Google Play Store
App Store

Peker’in iddialarıyla ortaya saçılan devlet, mafya, siyaset kirli ilişki ağının diğer ayağı da yargı erki. Paramount Otel’de kalan yargıç Toklu’dan savcı Önelge’ye iddialarda adı geçenler kirliliğin göstergesi.

Hâkimden savcıya kirlilik diz boyu

POLİTİKA SERVİSİ

Siyasileştirilerek iktidarın bir aparatı haline getirilen yargıdaki kirlenmişlik organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in devlet, mafya, siyaset bağlantılı kirli ilişki ağına dair her gün bir yenisini ortaya attığı iddialarla birlikte bir kez daha gün yüzüne çıktı. Peker’in ifşaatlarındaki son isim FETÖ borsası oluştuğunu öne sürdüğü savcı Hüseyin Önelge oldu.

3 MİLYON DOLAR RÜŞVET

Peker, FETÖ Borsası ile ilgili iddialarda bulunurken Paramount Otel’in işletmecisi Cihan Ekşioğlu’nun, Savcı Hüseyin Önelge’ye 3 milyon dolar rüşvet verdiğini söyledi. Peker, dün yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Cihan Ekşioğlu ile beraber FETÖ borsası oluşturduğunu söylediğim FETÖ’nün prenslerinden burak başlıların menfaat karşılığında hakkında takipsizlik kararını verdiğini söylediğim Mesut Erdinç Bayhan isimli sayın savcının adını yanlış yazmışım. Ayrıca kendisinin yakını olduğunu belirttiğim Murat Gür İbrahimoğlu isimli kişiden de dosyayı karıştırıp yanlışlıkla ismini yazdığım için özür diler, helallik isterim. FETÖ’nün prensi olarak adı geçen ‘burak başlılar’a 2015 senesindeki FETÖ soruşturması ile menfaat karşılığında takipsizlik kararı verdiği iddia edilen savcının ismi Hüseyin Önelge’dir.”


İSİMLERİ KARIŞTIRMIŞ

Peker, birkaç gün önce yaptığı açıklamada Ekşioğlu’na şöyle seslenmişti:

“Bu senin ilk parayı bulduğun FETÖ borsası işindi. Tabi sonra Burak Başlılar’ı FETÖ’den kurtarman gerekiyordu. Dosyaya bakan İstanbul adliyesindeki terör savcısı Mesut Erdinç Bayhan ile görüşüp dosyayı kapattınız, sözde itirafçı yaptınız. Ben inanmak istemesem de bu karar karşılığında savcıya 3 milyon dolar verdiğinizi öğrendim. Ayrıca da terör savcısının yeğeni Murat Gür İbrahimoğlu’na Sultangazi Cebeci taş ocakları bölgesinden 1,5 milyar TL bütçeli döküm işi verdirdiniz. Terör savcısının şirketlerinin ismi Kuzey Marmara, Kuzey İnşaat ve Bayburt Grup…”

‘SAVCI YEĞENİ’NDEN YANIT

Peker’in açıklamasından önce savcı Bayhan’ın yeğeni olduğu ve kendisine 1,5 milyar TL'lik verildiğini iddia ettiği Gülibrahimoğlu da bir açıklama yaparak suç örgütü elebaşına "Şimdi sana bu iftiraları attıranları ifşa etmen ve özür dilemen için 24 saat süre veriyorum" diye seslendi.

OTELDE TATİL YAPAN HÂKİM

Peker’in iddialarında ismi ilk ortaya atılan ise Ankara Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Esat Toklu oldu. Toklu, Peker’in, Sezgin Baran Korkmaz'ın Bodrum'daki The Paramount Otel'de kaldığı iddialarını doğruladı. Toklu, Korkmaz’ı tanımadığını, sadece otel lobisinde karşılaştığını, konaklama bedeli olarak da 35 bin TL ödediğini iddia etti.

Bu iddialar sırasında Toklu’nun, imara aykırılıklar nedeniyle hakkında yargı süreci olan Togo Kuleleri’nin müteahhidinin doğum gününe katıldığı ortaya çıktı. Bu kutlamanın kulelerle ilgili mahkemeden hemen önce olması da dikkati çekti.

SORUMLULAR SESSİZ

İddialar bir bir ortaya dökülürken Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) ise suskunluğunu koruyor. “İddiaları araştıracak tek bir savcı yok mu?” soruları karşılığını bulmazken kirli ilişkilerin aktörü oldukları ortaya çıkan yargı mensupları ile ilgili bir soruşturma süreci de yaşanmıyor.
Yargıyı ele geçiren, yandaşları ve partilileri hakim ve savcı yapan iktidar görevini yapmaya çalışan cumhuriyet savcılarını kontrol etmek için düzenlemeye gitti. TBMM’de kabul edilen Dördüncü Yargı Paketi ile “görevinin gereği gibi hareket etme olasılığı bulunan savcıların elini kolunu bağlamak” için başsavcılara geniş müdahale yetkileri verildi.

