H.K.G. devasa bir karanlığa tek başına karşı koydu. İfadesinde bu bataklığı tarif etti. Onun mücadelesi belki de aynı işkenceyi yaşayan binlerce çocuk için umut olacak. Yanıtlanması gereken pek çok soru ortada duruyor: Savcı soruşturmayı neden ve nasıl kapattı? Tarikatlarda cinsel istismara uğrayan H.K.G. gibi kaç çocuk var?

H.K.G. yalnız değildir
Fotoğraf: BirGün

6 yaşından itibaren cinsel istismara uğradığını anlatan bir kadının karşısına çıkıp tarikatı savunacak kadar alçalanları gördük.

İnsani hiçbir değerleri yoktu. Cinsel istismarın şiddetine yalanlarıyla ortak oldular.

Haberi yaptığımız için bizi de hedef aldılar, günlerce sosyal medyada kampanyalar düzenlediler. Amaçları tarikatlarda çocuk yaşta harcanan hayatları gizlemekti. Karanlık yüzlerini ‘dine saldırı’, ’28 Şubat’ sloganlarıyla gizlemek istediler. Dini, bol akçeli bataklıkları örtmek için kullandılar. Sadece azgın bir azınlıklar.

Bunu bize verilen muhteşem destekle bir kez daha gördük. Evet yalnız değildik.

Ama bu mücadelenin kahramanı ve asıl yalnız bırakılmaması gereken H.K.G.

Çünkü o içine sokulduğu karanlıktan ailesini, tarikatı, bütün dünyasını karşısına alarak çıkacak kadar cesur.

H.K.G. İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden ve Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı.

6 yaşında imam nikahıyla tarikatın müridi 29 yaşındaki Kadir İstekli’ye teslim edildi.

‘BÜYÜMÜŞ ARTIK GELİN OLABİLİR’

İddianamede özeti yer alan ve geniş halini Independent Türkiye’den Cihan Arpaçık’ın yazdığı savcılık ifadesinde şöyle diyordu:

“Ailem, eğitime karşı olduğu için beni okula göndermedi. Çengelköy'de beş katlı bir binada kalıyordum. Dördüncü katında aileme birlikte kalıyordum. Alt katlarda ise erkek öğrenciler medrese eğitimi alıyorlardı. 6 yaşındaydım. Evde kız kardeşimle oynarken annemle babam kendi aralarında konuşuyorlardı. Babam annemi bir şeye ikna etmeye çalışıyordu. Annem 'o daha küçük' diyordu. Sonra babam beni yanına çağırdı ve 'Kızım büyüdün sen değil mi, kocaman oldun, abla oldun değil mi' diye sordu. Bunun üzerine ben de sevinerek 'evet baba, büyüdüm' dedim. Babam anneme dönerek 'bak kızım büyümüş, artık gelin olabilir' dedi. Annem o sırada ağlıyordu.

Ertesi gün, yani 29 Şubat 2004'te annem beni hazırladı, saçlarımı taradı, babam elimden tuttu, beni aşağıya medreseye indirdi. Medreseye girdiğimizde içeride iki tane tanımadığım adam ve Kadir İstekli vardı. Arka tarafa geçmemi istediler, bu sırada benim elimde oyuncağım vardı onunla oynuyordum. O gün orada benim nikahım kıyılmış, nikahı babam kıymış orada bulunan iki kişi de şahitlik etmişler. Bu kişilerden birinin ismi Muhammed Topal, diğerinin ismi Osman’dır. ”

POST PEŞİNDEKİLERİN KÜÇÜK AVI

Erkeklerin sakallı, sarıklı, cübbeli, kadınların çarşaflı olduğu bu dünyada sadece oyunlar oynamak isteyen bir kız çocuğuydu. Ama şeyhin damadı olup postu kapmak isteyenlerin henüz yavru avıydı. Zaten erkek doğmadığı için değersizdi, hayatı yoktu, erkek egemenliğinin en vahşi halinde çaresizdi. Tarikat içindeki kariyer planlarıyla hocalar, minik kızın üzerine akbabalar gibi çöktü.

