Attila Aşut

yazievi@yahoo.com

Gazetelerde belirgin bir düzey düşüklüğü gözleniyor. Yanı sıra, dil ve anlatım bozuklukları da ileri boyutlarda. Yayın organlarında yer alan kimi haberler, hem “5N 1K” kuralı hem Türkçe açısından, “Haber nasıl yazılmaz?” sorusuna yanıt oluşturacak nitelikte. Bu örneklerin iletişim fakültelerinde ders konusu yapılarak irdelenmesinde yarar görüyorum.

Cumhuriyet’in Türkçesi dökülüyor!
Ne yazık ki dil ve yazım yanlışlarında Cumhuriyet gazetesi başı çekiyor. Örneklerle açıklamaya çalışalım:
15 Mayıs 2015 günlü Cumhuriyet gazetesinin 19. sayfasında, “Eğitime adanan yüreğe son görev” başlıklı, üç sütun üzerine fotoğraflı bir haber yer almış. Ankara’da yaşamını yitiren özel okul patronlarından Ali Demir’in ailesi Cumhuriyet gazetesine dört tam sayfa “ölüm ilanı” verince, gazete de haber konusunda cömert davranmış. Ama haberin metnine de, fotoğraf altı yazısına da özen göstermemiş. Fotoğraf altı şöyle: “Ali Demir için ilk Kocatepe Camisi’nde tören düzenlendi.” Tümceyi böyle kurarsanız, “ilk” sözcüğü töreni değil camiyi niteler! Doğru tümce şöyle olmalıydı: “Ali Demir için ilk tören Kocatepe Camisi’nde düzenlendi.”
Cenazeye katılanlar ise haberde şöyle geçiyor: “CHP’den İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, PM Üyesi ve Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Şenal Sarıhan’ın da bulunduğu çeski (aynen böyle yazıyor) CHP Milletvekili Yılmaz Ateş’in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı.”
Ben şimdi bu tümcenin neresini düzelteyim? İrdelemeyi okurlar yapsın!
Gene 15 Mayıs 2015 günlü Cumhuriyet gazetesinin arka sayfasının tepesinde küçücük bir haber: “3 kız IŞİD’den kaçtı: Daily Mail gazetesinin haberine göre Türkiye üzerinden geçen şubat ayında Suriye’ye geçerek IŞİD’e katılan Britanyalı üç genç kızın örgütün elinden kaçmaya çalıştı.”
Hepi topu tek tümcelik bir haber! Onu bile düzgün yazamamışlar. Tümcedeki “geçen-geçerek” kakofonisi bir yana, haberde hiç virgül kullanılmadığı için, şubat ayının “Türkiye üzerinden geçtiği”ni bile düşünebilirsiniz! Özne ile yüklem arasındaki uyumsuzluk ise hepsinin üstüne tüy dikmiş! Sayfa editörü Emine Özcan’a sunulur.

Özensizlik diz boyu…
-15 Haziran 2015 günlü Cumhuriyet gazetesinin 3. sayfasında dört sütuna yayılmış “Dostları alkışlarla uğurladı” başlıklı bir habere ilişiyor gözümüz. Haber, yeraltı dünyasının medyatik simalarından birinin düğününde kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren tiyatro ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç’ın cenaze töreniyle ilgili. Dili çok özensiz. Üstelik bilgi yanlışları da içeriyor. Örneğin oyuncu Salih Kalyon’un adı “Sadi” diye yazılmış. Sedat Peker’in “gazeteye verdiği açık ianai ilana” diye anlamsız bir harf yığını da var metin içinde. Ayrıca Sedat Peker için “suç örgütlülüğü liderliği suçundan 14 yıl hapis cezasına çarptırılan” nitelemesi yapılmış. “Suç örgütlülüğü liderliği” ne demek? “Suç örgütü” denmek isteniyor herhalde…
-26 Ağustos 2015 günlü Cumhuriyet gazetesinin Kültür sayfasında özensiz bir başlık dikkat çekiyor: “Türk dilinin savunucusu Miskisoğlu’nu kaybettik”. İstanbul’da uzun yıllar “Türk Dili Dergisi”ni çıkaran Ahmet Miskioğlu’nun soyadı başlıkta yanlış yazılmış. Ayrıca metin de hayli savruk. “Miskioğlu’nun cenazesi, ilk olarak emek verdiği Türk Dili Dergisi’nin Moda’daki ofisi önünde bugün saat 12’de bir tören yapılacak.” denmiş. Tümcenin başı sonu belli değil; öznesi, yüklemi uyumsuz. Ayrıca “saat 12’de” değil “12.00’de” yazılması gerekirdi. “İlk olarak” belirteci de yanlış yerde duruyor…
-7 Ekim 2015 günlü Cumhuriyet gazetesinin gene Kültür sayfasında yayımlanan “Tomris İncer son yolculuğuna uğurlandı” başlıklı ve Oğuz Yıldız imzalı haber de çok sorunlu. “Hatta uzun yıllardır yazlarını Foça’da geçiren İncer’in komşuları da, camiiye akın etti. Tarihi caminin avlusuna Tomris İncer’in fotoğrafının bulunduğu ve üzerinde ‘Sevgili Tomi, İstanbul Tiyatroları seni unutmayacak’ bir pankart asıldı.” diye başlayıp “Ama herkes seviyordu. Ama onun çok çocuğu var.” diye sürüp giden, yazım ve anlatım yanlışlarıyla dolu bir metin…
Cumhuriyet gazetesi yazım yanlışları bakımından dökülüyor ama hiç değilse “Kültür” sayfasında çalışanların Türkçeye biraz daha duyarlı olmalarını bekliyor insan!
Sayfa editörü Öznur Oğraş Çolak, böylesine kötü yazılmış bir metni neden yayımlamış acaba? “Okur Temsilcisi”ne açıklarsa biz de öğrenmiş oluruz.
Yerim kalsaydı, BirGün’ün haberlerinden de örnekler vermek isterdim…