Gürültü koparan yeni yönetmelik

Işıl ÇALIŞKAN

Pandemide çok kan kaybeden müzik sektörü kur artışlarının yarattığı mağduriyetin yanı sıra yeni belirsizliklerle karşı karşıya. Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’ne ilişkin değişiklik müzik sektörü için yeni yasakları da beraberinde getirdi. Yönetmeliğe göre ‘hassas’ kullanımların bulunduğu alanlarda faaliyet gösteren açık ve yarı açık eğlence yerlerinde 24.00-07.00 saatlerinde canlı müzik yayını yapılması yasaklandı.

Buna göre, ‘çok hassas’ kullanım alanlarındaki mevcut açık ve yarı açık eğlence yerlerinin bir yıl içerisinde tüm cepheleri ile tavanının kapalı hale getirilmesi gerekecek. Açık ve yarı açık yeni eğlence yerlerinin kurulmasına izin verilmeyecek. ‘Hassas’ kullanımların bulunduğu alanlarda faaliyet gösteren açık ve yarı açık eğlence yerlerinde de 24.00-07.00 saatlerinde canlı müzik yayını yapılması yasaklandı. Canlı müzik yayınına izin verilen saatlerde ise yönetmelikle belirlenen sınır değerleri sağlayacak şekilde faaliyetler sürdürülebilecek.

‘Hassas’ kullanımların bulunduğu yerlerde faaliyet gösteren açık ve yarı açık eğlence yerlerinin, denetimlerde, belirlenen sınır değerleri bir yıl içinde üç defa sağlamadığının tespiti halinde ise tüm cephesi ve tavanı tamamen kapalı hale getirilecek. Kapalı bölümler, açılır-kapanır özellikli olmayacak.
Mekân işletmecileri yönetmeliğin müzik dünyasını zora sokacağını belirtiyor. Avukat Bilge Sayıcı Pehlivan, Kadıköy Sahne’nin işletmecisi Serkan Fidan ve Moda Kayıkhane’nin işletmecisi Erkan Ulutaş ile konuştuk.

DEVLET DESTEĞİ SAĞLANMALI

Avukat Bilge Sayıcı Pehlivan, yönetmelik dahilinde kentlerde günlük yaşamı oldukça olumsuz etkileyen şantiye gürültüsüne ilişkin son yönetmelik değişikliğiyle hiçbir düzenleme yapılmadan eğlence sektörüne yönelinmesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. Pehlivan, bunun yanında uygulamanın keyfi sonuçlar doğurabileceğini şu sözlerle anlattı: “Yapılan değişiklikle çok hassas kullanım alanlarındaki açık ve yarı açık eğlence yerlerinde ve hassas kullanımların bulunduğu alanlarda faaliyet gösteren açık ve yarı açık eğlence yerlerinde, 24.00-07.00 saatleri arasında canlı müzik yayını yapılmasının yasaklanması ve benzeri yasaklarda herhangi bir uzaklık ölçüsü belirtilmemesi yine keyfi uygulamalara yol açabilecektir.”

Bilge Sayıcı Pehlivan - Avukat

Ekonomik kriz ve pandeminin eğlence ve kültür sektörünü oldukça olumsuz etkilediğini hatırlatan Pehlivan, “Bu dönemde ‘çok hassas’ kullanım alanlarındaki mevcut açık ve yarı açık eğlence yerlerinin bir yıl içerisinde tüm cepheleri ile tavanının kapalı hale getirilmesi gerektiğine ilişkin bir zorunluluk getirilmesi ve bunun için hiçbir devlet desteği ve teşviği sağlanmaması sektörün hayatta kalmasını daha da zorlaştırmak demek” diye konuştu. Pehlivan, sözlerini “Tüm bu düzenlemelerin kültür ve eğlence sektörü temsilcilerinin görüşleri alınmadan, pandemide ekonomik olarak oldukça ağır bedeller ödeyen sektörü hedef alacak şekilde uygulanması yasa yapım sürecine ilişkin kanun ve etik uygulamalardan da oldukça uzak” diyerek sonlandırdı.

YAŞAM TARZINA MÜDAHALE

Kadıköy Sahne’nin işletmecisi Serkan Fidan, “Çok Hassas Kullanım Alanları” diye tanımlanan bölgelere yakın yerlerde açık ya da yarı açık alanlarda canlı müziğin de müzik yayını yapmanın da yasaklandığının altını çizdi. Fidan, “Çok hassas alanlar ise daha önceki yönetmeliklerde konutlar, yataklı hizmet veren sağlık kurumları, çocuk ve yaşlı bakımevleri, yatılı eğitim kurumları, öğrenci yurtları vb. şeklinde tanımlanmış. Yakınlık tarifi de, bence bilerek, net yapılmamış” dedi. Fidan, düşüncesini bir örnekle açıkladı: “Yakınlık tarifi net yapılmadığı için ODTÜ Stadyumu yerleşke içindeki yurtlara yakın olduğu için Bahar Şenlikleri dahil o stadyumda artık hiç konser yapılamayabilir. Benzer şekilde belediyelerin meydanlarda yaptığı konserlerin karşısına da bu genelge çıkabilir. Bizim yaptığımız festivallerin bazıları da bu genelgeden etkilenebilir.”