İddianameye konulan Kadir İstekli’nin cinsel istismarı itiraf ettiği konuşma kaydını Odatv’den Can Özçelik yazdı. O kayıt henüz 6 yaşındaki H.K.G. ile evlenmek isteyen başka müritler olduğunu ortaya koyuyor:

H.K.G: Çok garip ya. Çünkü bi tek sen değildin yani. Bi kaç isteyen daha vardı dimi beni 6 yaşındayken. Tuhaf yani garip.

Kadir İstekli: Tabi tabi ya. Seni çok isteyen vardı H.K., Demek bi çekiciliğin var işte.

H.K.G: Allah aşkına güldürme beni. Küçücük bi çocuğun ne çekiciliği olabilir.

Kadir İstekli: Bilmiyom ki nasıl bi çekiciliği olabilir. Bence orasını düşünenler hani hocaefendiye damat olmak için düşünmüş olabilirler yani.”

Cinsel istismar nikahın kıyılmasından bir gün sonra başladı. Babasının yönettiği medresede elinde oyuncağı varken kilitli odaya sokulan bir çocuktu. Tecavüzü ona bir oyun gibi gösterdiler. Ona bu işkenceyi kendi evinde normal gösteren bir zalimliğin içindeydi. Annesi ve babası tecavüzcüye ‘Damadımız’ diyordu.

H.G.K. ifadesinde 6 yaşındayken istismarın başladığı günü şöyle anlattı:

“Ertesi gün abim beni medreseye indirdi. Abim beni indirirken orada bulunan öğrencilere kardeşime 'bakmayın Kadir Hoca bunu yasakladı' diyordu. Abim beni Kadir'in odasına götürdü. Kadir, abimden odadan çıkmasını istedi. Abim çıktı odadan Kadir ile yalnız kaldık. Kadir yanıma geldi. Başımı okşadı. Bana 'oyun oynayalım mı' dedi. Ben de sadece onaylar gibi başımı salladım. Yanımdan kalktı odanın kapısını kapattı, odanın kapısı camlıydı. Görünmesin diye cama havlular örttü…”

Bir yıl sonra Sapanca’daki iki katlı evlerindeydiler. H.G.K. ifadesinde korkunç günü de anlatıyordu:

Babam beni o gece Kadir'in odasına yatağına gönderdi. Sapanca'daki evimiz iki katlıydı. Üst katta Kadir yaşıyordu. Ben odasına gittiğimde Kadir kapıyı kilitledi… Ben 'hayır, abime gitmek istiyorum' dedim, ağladım. Kadir bağırdı, azarladı…”

H.K.G.’nin gizlice kaydettiği Kadir İstekli’yle konuşması cinsel istismarın itiraflarıyla dolu:

H.K.G: Yani sen o zaman 28 yaşındasın. 6 yaşında bi çocuğun ilişkiyi kaldırıp, kaldıramayacağı, nasıl düşünemiyosun. Hadi sen düşünemedin, babam nasıl düşünemiyo.

Kadir İstekli: Ne desen haklısın. Ama geri dönüpte kapatamıyosun işte H.K.

H.K.G.’ye cinsel istismarı kimseye söylememesini tembihliyorlardı. Ses kaydında Kadir İstekli bunu kabul ediyor:

H.K.G.: Hadi oldu sen bana nasıl güvendin. Yani küçüğüm sonuçta. Söyleyebilirdim sağa sola. 6 yaşında, 7 yaşında veya 8 yaşında her neyse.

Kadir İstekli: Bi şey konuşma, bi şey anlatma şeyi yoktu sende. Bunun gibi değildin yani. Bu hemen zırtlıyo. (Burada kimden bahsettiği henüz bilinmiyor) Sen öyle değildin. Ya sen farklıydın H. K. ya. Gerçekten, senin ufaklığın çok farklıydı yani. Çok mutiydin (yumuşak başlı, boyun eğen) yani.

H.K.G.’nin ifadesi ve savcılığa sunduğu ses kaydı cinsel istismarın her noktasında tarikat gerçeğini ortaya koyuyor. Çocuğun cehennemle korkutularak tecavüze mahkum bırakıldığı anlaşılıyor.

