş ve sosyal güvenlik mevzuatına eklenecek. Öncelikle mevcut esnek çalışma sistemlerindeki sorunlar giderilecek, sonrasında yeni esnek çalışma sistemleri geliştirilecektir.” Böylece çalışma hayatında işçiyi korucu düzenlemeler azaltılacak; keyfilik, esneklik ve güvencesizlik artacak.

“Özel istihdam bürolarının faaliyetlerinin geçici iş ilişkisini de içerecek şekilde genişletilmesi amacıyla mevzuat düzenlemeleri tamamlanacaktır.” Namı diğer kiralık işçilik uygulaması. Kiralık işçilik uygulaması modern köle pazarlarının kurulmasını sağlayacak. İşçi simsarlığı yasalaşmış olacak.

“Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü̈ amacıyla ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemesi yapılacak.” Siz bunu kıdem tazminatı fonu yoluyla kıdem tazminatının tırpanlanması olarak okuyun.

“Alt işverenlik çerçevesinde asıl işlerde çalışanların, kamuda istihdam edilmesine yönelik düzenleme yapılacak.” Bu vaat taşeron sorununu çözecek nitelikte değil. Düzenleme kamuda asıl işlerde çalışan işçilerle sınırlı. Zaten asıl işte taşeron çalıştırılması konusunda çok sayıda muvazaalı (hileli) uygulama var ve bu işçilerin kamuda asıl işte çalıştırılmasına yönelik onlarca yargı kararı var. Yapılan iyileştirme bu yargı kararlarının uygulanması ile sınırlıdır. Yoksa kamuda temizlik, güvenlik adı altınca yardımcı işlerde çalıştırılan yüz binlerce işçinin kamuda kadroya alınması söz konusu değil. Kamuda akla, mantığa, bilime aykırı taşeron düzeni devam edecek.

İş uyuşmazlıklarında arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi sağlanacaktır. Alacağa ilişkin iş uyuşmazlıklarının mahkeme önüne gelmeden çözümlenmesi kapsamında iş uyuşmazlıkları hakem heyetleri kurulması sağlanacak.” Böylece özellikle işçilerin işe iade ve alacak davaların mahkemeler yerine arabulucular eliyle çözülmesi hedefleniyor ve işçinin hak arama yolu sınırlanıyor.
“Kamu personel rejimi reformu yapılacak. Yeni oluşturulacak rejim, kamu personelinin performansının ölçülebilmesine ve değerlendirilebilmesine de imkân verecektir.” Sadece işçi için değil memur için de güvencesizlik ve esneklik artacak.
Eylem planında yer alan birkaç iyileştirmeyi görüp eylem planının hedeflediği çalışma rejimini görmemek büyük hata. Eylem planı gürül gürül övgüyü değil gürül gürül eleştiriyi hak ediyor. Gürül gürül övmeden önce bir daha düşünün!