FIFA isimli para makinesi hem saha içinde hem saha dışında kazanıyor. Infantino’nun öngörülerine göre 18 Aralık günü oynanacak finali milyarlarca insan izleyecek ve bu maç eşsiz bir reklam fırsatı olacak. Katar’ın spor sahnesine çıkışının etkileri, FIFA’nın skandallara konu olmasıyla kalmadı. Katar, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hak kazandıktan bir yıl sonra Paris St. Germain’i satın aldı ve en iyi takımlardan birine dönüştürdü.

Hak ihlalleri ve yolsuzluk gölgesinde Dünya Kupası
Fotoğraf: AA

Vivienne WALT

Geçtiğimiz pazar günü Dünya Kupası’nın başlangıç vuruşu Katar’da yapıldı. Katarlı iş insanı Muhammed Jaidah, en iyi koltuklardan birinde oturuyordu. El Beyt Stadyumunun VIP bölümündeki koltuklardan birine gömülmüş, sahayı en iyi açıdan görüyordu. Tabii bu bölümde açık büfe ve bar da vardı (futbol hayranlarının büyük bölümü için alkol yasak olsa da, bu bölümdeki seçilmişler için serbestti).

Yöneticiliğini yaptığı Jaidah grubu, FIFA sponsorlarından biri. Muhammed Jaidah ise basına verdiği demeçlerde “eski yaraları” kaşımadan edemedi. “2010 yılında Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hak kazandığımızda birçok insan mutsuz olmuştu” dedi. “Fakat 12 yıldır bize yaşatılan medya kâbusu, şu an geldiğimiz noktada daha da gururlanmamızı sağlıyor.”

Söz konusu “kâbus” tüm detaylarıyla kayıtlara geçti. Tartışmalara konu olanlar arasında insan hakları ihlalleri ve çöl sıcağında inşa edilen yedi stadyum projesinde ölen binlerce işçi gibi konular var. Katar yönetimi ise şu ana kadar yalnızca üç işçi ölümünü kabul etti. Dünya futboluna yön veren kurum pozisyonunda bulunan FIFA’nın, eşcinselliğin mahkûmiyet sebebi olabildiği ufacık bir ülkede Dünya Kupası yapılmasını nasıl kabul ettiği ise halen soru işareti.

EYLEMLER DAMGA VURDU

Futbolcular da seslerini duyurmak istiyor. Katar’da LGBTİ+ kişilerin maruz kaldığı muamele konusunda endişeler sürerken, bazı Avrupalı oyuncular toplumsal azınlıklara destek mesajı vermek için gökkuşağı renkli kol bantları takma kararı aldılar. FIFA’nın cevabı ise bunu yapan takımların cezalandırılacağını söylemek oldu. FIFA’nın kararı Çarşamba günü oynanan maç öncesinde Alman oyuncular tarafından protesto edildi. Oyuncular tüm izleyicilerin önünde ağızlarını kapatarak eylem yaptılar. Almanya’nın sürpriz şekilde Japonya’ya yenilmesine rağmen, bu sessiz eylem günlerce konuşuldu.

Futbol sektörü “normal” zamanlarda bile öngörülemez ve karmaşık bir yapıdadır. Bu kaotik düzen içinde para kazanmayı başarabilen sayılı kurumdan biri de FIFA. Küresel futbolun en güçlü kurumu pozisyonunda. Bir ay süren Dünya Kupası turnuvasına ev sahipliği yapmak isteyen ülkeler, adeta birbirini çiğneyerek rekabet ediyorlar. Bir sonraki Dünya Kupası ABD, Kanada ve Meksika tarafından ortaklaşa düzenlenecek. Asya, Güney Amerika ve Afrika’dan birçok ülke için Batı’da yazılıp çizilen toplumsal meseleler pek de bir şey ifade etmiyor. Hâlbuki kamuoyunda benzer şekilde hararetle tartışılan Olimpiyatlar, artık aynı ilgiyi görmüyor. Hükümetlerin futbola duyduğu ilginin farkında olan FIFA ise, gördüğü vefanın devamlılığı için ülkelerdeki federasyonlarına bol miktarda kaynak aktarıyor.

RÜŞVET TURNUVALARI

2010 yılında FIFA yöneticilerinden ikisi Katar lehine oy kullandığında Katar, 2022 Dünya Kupası yarışında ABD’yi alt etmiş oldu ve futbol dünyası şaşkınlık içinde kaldı. Dönemin ABD Başsavcısı Loretta Lynch 2015 yılında 14 FIFA yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulundu ve bu kişileri “yaygın, sistematik ve köklü” bir yolsuzluk içinde olmakla itham etti. İddialar arasında Dünya Kupası yarışında 150 milyon dolar rüşvet almak da vardı. FBI tarafından düzenlenen baskınlar ve tutuklamalar kurumu çöküşün eşiğine getirdi. Dönemin FIFA başkanı Sepp Blatter ise istifa etmek zorunda kaldı. 2020 yılında ABD Adalet Bakanlığı tarafından ortaya atılan yeni bir iddiaya göre 2018 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Rusya da, bu senenin ev sahibi Katar da FIFA seçmelerinde oy kullanan yöneticilere milyonlarca dolar rüşvet vermişti.

Katar iddiaları reddetti. FIFA ise suça karışmış kişilerin kurumla ilişiğini kestiğini öne sürdü.