H.K.G. ifadesinde şöyle diyor:

“Zamanla her şey normalmiş gibi davranılmaya başlandı. Ben çocuklar küçükken evleniyormuş gibi, herkes böyleymiş gibi düşünüyordum. Kadir'i sevmiyordum. Ailem bana 'Kadir'e itaat etmezsen melekler sana lanet eder, cehennemde yanarsın' diyorlardı. Daha sonra sürekli Kadir'in odasına ders için gönderiliyordum. Her gittiğimde benimle ilişkiye giriyordu.”

Ses kaydında ise cinsel istismara tarikattakilerin tanıklığını konuşuyorlar:

H.K.G: Yani hem insanlar tahmin ediyodu.

Kadir İstekli: Tabi ben hem hafızlık yaptırıyorum. Yaşın büyük. Buluğ çağını ermişsen de 8 yaşını geçmiş. Yani neyin fetvası var. Aynı odada kalıyoz. Bi erkeğin kız çocuğuyla aynı odada, aynı dairede hafızlık yaptırması, yani medresede bilmeyen mi vardı yani.

H.K.G: Odanı temizleyenlerde zaten kesin şüpheleniyorlardır. Çünkü bana aldığın hediyeler vardı orda. Altın bilekliğim falan duruyordu.

Kadir İstekli: Yani makul bir şey değil mi? Mümkün mü yani bilmemeleri.

Sadece medresede, külliyede olanlar değil, tarikattaki pek çok kişi biliyordu istismarı. H.K.G. ifadesinde bunu anlattı:

“10 yaşına gelince Arifiye ilçesinde cemaatin Kur'an kurslarından birine yazıldım. Kursa beni Kadir götürüp, getiriyordu. Kurstan aldığı zaman arabada benimle ilişkiye giriyordu. Ben kurstaki hocalarımdan birine 'hocam ben evliyim' dedim. Hocam üzüldü, bana sarıldı. Başka bir şey demedi… Sonra Sapanca'da konuşulmaya başlanmış bu.”

Konuşma kaydında H.G.K. ailesinin onu yalnız bırakmasının acısını anlatıyor:

H.K.G: “Çünkü ben annemin yanında durmak istiyordum küçüğüm daha. 7, 8, 9 yaşlarımda. 6 yaşımda. Nasıl desem kardeşlerimle vakit geçirmek istiyorum. Yani kuzenimle oynamak istiyorum… Sonra işte babam diyo bu damadım işte benim falan. Yani çok normal bi şekilde herkes hayatına devam ediyo nasıl desem. Evde sürekli onun konusu var. Yani yetişkin bi kız gibi muamele ediliyo bana.”

Kadir İstekli: De işte de ben seni öyle görememişim. Öyle gittin işte, ufaklığın öyle geçti dediğin gibi…

H.K.G: Yani annemler kahvaltı yapıyorlardı. Kahvaltı daha bitmeden yukarı çık H. K. sen. Böyle demeleri çok ağrıma gidiyordu.

Kadir İstekli: Ama ben varım yukarda da. Kocan var yukarda.

H.K.G: Ama öyle algılamıyo işte. Küçücüksün daha 7 yaşlarındasın. Bi şey dicem, o zaman bi kocaya değil, anneye ihtiyacın var senin.

H.G.K. 13 yaşına geldiğinde nişanlandı, 14 yaşında düğünü babasının İstanbul Sancaktepe’de kaçak olarak inşa ettirdiği Hiranur Vakfı külliyesinde yapıldı.

Ses kaydında düğün gününü şöyle anlatıyordu:

H.G.K: Sonra 14 yaşında evlendik. Ah, ah. O düğünde arabaya bindiğimde o kadar çok ağladım ki hatırlıyo musun? Niye ağladım. Dedim ki bu adamdan ben kaçıyodum. En azından geceleri kaçıyodum. Şimdi aynı evde gece gündüz napıcam.

Bu sırada evlendirildiği Kadir İstekli, babasının kurduğu Hiranur Vakfı’nın başkanıydı. 6 yaşındaki çocukla kıyılan nikahıyla tarikat kariyerinin basamaklarını tırmanmıştı, kürsüde vaazlar veriyordu. Youtube’da da vaazları yayınlanıyordu. Tecavüzle amacına ulaşmıştı.