Serkan Fidan - Kadıköy Sahne’nin işletmecisi

Bu yönetmeliğin zamanlamasının da iki açıdan tartışmaya açık olduğunu ifade eden Fidan, düşüncelerini şöyle aktardı: “İlki biraz toplum sağlığı ile ilgili. Devam eden bir pandemi sürecindeyken açık ya da yarı açık alanlarda yapılacak etkinlikleri yasaklamak değil teşvik etmek gerektiğini düşünüyorum. İkinci olarak da sektör olarak son 2 yılın ekonomik ve psikolojik hasarlarını henüz onaramamışken bir kısıtlama daha eklemenin iyi niyetli bir hareket olmadığını düşünüyorum. Bu yönetmeliği sadece bizim sektöre etkileri üzerinden tartışmak da bence doğru değil. Toplumun, mevcut iktidarın bu ve benzeri yönetmelikleri çıkartırken asıl amacının insanların yaşam tarzlarına müdahale olduğunu anlaması ve ona göre tepki vermesi lazım.” Fidan, sözlerini “Bana iktidar bir süredir minarenin kılıfını hazırlıyor gibi geliyor. Minareyi çaldıklarında hazır olsun diye” diyerek sonlandırdı.

MÜZİK SEKTÖRÜNÜ YÜZDE 50 KÜÇÜLTÜR

Söze müziğin son bulması için 24.00’ün çok erken olduğunu belirterek başlayan Moda Kayıkhane’nin işletmecisi Erkan Ulutaş, “Bizim akustik yalıtımımız çok iyi. Şimdiye kadar desibel şiddetini hiç aşmadık ama 24.00 çok kısıtlı bir zaman. Korona tedbirleri kapsamındaki yasakları kalıcı hale getirmiş oluyorlar aslında. İnsanlar saat 19.00’da işten çıkıyor. Konser en erken 23.00’te başlasa konser 1 saat mi sürecek? Çok yetersiz. Açık alandaki etkinliklerin yasaklanması da çok sıkıntılı. Bu işten milyonlarca kişi ekmek yiyor. Maliyeti yüksek konserler kurtarmaz. En az gece 2’ye kadar devam edebilmesi gerekiyor” diye konuşuyor. Söz konusu yönetmelikle ilgili belirsizliklerin olduğunu ifade eden Ulutaş, “Diyelim ki yanına sonradan konut yapıldı. O zaman ne olacak?” diye sordu.

Erkan Ulutaş - Moda
Kayıkhane’nin işletmecisi

Bu yönetmeliğin sektörü yüzde 50 küçülteceğini öne süren Ulutaş, “Bu durum sektörü yüzde 50 küçültür. Çünkü büyük maliyetli işler küçük yerlerde çıkmaz. Açık alan kullanılmayınca da kimse korona var diye kapalı alana girmek istemiyor” diyerek sitemini dile getirdi.

***

"Müzik yasağı" demek bile saçma

Sanat dünyasından isimler müzik yasağına ilişkin tepkilerini sosyal medyadan dile getiriyor. Paylaşımlardan bazıları şöyle:

Müzik Eleştirmeni Yekta Kopan: 12’den sonra müzik yasağı saçmalık! Ayrıca canlı müzik yapılan mekânların fiziki koşullarına da standartlar getirilmeli. Ses izolasyonu, havalandırma, hijyen, sahne-kulis, giriş-çıkış vb. Mekânlar bu sayede para kazanıp hem müşterisini hem de müzisyeni hiçe sayamaz! Elbette müzik yasağı olmamalı. “Müzik yasağı” demek bile saçma! Ama bu durum, yeterli ses izolasyonu yapmayan, desibel kontolü olmayan mekâna anlayış göstermek anlamına gelmiyor. (Evet, evimin yakınında oldukça kötü müzikleri bangır-bangır çalan bir mekân var)

Müzisyen Sevinç Eratalay: Müzik yasağı kalksın!

Müzik eleştirmeni Mehmet Tez: Herkes pandemi bitti gibi davranmaya başladı. O zaman gece müzik yasağını da kaldırın bir zahmet.

Yazar Can Gürses: Aşısızlara test şartının bile kalktığı ülkede gece müzik yasağı devam ediyor...