Çocuk istismarına yönelik hükümetin dile getirdiği, hadım ve idamı eleştiren kadın ve çocuk hakları uzmanları çözümün önleyici politikalardan geçtiğini söylüyor. Güllü ve Koman, bir an önce yasal düzenlemelerin yapılmasını istedi

Hadım değil, önleyici politikalar uygulansın

DİLAN ŞAHİNBAŞ dlansahinbas@gmail.com @d_sahinbas

Çocuklara yönelik cinsel istismar meselesi gündemden düşmüyor. Ankara’da 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara’nın cinsel istismara uğradıktan sonra öldürülmesiyle ilgili Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yaptığı açıklamada, yeni dönemde kimyasal kastrasyonun (hadım) bütün yönleriyle devreye sokulacağını bildirmesi üzerine tepkiler yükseldi. Çocuk hakları savunucuları, kadın örgütleri, hukukçular, çeşitli STK’ler hadımın önleyici olmadığını ifade ediyor.

BirGün’e konuşan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, hadımın katiyen çözüm olmadığı vurguladı.

İdam ve hadımın çözüm olmadığını ifade eden Güllü, “Bizim derdimiz bu değil, bizim derdimiz yeniden yapılandırılacak bir düzen sistemi de değil. Cezalandırmadan önce önlemek bizim derdimiz” dedi. Güllü, istismardan sonraki aşamalara takılıp kalındığında çocukları kaybetmeye devam edeceğimizi söyledi.

Türkiye’de hem istismar konusunda hem de çocuk alanında çalışan sivil toplum örgütleri ve psikologlar olduğu halde bu kurumların fikirlerinin önemsenmediğini ifade eden Güllü, “Görüşüp konuşup bu işi halledebilecek bir etkiyi ortaya koymak varken, bu işi siyaset üstü bir kulvara taşıyıp ülkenin geleceği olarak düşünmek varken hâlâ aynı noktadayız. Bozuk plak gibi idam ve kastrasyon denmesi, buna da bazı vatandaşların can havliyle destek vermesi bizim canımızı çok sıkıyor. Hükümetin çocuklara yönelik cinsel istismarla ilgili oluşturduğu düzenlemenin arka planının ne olduğunu tahmin edebiliyoruz ama şu gün şu anda biz de bu işi siyasallaştırmıyoruz” dedi.

Düzenlemeler şart
Güllü, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Öncelikle istismarı önleyici adımlar atılması gerekiyor. Yargıda düzenlemeler yapılmalı. En önemlisi zihniyet dönüşümü olmalı. Çocuk Bakanlığı kurulması gerekiyor. Sokaklarda, okul çevrelerinde, çocukların oynadığı parkların etrafında, kreşlerin etrafında sadece çocukların görebileceği acil yardım hattını ortaya koymak gerekiyor. Çözümler daha da artırılabilir.”

Hükümetin laf üretmek yerine eyleme geçmesi gerektiğini söyleyen Güllü, şu ana kadar yapılanın sadece ortalığı kızıştırmak olduğunu ifade etti.

‘Kimyasal kastrasyon kesin çözüm değil’
Hadımın önleyici bir çözüm olmayacağını vurgulayan bir diğer isim Gündem Çocuk Derneği’nden Ezgi Koman da idam cezası bile uygulanan ülkelerde çocuğa yönelik şiddetin bir şekilde devam etiğini söyledi.

İstismarı önleyici politikaların hâlâ konuşulmadığına değinen Gündem Çocuk Derneği’nden Ezgi Koman da özetle hadımın çözüm olmadığını ifade etti. Koman şöyle konuştu, “Seçimlerden önce çocuklara yönelik istismarla ilgili yasa tasarısı gündeme gelmişti. Bunun gündeme gelmesinin sebebi de yine üst üste yaşanan olaylardı. Şimdi seçim akabinde yine benzer olaylar yaşandı, çocuk cinayetleri, çocuklara yönelik cinsel şiddet… Bu olaylar oldukça da halkın tepkisini de ölçmek üzere hadım, idam gibi cezalardan bahsediliyor. Daha önceki yıllarda olduğu gibi yine aynı şekilde son derece yanlış tartışılıyor. Sadece cezalandırma politikaları bir şekilde dile getiriliyor bu son derece sorunlu. Kimyasal kastrasyon meselesi hakikaten çocuklara yönelik cinsel şiddeti engelleyecek mi bundan hiç emin değiliz çünkü başka ülkelerde idam cezası yani ölüm cezası bile uygulanıyor ama o ülkelerde de hâlâ çocuğa yönelik şiddet bir şekilde devam ediyor. Bu gösteriyor ki aslına bakarsanız çok işe yaramıyor. Bunun en kötü tarafı yine biz olay gerçekleştikten sonra faile ne kadar ceza vereceğimizi tartışıyoruz. Yapılması gereken şey önleyici politikaları konuşmak ama bugün yine önleyici politikalar konuşulmuyor. Sadece caydırma üzerine daha da ağırlaştırılmış ceza yaklaşımına ilişkin bir şeyler öneriliyor ki bunların çok da işe yarayacağını düşünmüyoruz.”

Sadece yasalarla olmaz
Son yaşanan çocuk ölümleriyle hadım meselesinin gündeme geldiğini de ifade eden Koman sözlerini şöyle devam noktaladı: Bu işin uzmanlarıyla, ilgili sivil toplum örgütleriyle tartışılmadan sadece yasa geçirilmiş olacak. Yapılması gerekenler, odaklanılması gerekenler önleyici politikalar. Siz çocukların başvurabilecekleri mekanizmaları kurmazsanız, failleri cezasız bırakırsanız, illa ağır ceza alması gerekmiyor, olayların yeniden gerçekleşmesini önleyecek birtakım politikalar gerçekleştirmezseniz, çocuklar için güvenli çocuk dostu ortamlar sağlamazsanız, çocuğu nesneleşen sürekli zayıf bir varlık görüp, aileye ait ya da topluma ait bağımsız hak sahibi bir birey olarak kabul etmezseniz ne yazık ki çocuğa yönelik şiddet, çocuğa yönelik istismar devam ediyor ve bunlar hiçbir şekilde konuşulmazken sadece cezalar konuşuluyor o anlamda çok yetersiz.