H.G.K. 14 yaşında hastaneye götürüldüğünde devlet onu bu işkenceden kurtarılabilirdi. Ama göz yumuldu.

H.G.K ifadesinde şunları söyledi:

“Annem doktor ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. Doktor polis çağırdı… İfadelerinde benim yaşımın normalde büyük olduğunu, ancak küçük yazıldığını söylemişler. Bunun üzerine savcılık kemik testi istedi.”

Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne götürülen H.G.K.’nin yanında Kadir İstekli ve babasının iş ortağı aynı zamanda kurduğu Hiranur Vakfı’nın yöneticisi Mehmet Emin Marankoz vardı. Kemik yaşı testine H.G.K. yerine 21 yaşındaki bir kadını soktular. Buna karşın savcılık bu soruşturmayı kapattı.

H.G.K. Cihan Arpaçık’ın yayınladığı geniş ifadesinde şöyle dedi:

“Kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız film çekiliyordu. Ben ondan sonra film çekileceğimi düşünüyordum. Ancak içerideki kız filmi çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. Kadir bana 'sessiz ol, sonra konuşuruz kimse duymasın' dedi.”

Ses kaydında Kadir İstekli bunu da itiraf ediyor:

H.K.G: Karakol olayı. Orda yaşımı büyütmüştük dimi.

Kadir İstekli: Yaşını büyüttük. Yoksa ben giriyodum içeri da. 3 sene 4 sene yatacaktık. Onu affetmiyo ki devlet ona bakmıyo yani.

H.K.G: Orda nasıl benim yerime başkası girmişti.

Kadir İstekli: Başkası girdi.

H.G.K. Kadir İstekli ile aynı evde yaşamaya başladıktan sonra ona bir cep telefonu almışlardı. Bir radyo programında kız çocuklarının evlendirilmesi hakkındaki yayını dinledi. Ne oyundu ne de ne de her kızın yaşadığı işkenceydi kısa hayatı. Uzun cübbeler, sarıklar, şalvarlar, siyah çarşaflarla perdelenen küçük bir kız çocuğunun uğradığı tecavüzdü.

Evden kaçmaya karar verdi. Devamını ifadesinde şöyle anlattı:

“Evden kaçmaya karar vermiştim. Tam kaçacakken ailem beni yakaladı. Babam beni darp etti. Elimden telefonu aldılar. Babam bana 'büyük günah işledin, kalbin kirlenmiş, tövbe et' dedi. Ben o günden sonra içime kapandım. İtaat etmeye, bana söylediklerini yapmaya çalıştım.”

H.G.S. 17 yaşında hamile aldı ve 3 ay sonra resmi nikahı kıyıldı. Doğumdan sonra biraz huzur bulduğunu anlattı ifadesinde. H.K.G. çarşafın içindeyken cinsel istismarın üzerine çökmüş ve anlam veremediği yüküyle boğuşuyordu.

Sonrasını ifadesinde şöyle anlattı:

“Kadir'e 'arabada bekle ben AVM'den kıyafet alacağım' demiştim. O arabada beklerken ben AVM'den bir telefon aldım. Telefonumdan araştırmaya başladım. Çünkü ailem bana 6 yaşında evlendirilmenin normal olduğunu anlatıyordu. Yaptığım araştırmalar sonucunda Wattped isimli kitap uygulamasında bir abla ile tanıştım. Ona her şeyi anlattım. O da bana 'delilleri topla devlete sığın, devlet seni korur' dedi. Ben de ses kaydı almaya karar verdim. Beş tane ses kaydı aldım. Delilleri topladım.”

Siyasal İslam iktidarındaki Türkiye’de onu kurtarabilecek tek güç laik cumhuriyetten geriye kalanlardı. ‘Bir kereden bir şey olmaz’, ‘Çocuğun rızası var’ diyen bakanlara rağmen var olan yasalardı. Ensar Vakfı’ndaki çocuklara tecavüzü örten milletvekillerinin kahkahalarında H.K.G.’nin çığlığı kaybolabilirdi. Ama direndi. 6 yaşından beri devam eden istismarı, Kadir İstekli ile konuşarak kayıt altına aldı. Evdeki istismarın delili fotoğrafları topladı. Sadece evinden değil, içine doğduğu ve tecavüzcüsüne teslim edildiği tarikatın zifiri karanlık dünyasından 17 yaşındayken doğurduğu oğluyla kaçtı.

