Çocukluğumun Tommiks kitaplarında karşıma çıkardı.

Başına topladığı kalabalığa elinde tuttuğu şişelerdeki mucize sıvıyı gösteren şarlatan, romatizmadan astıma, baş ağrısından siyatiğe her derde deva olduğunu ballandıra ballandıra anlatır, sonra da paraları toplayıp ortadan kaybolmaya çalışırdı.

Baştan işler iyi gider, ama sahnenin sonunda dolandırıldığını anlayan ahali şarlatanı katran ve tüye bulayıp sırığın üzerinde gezdirerek teşhir ederdi.

Hatta o yıllardan kalma bir tabir bile var İngilizcede.

Snake Oil Salesman, yılan yağı satıcısı, diyorlar böylelerine.

•••

Yirmi beş yıldır tabip odası seçimlerine katılırım…

Böyle şey görmedim.

Adam internette obeziteden pilatese, lazerli diş beyazlatmadan “adını Jamaika dağlarını maviye boyayan pus tabakasından alan” Jamaika Blue Mountain kahvesine kadar her şeyi pazarlıyor…

Reklam, pazarlama, indirim, kura, her türlü numara var…

Normalde İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu’nun önüne çıkıp hesap vermesi gerekirken…

Gelecek Pazar yapılacak seçimlerde İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’na aday olmuş!..

Üstüne bir de Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafını fon olarak kullanıp neden aday olduğunu anlatıyor…

Yüzlerce genç doktorun emeğiyle yaratılan asistan hekim eylemlerini zimmetine geçirmeye çalışıyor.

Bu Snake Oil Salesman’ı aday gösterenler de kendilerine “Cumhuriyetçi” diyorlar!..

Ulusağcılık böyle bir şey işte; insan bir kez sol düşmanlığı çukuruna düşmeyegörsün, battıkça batıyor.

•••

Neyse, biz gelelim seçimlerde Demokratik Katılım Grubu’nun asıl rakibi Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu, nâm-ı diğer Hekbircilere.

Geçen hafta garip bir şey oldu.

Bütün tabip odası seçimleri baştan sona ilçe seçim kurullarının denetiminde yapılır.

Önce seçim tarihi belirlenir, sonra üye listeleri ilçe seçim kuruluna gönderilir, gelen listeler askıya çıkarılır, bu arada yeni üye olanlar için ek liste yapılıp gönderilir, filan.

Bütün bu işler oda çalışanları tarafından usulüne uygun bir şekilde gayet açık, şeffaf olarak yürütülür.

Bizim kitabımızda öyle hile, hurda, desise filan yazmadığı için seçimlerle ilgili şaibe de olmaz.

Ve fakat bu sene süreç farklı yürüyor.

Bir AKP dönemi başhekimi Hekbircilerin başkan adayı sürekli olarak seçimlerde hile yapılacağı paranoyası yayıyor ortalığa.

Hatta, o kadar ki, geçen Pazar İstanbul Tabip Odası’nı basmış, ilçe seçim kurulundan geldiğini söyleyip ortalığı kolaçan etmiş. Üzerinde otuz beş bin hekimin kimlik bilgilerinin bulunduğu iki bin sayfalık üye listesinin neden han kapısına asılmayıp ikinci katta tutulduğunu, filan soruşturmuş.

Cevabını alıp gitmiş.

•••

Geçen Pazar garip bir şey daha oldu.
Milliyetçi Hekimler ekibi basın toplantısı yapıp adaylarını tanıtacaklarını açıklamışlardı, önceden. Basın toplantısı yapıldı ama adayların açıklanması ertelendi. Muhtemelen daha önce tabip odası seçimlerine birlikte girdikleri Hekbircilerle pazarlık sürüyordu henüz. Sonra, ortak listede anlaşamayınca kendi listelerini açıklamak zorunda kaldılar.
Aday listesini en son açıklayansa Hekbirciler oldu.

Liste dediğin de…

AKP dönemi genel müdürleri, başhekimleri, şube müdürleri, başkan yardımcıları, milletvekili adayları, filan.

Bütün umutları başhekimler, eğitim sorumluları marifetiyle son aylarda yaptırdıkları yeni üyelerde.

Ama ne yapsalar boş.

Onların bir hesabı varsa doktorların da onlarla görülecek bir hesabı var!..

Haftaya görüşürüz.

Not: Bugün yapılacak Ankara Tabip Odası seçimlerinde Çağdaş Hekimler grubuna başarılar diliyorum. Başarıları hepimize moral olacak.