Bugün başka bir şey yazacaktım olmadı. Size dünyanın gelmiş geçmiş en iyi opera şarkıcısı Maria Callas’tan bahsedecektim; yine gündem izin vermedi. Bir şeyler oluyor, çok canım sıkılıyor. Bu ülkede artık hep böyle oluyor. Dünya yıkılırken ben Maria Callas yazısı yazarsam, sonra da birisi çıkıp bana ‘bir elinde cımbız, bir elinde ayna! Umurunda mı dünya!’ derse verecek cevabım olmaz. İşte yine yapamadım. Böyle böyle yayınlamadığımız yazılar da birikiyor bir yanda. Onlar da çıkar bir gün...

Sosyal medyada pat diye önüme düştü yine bir rezillik. Fotoğrafta görüyorsunuz. Belli ki Madagaskar’a bir yardım gezisi düzenlenmiş. Bu Demirhan Kadıoğlu da oraya giden ekipte. Afrika’nın aç çocukların ellerine tutuşturumuş birer parça et. A4 kağıda da öce antet koydurmuş “Turquie-Madagascar-Afrique 2020” diye. Altına da nal gibi adını yazdırmış. Madagaskar’ın o güzel çocukları, ellerinde yüzer gram çiğ et ve yanında da bir yazı tutuyorlar: ‘Demirhan Kadıoğlu-Sadaka Kurbanı’ diye!

Allah’ınızdan bulun be! Hiç mi utanmanız yok!

“Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah’a ve ahiret gününe de inanmazlar. Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o.” (Nisa Suresi, 38)

“Kıyamette, başka himaye bulunmayan günde Allahü teâlânın himayesindeki 7 kişiden biri, verdiği sadakayı gizleyen, sağ elinin verdiğinden sol eli haberi olmayan kimsedir.” (Buhari, HZ. Muhammed Hadisi)

Peki, kimdir bu Demirhan Kadıoğlu diye araştırdım ister istemez!

“Demirhan Kadıoğlu; 1966 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. İlk, orta ve lise öğrenimimden sonra çeşitli meslek dallarında görev yapmıştır.” diye başlıyor özgeçmişi. Ben de yıllar önce yazdığım ve hala internette her yerde olan özgeçmişimle dalga geçiyordum ‘genç opera sanatçısı’ yazıyor hâlâ diye. Daha kötüsü varmış; ‘çeşitli meslek dallarında görev yapmak’!

Peki, neler yapıyormuş Demirhan Bey günümüzde? Kendisi “Can Kardeş Çocuk Dergisi” adlı bir dergi çıkartıyor. Bizim Can Yayınları ile tabii ki bir ilgisi yok bu derginin.

Bakın bu aylık dergiden bir kaç yazı başlığı paylaşayım sizlerle:

“Benim Bediüzzaman Dedem!”

“Hem Dünyevi Hem Uhrevi Sistem: Ahi Teşkilatı”

“Suffa Ahsabı”

Demirhan Bey’in birçok çocuk kitabı da var. İşte onlardan bazıları:

“Ben Kadere İnanıyorum”

“Ben Ahirete İnanıyorum”

“Ben Meleklere İnanıyorum”

“Küçük Hanımlara Uyku Masalları”

“Küçük Beylere Uyku Masalları”

İnançlar konusunda herkesin kendini özgür iradesi ile karar vermesi gerektiğine inananlardanım. Ama kimseye çocuğunu nasıl yetiştirmesi gerektiği konusunda ders vermeye yeltenecek de değilim. Fikirlerim tabii ki vardır ama kimseye bir şey dayatma peşinde koşacak değiliz. Yarın hedef göstereceklere şimdiden söyleyeyim; buradan size ekmek çıkmaz.

Ama şunu düşünmeden geçemiyor insan: Madagaskar’da Afrika’nın o güzel çocuklarına böyle çirkince sadaka veren bir adamın yazdığı kitapları çocuklarınıza gönül rahatlığıyla okutabilecek misiniz?

İnançlarını sadece kendi çıkarlarına göre yaşayanlar tüm dünyaya büyük zarar veriyorlar ve dolayısıyla ülkemize de öyle.

Başkalarının hayatını tehlikeye atarak yapılan bir hac organizasyonu sevap sayılabilir mi? Covid’in Türkiye’de nasıl yayılmaya başladığını unuttuk mu?

Bir müzeyi camiye çevirip bir kültür mirasını yok etmeyi geçtim de, pandemi günlerinin ortasında üç yüz bin kişinin katılımıyla açılış yapmak hangi inanca, hangi vicdana sığar?

Ülkenin en köklü kurumlarından birine FETÖ’nün çaldığı cevaplarla sınav kazanıp doktor olmuş bir Menzilci ortaçağ yobazını başhekim yardımcısı yapmak günah değil midir? Bu adamın bugüne kadar ilgilendiği hastaları ne durumda şimdi, araştırılacak mı?

Bu ülke en büyük zararı tarikatlardan, cemaatlerden görmedi mi? Bunları daha ne kadar besleyeceksiniz. Allah ile kul arasına girenler en büyük günahlardan birini işlemekte değil midirler?

Türkiye en çok sahte din adamlarından çekmedi mi! “Bu Dinciler, O Müslümanlara Benzemiyor” farkında değil misiniz?

Atın bu yazının başında o “H” harfini. Hasan Hüseyin’in muhteşem şiirini bugün bir kere daha okuyun, ve kör olmayın!

“Kör olasın demiyorum

Kör olma da

Gör beni”

haciyi-bal-eyledik-790806-1.