Her şeye rağmen Visa, Sony ve McDonald’s gibi büyük sponsorlar FIFA ile anlaşmak için birbirileriyle yarıştılar ve tüm skandallara rağmen çekince göstermediler. Bloomberg gazetesi FIFA sponsorları ve takımlarının arasından 76 kuruma ulaştığında, hiçbiri dünya kupasını boykot etme gibi bir düşünceden söz etmediler. Adidas turnuva sayesinde 400 milyon lira ek kazanç elde edeceğini hesaplıyor.

BİRAZ GARİP OLDU

Markalar turnuvaya on milyonlarca dolar para harcadılar. Buna rağmen kurallar son anda değişebiliyor ve bu konuda yapabilecekleri hiçbir şey yok. Stadyumlarda alkol satışı turnuva başlangıcına iki gün kala yasaklandı. Markası Budweiser’ın turnuvanın içecek sponsoru olabilmesi için her bir dünya kupasına 75 milyon dolar veren AB InBev, içecekleri stadyumlardan apar topar topladı ve düzenlemeyi planladığı etkinlikleri iptal etti. Budweiser ilk etapta bir Tweetle yanıt verdi ve “Şey, bu biraz garip oldu…” yazdı. Sonrasında ise mesajını sildi. Yayılan haberlere göre Budweiser 2026 Dünya Kupasının sponsoru olarak geri dönecek, fakat FIFA’dan indirim talep edecek.

Serbest piyasa kararını verdi: Şirketler yaşananları boykot etmeyecek. FIFA’nın duyurduğu üzere tüm sponsorluklar kapıldı. Coca-cola ve Adidas gibi vefalı sponsorların yanında, Crypto.com gibi yeni sponsorlar da yerlerini aldı.

Sponsor şirketler diğer ülkelerde çevreci, sosyal ve sürdürülebilir politikalarından dem vurmayı seviyorlar. LGBTİ+ hakları gibi taahhütlerinden de gururla söz ediyorlar. Katar bağlamında içine düştükleri saçmalıklar sosyal medya çağında hızla yankı bulsa da şirketler “risk alarak” affedileceklerini (ya da her şeyin öylece unutulacağını) ümit etmeye çoktan razı olmuşlar. Risk karşısında alınan mükafat akıl almaz boyutta. Futbol dünyanın en çok izlenen sporu ve FIFA, turnuvanın beş milyar insan tarafından izleneceğini hesap ediyor. Etkinliğin toplam cirosunun ise 4,7 milyar dolar civarında olması bekleniyor. Skandallar bir kenara atıldı ve turnuvaya akıtılan onca para ve gücün seline kapılıp gitti.

FIFA Başkanı Gianni Infantino, 2016 yılında koltuğa oturduğunda FIFA içindeki yolsuzluğu temizleyeceğine ve kurumun imajını temizleyeceğine söz vermişti. Hala aynı mesajı vermeye devam ediyor. Turnuva başlamadan hemen önce Dünya Kupası’nı Katar’a verme kararını savundu ve kurumunun kökten dönüşüm geçirdiğini öne sürdü. “Para artık FIFA’da belirleyici değil” dedi. “Para nereye gitmesi gerekiyorsa oraya gidiyor ve futbolun geliştirilmesi için harcanıyor.” İstifa eden başkan Blatter ise “Katar’ın seçilmemesi gerekirdi” demeyi sürdürüyor ve ülkenin böyle bir organizasyona ev sahipliği yapamayacak kadar küçük olduğunu ifade ediyor.

Katar’ın turnuvaya hazırlık sürecinde stadyum, hızlı tren ve yol gibi altyapı projelerine 200 milyar dolar harcadığı tahmin ediliyor. Bu miktar, Rusya’nın 2018 hazırlıkları için harcadığı tutarın 15 katı. Katar dünyanın en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ve 2022’nin ilk yarısında petrol ve doğalgazdan elde ettiği gelir 32,2 milyar dolar civarında. Savaş koşullarında enerji gelirlerini yüzde 62 oranında arttırdı.

Katar’ın spor sahnesine çıkışının etkileri, FIFA’nın skandallara konu olmasıyla kısıtl�� kalmadı. Katar Spor Yatırımları yöneticisi Nasır el Halefi 2013 yılında yaptığımız bir mülakatta bana futbolun “dönüştürücü bir araç” olduğunu söylemişti.

PARALAR AKTI

Katar, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmaya hak kazandıktan bir yıl sonra Fransız takımı Paris St.-Germain’i satın aldı ve dünyanın en iyi takımlarından birine dönüştürdü. El Halefi başkanlığındaki takım Fransız liginin önde gelen takımı pozisyonunda. Kulübe alınan Messi, Neymar ve Mbappe gibi “süperstar” oyunculara tahminen 1.45 milyar dolar harcandı.

Muhammed Jadiah, Katar’ın Dünya Kupası’nı parayla satın aldığı söylentilerine kırıldığını söylüyor. İnsan hakları konusundaki suçlamaların, ülkesi içinde “birleştirici” bir etki yaptığına inandığını söylüyor. “Sahip olduğumuz refah batılılara adeta ayıp geliyor. Katarlılar ise, ülke bizim, refah bizim diyor.”

Bu esnada FIFA isimli para makinesi hem saha içinde, hem saha dışında kazanıyor. Infantino’nun öngörülerine göre 18 Aralık günü oynanacak finali milyarlarca insan izleyecek ve bu maç eşsiz bir reklam fırsatı olacak.

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The New York Times