Haberci korkmaz, BirGün susmaz
BirGün gazetesi yazarı Timur Soykan, bir tarikat içinde 6 yaşında başlayıp 18 yıl süren çocuk istismarını haberleştirdi. Bu acımasız, vahşi sürecin kanıtlarını da ortaya koydu.
3 Aralık günü manşetimizdi. Tam bir haftadır konuyu farklı boyutlarda manşette tutmaya devam ettik. Tarikat-cemaat yapılanması, kamudaki uzantıları, iktidar tarafından sağlanan olanaklar ülkenin en önemli gündem maddesi oldu.
Bugün itibarıyla haberin üzerinden 8 gün geçti. Türkiye’nin onlarca noktasında konuya dair başta kadın örgütlerinin düzenledikleri olmak üzere protestolar sürüyor. Yine başta sosyal medya olmak üzere tüm iletişim mecralarının hâlâ en önemli konusu…
Hem Timur Soykan’ın ortaya çıkardığı habere yaklaşım, hem de gazetede işleniş şekli daha ilk günden bu olayın bir aile içi meseleymiş gibi gösterilerek kapatılmasının önüne geçti. Yıllarca koruyup kollanan ve en nihayetinde devleti bir tarikatlar organizasyonuna çeviren sürecin deşifresi oldu aynı zamanda.
Bu haber özelinde gazeteciliğin bir başka yönü de ortaya çıktı. Haber takibi ve ısrar. Timur ve biz haberi 3 Aralık manşetiyle bırakmış olsaydık, aynı etkiyi yaratmayacaktı. Timur haberin detaylarını takip etti, biz de o haberlerin etrafını sağlam taşlarla ördük. Böylece meseleyi görmek istemeyenler bile, beşinci gün ses vermek zorunda kaldılar.
HAKİKATİN HABERLE BULUŞTUĞU ANLAR
Türkiye’nin bildiği farklı tarihlerde “tekil örnekler” olarak ortaya çıkan tarikat ve cemaat yapılanmasına Timur Soykan’ın haberi ile bir kez daha ışık tutulmuş oldu. Bu Timur’un ilk önemli haberi olmadığı gibi, BirGün açısından da ilk değildi. Nerede yolsuzluk, nerede talan varsa BirGün ordaydı ve sayfalarına taşıdı. BirGün gazetesinin sürekli takipçileri hatırlar; ülkeyi sarsan Ensar Vakfı yurdunda yaşanan tecavüz vakasını… Bu haber de Serbay Mansuroğlu imzasıyla ilk bizim manşetimizdeydi. Ve diğer onlarcasına da.
Bir kez daha görüldü ki hakikat haberle buluşunca ve onun ötesinden okurlarla buluşacak mecrayı yakalayınca, sarsıcı etkisi birkaç kat büyük oluyor. Çarpıcı bir hakikat, ülkenin en iyi habercilerinden biri, en prestijli ve güvenilir gazetelerinden biriyle buluştu. Sonuç ortada.
ÖZGÜR MEDYANIN TARTIŞILMAZ GÜCÜ
Timur Soykan çok önemli bir habercilik olayına imza attı. BirGün bu haberi layıkıyla işledi, okurlarına sundu. Ve tarih bir kez daha haberin ve özgür bir yayın organının gücünü test etmiş oldu. Bugün gazetecilik ve habercilik için kurulan her cümlede biz de varsak bu en çok BirGün’ü yaratanların, yaşamasına katkı sunanların, bugüne kadar emek verenlerin ve inatla, özveriyle mutfağından çalışanların eseridir.
Cezalar, tehditler neredeyse yaşamımızın olağan parçası haline geldi. Bize ve bizim gibi haber oranlarına duyulan ihtiyaç ortadayken tüm bunlar anlamsızlaşıyor. Hem ülkemiz hem de mesleğimiz için çok önemli dönemde üstümüze düşen görevin hakkını vermeye çalışıyoruz. Başardığımızı hissettiğimiz anlarda gazetede olmak, bu öykünün parçası olmak, bizim en önemli motivasyon kaynağımız oluyor.
Tüm bu dönemler geçecek, sonlanacak. Ve eminiz ki o günlerden bugünlere bakıldığında hem ülkenin aydınlık fikirli milyonlarca insanı hem de genç meslektaşlarımız “İyi ki Timur Soykan gibi haberciler ve iyi ki BirGün gibi gazeteler bu topraklarda var olmuş” diyecekler.
***
KUZEN VARANK’IN TAKSİCİLİK ISRARI
BirGün’ün çok konuşulan haberlerinden biri de İsmail Arı imzalı Bakan Mustafa Varank’ın kuzeni Sedat Varank’a verilen ballı ihale haberiydi. Haber sonrası hem Bakan Varank hem de ihaleyi alan kuzen tepki göstermişti. Hatta kuzen Varank, “İhale almayıp ne yapalım, taksiye mi çıkalım?” demişti. Haberimizden sonra oluşan kamuoyu etkisiyle ihale iptal edildi. Geriye bir kez daha haberin gücü ve Varank ailesinin aleyhimize açtığı davalar kaldı. “Ne yapalım, bu da bizim sınavımız” deyip yazmayı sürdüreceğiz.
