AYM’nin son dönemde polis şiddetiyle ilgili başvurularda hak ihlali kararı vermesi dikkat çekiyor. Buna rağmen orantısız şiddet hâlâ sürüyor. İktidarın polis şiddetini önlemek yerine söylemleriyle cesaret verdiğine dikkat çeken Av. Güler, “Hukuksuz şiddet kullanan bir kamu görevlisi her şekilde cezalandırılmalı” dedi.

Hak ihlali kararları polis şiddetini engellemiyor

Dilan Esen

Polislerin yurttaşlara uyguladığı şiddet, birçok defa ‘hak ihlali’ kararı verilmesine rağmen yıllardır hız kesmeden sürüyor. Son yıllarda polis şiddeti sık sık medya ve kamuoyunun gündemine gelirken Anayasa Mahkemesi (AYM) ise yurttaşların polis tarafından şiddete maruz bırakılmasına ilişkin kötü muamele yasağının ihlal edildiği yönünde kararlar veriyor.

AYM hak ihlali yönünde verdiği hükümlerin çoğunda yeniden yargılama kararı verdi. Yerel mahkemelerin şiddet uygulayan polisleri ve olayları yeterince soruşturmadığına kanaat getiren Yüksek Mahkeme sanık polislerin yeniden yargılanmasını istedi. Uzun yıllara yayılan dava süreçlerinden sonra Yüksek Mahkeme’nin 2020’de verdiği hak ihlali kararlarından bazıları şu şekilde oldu:


► ÖDP Edirne İl Binası’na asılan pankart nedeniyle binanın polislerce basılması ve 13 kişinin darp edilerek gözaltına alınmasına hak ihlali kararı verildi. Mahkeme, polislerin tekrar soruşturulmasını da hükmetti. Ayrıca, manevi tazminat ödenmesine karar verildi.

► Gezi Direnişi sırasında polisin yurttaşlara şiddet uyguladığını kabul edildi. AYM ihlal kararı verirken yeniden soruşturma açılmasına hükmedildi.

► AYM, Devrimci Öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüyle sonuçlanan olayları protesto etmek isteyen gruba müdahale sırasındaki yaralanmaları ‘insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele’ olarak nitelendirdi.

► Yüksek Mahkeme, Adana’da 6 yıl önce düzenlenen ‘Barışa Ses Ver’ eylemi sırasında gerçekleşen polis müdahalesinde yaralanan Deniz Ünsal’ın darp edilmesinin ‘insan haysiyetiyle muamele yasağının’ ihlal ettiğine hükmetti.

► AYM, kendisine tokat attığını ileri sürdüğü polis memuru hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen öğretmenin yaptığı başvuruda, ‘kötü muamele yasağının’ ihlal edildiğine karar verdi.

► 2016’da metro istasyonunda çantasını aramak isteyen polislere izin vermeyen ve götürüldüğü polis merkezinde kötü muameleye maruz kalan Rüya Ağdaş Sönmez hakkında kötü muamele yasağının ihlal edildiğine hükmedildi.

► Yüksek Mahkeme, Çorum’da 27 Eylül 2002’de gözaltına alınan Feride Kaya’nın götürüldüğü jandarma karakolunda 2 gün boyunca elektrik verilerek işkence edilmesine “Kötü muamele yasağının ihlali” dedi.

AYM’nin bu hak ihlali kararlarına rağmen şiddet sonlandırılmıyor. Özellikle son yıllarda iktidar mensuplarının polis ve diğer kamu görevlilerinin müdahalelerini meşrulaştırıcı söylemlerinin ‘cesaret’ verdiği çok kez gündeme geldi. İktidarın, kamu görevlilerine yönelik ‘cezasızlık’ politikası olduğu sık sık dile getirilirken bu görevlilerin etkin soruşturulmaması da devlet politikalarındaki mevcut sıkıntıyı ortaya çıkardı.

ŞİDDET HÂLÂ SÜRÜYOR

İzmir Barosu İnsan Hakları Merkezi’nden Avukat Ali Deman Güler, BirGün’e AYM kararlarına rağmen polis şiddetinin son bulmamasının altında yatan nedenleri anlattı.

Polis şiddeti konusunda ihlal kararı verilmesinin doğal olduğuna dikkat çeken Güler, aslında bu tür şiddet eylemlerinin hâlâ devam ediyor olmasının bir problem olduğunun altını çizdi.

İktidarın ‘İşkenceye sıfır tolerans’ söylemlerini anımsatan Güler, şunları dile getirdi: “Yakın tarihlerde hiç istemediğimiz görüntülere şahit olduk. Önemli olan bunu durdurabilmek ve bir hükümet politikasıyla engellemenin yollarını bulmaktır. Kötü muamele uygulayan kişilere taviz vermemektir. Esas problem burada başlıyor. Türkiye’de kamu görevlisinin şiddetini mazur görür bir siyaset sergilendi. Polis şiddeti hâlâ devam ediyorsa devlet politikalarında bir sıkıntı var, demektir.”

“Hukuksuz bir şiddet kullanan bir kamu görevlisi her şekilde cezalandırılmalı” diyen Güler, “Ayrıca devletin ödediği tazminat yurttaşların ödediği vergilerden karşılanmaktadır. Bu vergilerle hukuksuz işlem yapan bir kişinin yarattığı zararı biz karşılamamalıyız. Bu kişilerden tazminat istenmediği için olaylar devam ediyor. Devletin ‘sıfır tolerans’ dediği şeyin altının doldurulmadığını görüyoruz” şeklinde konuştu.

***

Yaklaşık yüzde3’ü kötü muamele

AYM’nin bireysel başvuru istatistiklerine göre Yüksek Mahkeme’ye 23 Eylül 2012’den 31 Aralık 2020’ye kadar 295 bin 38 başvuru yapıldı. Başvuruların 257 bin 108’i sonuçlandırıldı, 37 bin 930’u için ise hâlâ karar verilmedi. AYM, toplam başvurunun 14 bin 27’sine en az bir kez ihlal kararı verirken bu kararların yüzde 2,7’sini ‘kötü muamele yasağının ihlali’ oluşturdu.