İşçilere yoğun çalışma şartları dayatan Amazon çözüm olarak AmaZen adlı dinlenme kabinleri oluşturdu. İşçilerin ihtiyaç molası bile veremediği koşullarda meditasyon yapması için kutu gibi kabinlerin hazırlanması tepki çekti.

Güvence isteyen işçiye kutu verdi

Dış Haberler Servisi

E-ticaret devi, yorucu vardiyalarda çalışan personelleri için bir çözüm buldu: Küçük meditasyon kutuları. Dünyanın en fazla servet biriktiren ve bunu emek düşmanı politikalara borçlu olan Amazon şirketi işçilerle adeta alay eden son uygulamasıyla konuşuluyor bugünlerde.

Amazon deposu işçileri için ruh sağlığı üzerine videolar izleyebileceği tek kişilik kabinlerin oluşturulması söz konusu depolardaki yoğun çalışma saatlerini de tekrar gündeme getirdi. Saniyede binlerce dolar kazanan şirket, personelin yeterli sürede ihtiyaç molasına çıkamadığı, yaralanma tehlikesiyle çalıştığı ve saatlerce ayakta kalmak zorunda olduğuna ilişkin şikayetlerine karşılık insanca çalışma koşulları sağlamak yerine depolara tek kişilik "meditasyon" kabinleri yerleştirdiği için tepki gördü.

DİSTOPYADAN FARKSIZ

Şirket, "AmaZen" adını verdiği kabinleri "fiziksel ve zihinsel aktiviteler, sağlıklı yaşam egzersizleri ve sağlıklı beslenme desteği" sağlayacak olan WorkingWell adlı daha geniş bir projenin parçası olarak tanıttı. Tanıtım bültenine göre, “dikkatli bir uygulama odası” olan AmaZen, çalışanların mesaileri sırasında kendilerini içeriye kilitleyebilmelerini de sağlayacak şekilde tasarlanmış durumda. AmaZen'in YouTube'da yayımlanan reklam filminde ise söz konusu kabin için "Bireysel etkileşimli kiosklar, rehberli meditasyonlar, olumlu onaylamalar ve seslerle sakinleştirici sahneler içeren kısa videolar izlenebilecek" şeklinde ifadeler yer aldı. Bu videonun yanı sıra AmaZen'in yaratıcısı Leila Brown'un "AmaZen ile insanların gidip zihinsel ve duygusal sağlıklarına odaklanabilecekleri sessiz bir alan yaratmak istedim" şeklindeki sözleri de sosyal medyada tepki konusu oldu. Bazı sosyal medya kullanıcıları çalışma saatlerinden ötürü tuvalet ihtiyacını gideremeyen Amazon çalışanlarını hatırlatarak, "Şişeye işeme kabini de var mı?" sorusu yöneltti. Kimi kullanıcılar ise kabini "ağlama dolabı" olarak nitelendirdi, kimileri de distopyaları ele alan Black Mirror dizisinin bir bölümüne benzetti.
Söz konusu uygulama ABD, İngiltere ve Rusya basınında da yer buldu. New York merkezli Intelligencer gazetesi skandal olayı "Amazon'un yaptığı gibi bir 'Zen standı' kurmak daha kolay olduğunda geçim ücretleri ödenmeyecek, sosyal haklar iyileştirilmeyecek veya saatler standart hale gelmeyecek" şeklinde duyururken Russia Today ise "ZenBooth" adını verdiği söz konusu kabinlerle ilgili "Şirket, çalışanlarına zihinsel pillerini şarj etmeleri için bir alan verdiği için alay ediliyor" dedi. İngiltere merkezli The Guardian gazetesi de konuya ilişkin yer verdiği haberde "Amazon'un çalışanlarının koşullarını iyileştirmek için daha doğru harcamalar yapabileceğini" söyledi. Gazeteci Talia Levin de Twitter hesabından "Yaşanabilir maaş ve çalışma koşullarının taşınabilir bir 'Umutsuzluk Dolabı'ndan daha iyi olacağını düşünüyorum" dedi.

ÇALIŞMAK, YOĞUN BİR EGZERSİZ GİBİ

Amazon'un dünya çapındaki depoları, uzun çalışma saatleri, neredeyse imkansız kotalar ve yüksek fiziksel yaralanma oranlarıyla kötü bir şöhrete sahip. Eski ve mevcut çalışanlar korkunç depo koşullarını defalarca kamuoyuyla paylaşırken, şirketi çalışma koşullarını iyileştirmeye çağıran kimi eylemci işçiler işten atıldı, sendika üyesi olmak isteyen işçiler işsizlikle tehdit edildi ve sendika karşıtı karalama kampanyalarına milyon dolarlar harcandığı ortaya çıktı. Russia Today'e konuşan Amazon çalışanı Jennifer Bates, şirketin çalışma koşullarını şöyle açıkladı: "Çalışma günüm her gün dokuz saatlik yoğun bir egzersiz gibi geliyor, her hareketimizi takip ediyorlar. Çok yavaş çalışırsam veya görev dışında çok fazla zamanım olursa, disiplin altına alınabileceğimi ve hatta işten atılabileceğimi öğrendim."

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ BİR AN ÖNCE SIFIRA İNDİRİN

Amazon’da 600’ü aşkın işçi ortak bir bildiri yayımlayarak şirketin 2030’a kadar çevre kirliliğini sıfıra indirmesini istedi, sıfır emisyonlu teknolojilerin uygulanması için çağrıda bulundu. Amazon Employees for Climate Justice üyesi işçiler, “Şirketin çevre kirliliğine orantısız katkısından endişe duyuyoruz” dedi. Bu durum, Amazon çalışanlarının şirketi daha iyi çevre politikaları oluşturmaya zorladığı ilk örnek değil. 2019’da da 7 bin 500’den fazla işçi, CEO Jeff Bezos’tan kapsamlı bir iklim değişikliği planı oluşturmasını talep etmişti. Washington DC Başsavcılığı da Amazon şirketine dava açmaya hazırlanıyor. Şirketi antitröst yasasını çiğnemekle suçlayan Başsavcı Karl Racine, yöneticilerin çevrimiçi perakende pazarında rekabete aykırı davrandığı için yargılanmasını talep etti.