Hak arayan işçiye üç koldan baskı
İnsanca yaşam için mücadele eden işçiler; işveren, polis ve yargıyı karşısında buluyor. Sert müdahaleyle gözaltına alınan işçiler “Bizi koruması gereken polis neden işvereninin koruması gibi davranıyor” diyor.
Bilge Su YILDIRIM
Yurdun dört bir yanında işçi ve emekçiler, hakları için sokaklarda, alanlarda ve meydanlarda olmaya devam ediyor. İnsanca bir yaşam talep eden işçiler, bu uğurda mücadele ederken karşısında polis ekiplerinden jandarma birliklerine kadar devletin tüm zor aygıtlarını buluyor. Patronlar tarafından gasbedilen haklarının hesabını sermayeden soran işçiler, devletin kolluk güçleri aracılığıyla olağanca şiddetle bastırılmaya çalışılıyor.
İstanbul Zeytinburnu’nda yer alan Olivium alışveriş merkezindeki CarrefourSA şubesinde eylem yapan işçilere önceki gün polis ve özel güvenlik ekipleri müdahale etti.
İşçiler gözaltına alındı. Esenyurt’taki CarrefourSA deposunda çalışan ve 10 Ağustos’ta işten çıkarılan Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) üyesi emekçiler, ters kelepçe ile gözaltına alındı.
Çevik kuvvet ekiplerinin postallarla başlarına ve boyunlarına bastığı işçilerin doğrudan yüzlerine de biber gazı sıkıldı. Bütün bu şiddet sarmalı içerisinde bir polisin, işçilere “Size Sabancı’nın selamını getirdik” demesi ise tepkiyle karşılandı. Darp görüntüleri kamuoyunda tepki yaratırken DGD-SEN de “Sabancı, selamını aldık. Hodri meydan!” dedi.
POLİS ADETA SABANCI’NIN KORUMASI
Darbedilerek gözaltına alınan CarrefourSA işçilerinden Kenan Erdoğmiş, yaşananları BirGün’e anlattı. Elleri ters kelepçeli yere yatırılarak 5-6 polis tarafından tekmelendiğini anlatan Erdoğmiş, şunları söyledi: “Polis geldiğinde bizimle konuşmaya dahi çalışmadı, direkt üzerimize geldi. Halkı koruması gereken, bizim vergilerimizle ücret alan polisler bunlar. Bizim için çalışmaları lazım. Sanki devletin polisi değil de Sabancı’nın korumasıymış gibi davranıyorlar. Depo önünde eyleme başladığımızdan beri her gün 2 otobüs polis karşımıza dikiliyor, sanki biz yüz kızartıcı bir suç işlemişiz gibi. O kadar ağrımıza gidiyor ki, biz hakkımız olanı arıyoruz sadece.”
DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar ise işçilerin kararlı direnişi büyüdükçe tavrın da sertleştiğini kaydetti. Acar, “İşçi arkadaşlarımız yere yatırılarak, gırtlaklarına ve kafalarına basılarak gözaltına alınırken polislere hangi hakla bunu yaptıklarını sorduk. Aldığımız cevap ‘Size Sabancı’nın selamını getirdik’ oldu” dedi. Şiddete uğrayan işçilerin, polise mukavemet suçu ile itham edildiğini aktaran Acar, şunları söyledi: “İşçiler arbede içinde sürüklenirken, yere yatırılıp gırtlaklarına basılırken kasıtlı olarak görüntü almadı. Ardından 5 saat boyunca gözaltında tutulan arkadaşlarımız, sanki şiddet uygulayan onlarmış gibi polislere aldırılan darp raporları üzerinden polise mukavamet ile suçlandı. Bu darp raporlarının da suçlamaların da hiçbir dayanağı yok. Korkmuyoruz.”
Antep’teki Akcanlar Tekstil’de iş bıraktıkları için işten çıkarılan Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) üyesi işçilerin patronun oteli önünde gerçekleştirmek istediği basın açıklamasını yine polis engelledi.
POLONEZ’DE İŞVERENE CEZA
Sendikaya üye oldukları için işveren tarafından işten çıkarılan Polonez işçilerinin de bir ayı geçkin süredir devam ettirdiği mücadele, sık sık polis müdahalesi ile kırılmaya çalışıldı. Polis, İstanbul Çatalca’da bulunan fabrika önündeki nöbete, genel merkez önündeki açıklamaya biber gazıyla müdahale etti. Tüm baskı ve engellemelere rağmen mücadeleden vazgeçmeyen işçilerin direnişi ise kazanım getirmeye başladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, firmaya 2 milyon 9 bin 560 lira idari para cezası kesti. Cezanın gerekçesi şu ifadelerle açıklandı: “Yapılan tespitler sonucu, firmanın işyerinde sendikal baskı nedeniyle iş akdini sona erdirdiği tespit edilen 141 işçi için toplam 1 milyon 211 bin 190 lira idari para cezası uygulanması istenmiştir. İşverenin, Türkiye İş Kurumu’na bildirmeden 145 işçi için toplu çıkış vermesi nedeniyle de 5 bin 506 liradan toplam 798 bin 370 lira idari para cezası vermesi istenmiştir. Ayrıca, sendika üyesi işçileri işten çıkarmak suretiyle, hukuka aykırı olarak sendikal faaliyetleri engelleyen işveren hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur.”
***
GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDE
İstanbul’da durum böyleyken Manisa’nın Soma ilçesinde Fernas Madencilik’te çalışan 70’ten fazla madenci, oturma eylemi yaparken gözaltına alındı. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’na (Bağımsız Maden-İş ) üye olmalarının ardından işten çıkarılan madenciler, oturma eylemine başlamıştı. Polisin oturma eylemine müdahale etmesiyle en az 70 madenci, Bağımsız Maden-İş Genel Başkanı Gökay Çakır ile birlikte gözaltına alındı.
İşçiler, arkadaşları sabah saatlerinde serbest bırakılana dek nöbet tuttu. Gece vardiyasına gelenlerin de katılımıyla servisleri durdurdular. Gözaltına alınan madencilere ise destek aynı gün kolluk güçlerinin şiddetine uğrayan CarrefourSA işçilerinden geldi: “Depo önündeyiz. Bağımsız Maden-İş üyesi madenci kardeşlerimizin mücadelesini buradan takip ediyoruz. Bizi yenemeyecekler, çünkü yalnızca birbirimize birliğimize güveniyoruz!”