Suç duyurusunda bulunduktan sonra devlet korumasına alınan H.K.G. çarşafı çıkardı. Uzak bir şehirde işe girdi, küçük oğlunu kreşe yazdırdı. Okula yazıldı ve eğitim almaya başladı.

H.K.G. devasa bir karanlığa tek başına karşı koydu. İfadesinde bu bataklığı tarif etti. Onun mücadelesi belki de aynı işkenceyi yaşayan binlerce çocuk için umut olacak.

Elbette bu ülke laikliğe sahip çıkar ve tarikat gerçeği ile hesaplaşırsa çocuklarımız, maddi, manevi istismar edilen insanlar kurtulabilecek.

Bunun için bu iğrenç olayın peşini de bırakmamamız gerekiyor. Çünkü sadece dava dosyasındaki 3 sanık değil suçlu olan. Bu bir sistemin sonucu. Tarikatları dokunulmaz kılan, daha önceki istismar dosyalarının üzerini kapatan, bu yapılara devletin kaynaklarını aktaran, bürokraside kadrolaşmalarının önünü açan, yurtlarına, kurslarına izin veren, devlet okullarına tarikatları sokan bu sistem karanlığı yaratıyor.

Bunun için devletin sorumluluğunu ortaya koymanın zamanı.

H.K.G.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel.H.K.G.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel.

Sorular sormanın zamanı:

1. İddianamedeki bunca delile, detaylı ifadelere, ses kaydına, fotoğraflara karşın Kadir İstekli, Yusuf Ziya Gümüşel neden tutuklanmadı? Tutuklanmamaları için yargıya baskı yapıldı mı? İsmailağa Cemaati’nden olmasalar serbest bırakılırlar mıydı?

2. H.K.G. 30 Kasım 2020’de şikayetçi oldu ve bütün delilleri savcılığa sundu. Ancak dava 30 Ekim 2022’de açıldı. Davanın açılması neden 2 yıl sürdü?

3. Kadir İstekli, tarikatta başka çocuklara cinsel istismarda bulundu mu? Ses kaydında H.G.K.’nin istismarı kimseye söylemediğini anlatırken “Bunun gibi değildin yani. Bu hemen zırtlıyo. Sen öyle değildin. Ya sen farklıydın” derken ‘Hemen zırtlıyo’ dediği kim?

4. Kız çocuğu eğitimden mahrum bırakılırken devlet bunu nasıl belirlemedi? Tarikatlar tarafından eğitim hakkı engellenen kaç çocuk var ve bunun için ne yapılıyor?

5. H.K.G.’nin Hiranur Vakfı Külliyesi’nde 13 yaşında nişan, 14 yaşında düğünü yapılırken güvenlik güçleri bunu neden tespit etmedi?

6. H.K.G.’nin 14 yaşında hastaneye götürülmesiyle istismar ortaya çıkmıştı. Savcı neden doğum kağıdı istemedi?

7. Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde kemik yaşı testine 21 yaşında bir kadının sokulmasına kim göz yumdu? Bunun için kimler devreye girdi? Mehmet Emin Marankoz’un kimlerle bağlantısı vardı?

8. 14 yaşındaki çocuğun kemik yaşı testinde 21 çıkmasına karşın soruşturmayı savcı neden ve nasıl kapattı? Bunun için devreye girenler oldu mu? Savcının tarikatla bağlantısı var mı? Bu soruşturmayı örten karanlık eller aydınlatılacak mı?

9. H.K.G. 17 yaşında doğum yaptı. Çocuk yaşta anne olması nasıl bir soruşturmaya konu olmadı?

10. H.K.G. şikayetçi olduktan sonra devlet korumasına alındı. Yani Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu korkunç olaydan iki yıl önce haberdardı. Bakanlık bu olay ortaya çıkana kadar neden davaya müdahil olmadı? Kamuoyu bu olayı duymasa müdahil olmayacak mıydı?

11. Tarikatlarda cinsel istismara uğrayan H.K.G. gibi kaç çocuk var?