Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. yılında ‘Yüz Yıldır Ülkemize, Mesleğimize ve Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz’ temasıyla konferans düzenlendi. Etkinliğin ilk oturumu Prof. Dr. Nurhan Yıldırım’ın Osmanlı ve Türkiye’deki Tıp tarihi anlatımıyla başladı. Yıldırım “100 sene önce tıp öğrencileri mücadelenin yolunu açmışlar, onların ışığı hepimizin yolunu aydınlatsın” dedi. […]

“Hacamatçılar iktidar tarafından korunuyor”

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 14 Mart Tıp Bayramı’nın 100. yılında ‘Yüz Yıldır Ülkemize, Mesleğimize ve Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz’ temasıyla konferans düzenlendi. Etkinliğin ilk oturumu Prof. Dr. Nurhan Yıldırım’ın Osmanlı ve Türkiye’deki Tıp tarihi anlatımıyla başladı. Yıldırım “100 sene önce tıp öğrencileri mücadelenin yolunu açmışlar, onların ışığı hepimizin yolunu aydınlatsın” dedi.

“EN BÜYÜK SORUN DOGMATİK YOBAZLIKTIR”

Konferansın ardından ’90. yılında Gelenekten Geleceğe İstanbul Tabip Odası” başlıklı panele geçilirken, konuşmacılar tarafından İTO’nun geçmişten bugüne kısa tarihi anlatıldı. Dr. Osman Öztürk’ün moderatörlüğünde başlayan konferansta ilk sözü 1964- 1984 yılları arasında TTB başkanlığı yapan Dr. Erdal Atabek aldı. TTB’ye başkan seçilme sürecinden ve anılarından bahseden Atabek, “Bugün 1827’den gerideyiz. Hacamatçılar ve sülükçüler geleneksel tıp adı altında bugün sağlık hizmeti içinde görülüyor ve iktidar tarafından korunuyor. Tıp tarihinin karşılaştığı en büyük sorun dogmatik yobazlıktır. Bugün benim örgütüm bizim zamanımızdan çok daha güçlü, örgütlü, yayınlarıyla ve kamuoyu oluşturma birimleriyle çok daha iyi bir yerde. Şimdi biz demokrasi mücadelesi veriyoruz” ifadelerini kullandı.

TTB merkez konseyi eski başkanlarından Prof. Dr. Gençay Gürsoy “TTB’nin birbirini izleyen 3 başkanı sırasıyla ceza almış durumda. Kitleyi harekete geçirebilecek bir yapıyı yeniden kurmak ve belki iktidarı sarsabilmek için, ayın 17’sinde Büyük Hekim Yürüyüşü’ne çağırıyoruz” dedi.

‘Hekim emeği değersizleştirildi’

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, kurumların yok edildiğini ve sağlığın ticarileştiğini vurgulayarak, “Sistemin allak bullak edilip, hekim emeğinin son derece değersizleştiği bir ortamda var olmaya ve dayanışmayı örgütlemeye çalışıyoruz. Bizim için halk sağlığı en önemlisi ama bir yanıyla etik değerleri ve hekim haklarını korumak bizim mücadele alanlarımızdan. Bu dönem kuralsızlığın, hukuksuzluğun, sağlık sisteminin alt üst olduğu, geleneksel eğitim kurumlarının çökertildiği bir dönemden geçiyoruz. İtibarsızlaşma ve sağlıkta şiddet bütün bunların sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bizim örgütümüz hem sokakta, hem alanda, hem de hastanelerde mücadeleyi sağlıyor” açıklamasını yaptı.

OHAL’de güvenlik soruşması nedeniyle ataması yapılmayan hekim Dr. Tahsin Çınar, Pınar Saip’ten sonra açıklamalarda bulundu. Çınar, “Gelecekte bizleri neler beklediğine dair baskı, istibdat, sağlıkta dönüşüm, geleceksizleşme ve kariyer odaklı eğitim gibi birçok sorunumuz var. Hekimlik izole bir alan olarak kendi kurtuluşunu sağlayamaz, bunu kurtulması için toplumun kurtulması gerekiyor” dedi.