***

Bağımsız olması gereken yargı siyasallaştı

İlhan Cihaner Eski Cumhuriyet Savcısı:

AKP, Türkiye’deki en büyük tahribatı yargı eliyle yaptı. İki büyük travma yaratıldı Türkiye’de. 2010 yılından sonra yargıya FETÖ’cüler yerleştirildi. Kadrolaşma konusu ise epey geriye gidiyor. Kadrolaşma sonrası davaların görülme süreci, mahkemelerin görülmesi, yargıyı olağanüstü derecede tahrip etti. İnsanların yargıya güveni neredeyse sıfıra indi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Alnı secdeye değenden zarar gelmez” diyerek çok açık bir kadrolaşma işareti verdi. FETÖ’cülerin ayıklanması sürecinde ise iktidar, adil, etkin ve verimli bir süreç yönetmediği gibi, yargı içinde kendisine sorun olarak gördüğü başka hakim ve savcı gruplarını da önemli ölçüde tasfiye etti. Yargı siyasallaştı, hatta giderek siyaset yargılaştı.

2005’te adalet sisteminde köklü değişikliklere gittiler. Bu değişikliklerin hiçbirisi tarafsız yargı inşa etmek için yapılmadı. Atılan her adım yargıyı geriye götürdü. Cumhuriyet Savcılığı kurumunu önemli ölçüde zayıflattılar. Bağımsız olması gereken, bürokrasi içinde addedilmemesi gereken Cumhuriyet Savcıları, doğrudan doğruya idari kontrol altında bir memur olarak kabul edilmeye başlandı.


Peker’in iddiaları resen soruşturulması gereken iddialardır. Hukukumuzda, “Cumhuriyet savcısı suç işlendiği izlenimini edinirse derhal o suç iddiasının gerçekliğini araştırmak zorundadır” der. Bu hükme rağmen Cumhuriyet Savcıları harekete geçmiyor. Yargıda kadrolaşma, yargılama kültürünü geriye götürdü. Son yasa değişikliğiyle Cumhuriyet Başsavcılarının Cumhuriyet Savcıları üzerindeki denetim yetkisini kanuni denetim yapabilecek şekilde genişlettiler. Bu değişiklik, etkin soruşturma yapacak savcıların önünde çok büyük bir engel teşkil etmiş oldu.

***

Ekşioğlu’na koruma iddiasını İstanbul Valiliği doğruladı

İstanbul Valiliği, Sedat Peker’in ‘FETÖ borsası’nı kurduğunu iddia ettiği Cihan Ekşioğlu’na koruma verildiğini doğruladı. Valilik açıklamasında, “C.E. isimli şahsın 07.11.2016 tarihinde koruma talebiyle Valiliğimize müracaatta bulunduğu, 14.12.2016 tarihinde (1) personel ile yakın koruma verildiği, 14.02.2017 tarihli İl Koruma Komisyonunda koruma kararının devamının uygun görüldüğü tespit edilmiştir” denildi. 14 Şubat 2018’de verilen koruma tedbirinin kaldırıldığını belirten Valilik, buna rağmen Ekşioğlu’nun 26 Mart’ta yaptığı itiraz üzerine koruma tedbirine bir süre daha devam edildiğini ve sonunda 31 Ocak 2019’da koruma tedbirine son verildiğini kaydetti.

Ekşioğlu Emniyet’ten hangi ihaleleri aldı?

CHP Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Sedat Peker’in iddialarıyla gündeme gelen EKBA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Ekşioğlu’na yönelik TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi verdi. Ekşioğlu’nun sahibi olduğu EKBA Holding’in, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) ile iş yaptığı iddialarını hatırlatan Kılınç, Savunma Sanayii Başkanı Prof. İsmail Demir’in, Savunma Sanayii alanında şirketleri bulunan, Cihan Ekşioğlu’nun hissedarı ve işletmecisi olduğu sırada, Paramount Hotel’de tatil yapması tesadüf müdür? diye sordu.

***

Mansimov’un ev hapsi bitti

Sedat Peker’in iddialarıyla, Mehmet Ağar’ın tehdidiyle Yalıkavak Marina’nın hisselerini sattığı ileri sürülen Azerbaycanlı iş insanı Mübariz Mansimov’un ev hapsinin İstanbul sınırı dışına çıkmamak kaydıyla kaldırıldığı iddia edildi. KRT’nin haberine göre Mansimov’a yakınlığıyla bilinen gazeteci Seyfullah Türksoy, Mansimov’la telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve ev hapsinin kaldırılacağını söylediğini aktardı. Palmali Grup adlı şirketinde çok sayıda gemisi olan Mansimov, 15 Temmuz 2020’de “FETÖ üyeliği” iddiasıyla tutuklanmış, 1 yıla yakın cezaevinde kalmıştı. Mansimov 5 yıl hapis cezası aldıktan sonra tutuklu bulunduğu süre göz önüne alınarak tahliye edilmişti.