EKİN AKYAZ – UĞUR ŞAHİN İstanbul’da yeni bir dönemin başladığının fotoğrafı, dün Saraçhane’de çekildi. Fotoğrafta Ekrem İmamoğlu ve ona eşlik eden binlerce yurttaş vardı. Mesaj netti: 16 gün boyunca halkın iradesini gasp edenler, bir şehri yaşanmaz hale getirenler, aldıkları ihaleler nedeniyle yalan haberlere imza atanlar kaybetmişti. 94’ten bu yana İstanbul’u “yönetip”, insanları mutsuz edenlerin kaybettiği […]

“Hak, hukuk, adalet” coşkusu

EKİN AKYAZ – UĞUR ŞAHİN

İstanbul’da yeni bir dönemin başladığının fotoğrafı, dün Saraçhane’de çekildi. Fotoğrafta Ekrem İmamoğlu ve ona eşlik eden binlerce yurttaş vardı. Mesaj netti: 16 gün boyunca halkın iradesini gasp edenler, bir şehri yaşanmaz hale getirenler, aldıkları ihaleler nedeniyle yalan haberlere imza atanlar kaybetmişti. 94’ten bu yana İstanbul’u “yönetip”, insanları mutsuz edenlerin kaybettiği kesindi. Kazanan ise o fotoğraf karesinde yer alan, ülkesini karşılıksız sevenlerdi… 

Ekrem İmamoğlu’nun mazbatayı alır almaz Saraçhane’de konuşma yapması çok önemliydi. Sahi, Saraçhane neresiydi? İstanbullunun her önünden geçerken, “tepeden inme kararların verildiği yer” olarak bildiği İBB’nin bulunduğu semt…

Metrodan inip İBB binasına yürüyene dek, birçok yüzü gülen insan gördük. Kentin dört bir yanından gelmişlerdi. Elinde bayrağıyla, “Gülmeye hasret kalmışız” diyenleri de duyduk. 

Hemen önümüzde koştururcasına İmamoğlu’nun konuşmasını dinlemeye giden 40’lı yaşlardaki bir yurttaşın dedikleri ise oldukça çarpıcıydı: “Vay be! Bugünleri de görmek varmış, Büyükşehir’i en son gençliğimde görmüştüm!”

Kadınlar, yaşlılar, özellikle de gençler alandaydı. Yüzlerindeki gülümseme, enerjileri yayılmıştı alana. 

İmamoğlu konuşmaya başlar başlamaz da alkış sesleri yükseldi. Bir yandan da, “Bravo Başkan” diye bağırıyorlardı.

Hemen yanımızda, iki yurttaş arasında şöyle bir diyaloga şahit olduk:

-Başkan’ı görebiliyor musun?

-Görüyorum, iyi ki de görüyorum. 

İmamoğlu’nun konuşması kesilirken, Adalet Yürüyüşü’nden miras kalan bir slogan inletti Saraçhane’yi: “Hak, hukuk, adalet!”

İmamoğlu konuştukça neşe arttı, ama en çok da son sözünü söylediğinde gürültü koptu. Şöyle dedi İmamoğlu: “Anladım, sen değil biz konuşalım diyorsunuz. Bundan sonra hep siz konuşacaksınız.”

Alkışlara, “Umut kazandı” sesleri de eklendi. 

AKP’nin marifetiyle umutları, gelecekleri, mutlulukları çalınanlar, günler önce tribünlerde söylenen şarkıların benzerlerini söyledi dün. Gençler yürüyüşe imzalarını meşalelerle attı. 

İmamoğlu’nun konuşmasını bitirip seçim otobüsüne binmesi üzerine yaşlı teyzeler, “Ölmeden bugünü gördüm ya” diye gözleri dolarak izledi otobüsü. 

Devamında da her yaştan yurttaş, seçim aracının üzerine kalemlerle isimlerini, tuttukları takımları ve memleketlerini yazdı. En çok da “Hoşgeldin” yazdılar…

Alandakiler uzun süre dağılmadı, doğru ya, bu coşku kısa süremezdi! 

Saraçhane’ye akın edenler, neşelerini kullandıkları toplutaşıma araçlarına kadar da taşıdı. 

Metroyu beklerken halay çekiyorlardı. Taksim’e giden metro hattına bindiğimizde bizi mazbatanın tam 16 gün geç verilmesini tiye alan sözlerle şarkılar söyleyen yurttaşlar karşıladı. Metronun içerisinde de “istekleri” aldılar… 3 duraklık yolculuk 16 günlük bekleyişin getirdiği mutlulukla doldu. Kimse bir diğerinin yerine oturmadı, kimse öbürüne “Şurası boşaldı hadi kap” demedi. Çanta ile yer tutma telaşı da bu yolculukta rafa kalktı. Öylece omuz omuza şarkılar söylendi.

Velhasıl kardeşim:

Umut kazandı…