Doğum sonrası döndüğü işyerinde yasalara uygun şekilde çalıştırılmayı talep eden, bu nedenle tazminatsız işten atılan kadın işçiyi Yargıtay haklı buldu

Hakkını arayan işçiye Yargıtay’dan iyi haber

Emek Servisi

Bursa'da doğum sonrası mesaiye yeniden başladığı işyerinde patrona çalışma şartlarındaki aksaklıkları ifade ettiği bir dilekçe veren kadın işçi, tazminatsız kapı önüne konuldu. Yerel mahkemenin haksız bulduğu kadın işçiye güzel haber Yargıtay'dan geldi. 22. Hukuk Dairesi, dilekçenin verilmesinin kadın işçinin 'hak arama hürriyeti' içerisinde değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti.

‘SAATLERİ DÜZELTİN’ DEDİ, İŞTEN ATILDI

Kadın işçi, doğum sonrası üç yıldır çalıştığı şirketteki mesaisine başladı. Emziren bir anne olması nedeniyle gece mesaisine bırakılmaması ve günlük 7,5 saatten fazla çalıştırılmaması gerektiğini belirten işçi, yasal düzenlemeleri hatırlatarak çalışma saatlerinin düzeltilmesini talep etti. Patron ise çalışma koşullarının değiştirilmeyeceğini ve 24/48 olan vardiya düzeninde çalışması gerektiğini bildirdi. Bunun üzerine patrona yazılı dilekçe ile başvuran işçi, işverence yazılı fesih bildirimi yapılmaksızın İş Kanunu'nin 25/2. maddesine göre işten çıkarıldı. 2. İş Mahkemesi'nin yolunu tutan kadın işçi, feshin haksız olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istedi.

Mahkeme, işçi tarafından imzalanan sözleşmede ‘sürenin işveren tarafından belirleneceğinin, işçinin bu süreye uymaması halinde işverenin iş akdini feshedebileceğinin’ yer aldığını vurguladı. İşçinin dilekçesinde yer alan "Haksız ve kanunsuz olarak baskı ile yapılanlar ne akla ne mantığa sığmaktadır. Bu şartlar altında çalışmam mümkün değildir" şeklindeki ifadeleri de hatırlatan mahkeme, davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini savundu.

‘YASALARA AYKIRI DAVRANAN İŞÇİ DEĞİL’

İHA'nın haberine göre, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi ise kararında, işverenin yasalara aykırı biçimde davacının durumunu yok sayarak eski çalışma düzeni olan 24/48 vardiyalı olarak çalışmasının zorunlu olduğunu beyan etmesi üzerine davacı tarafından dilekçe verildiğini vurguladı. Kararda, şöyle dendi: "Dilekçede yasal düzenlemelerden bahsedildiği, işverence talebine kayıtsız kalınmasının yasalara, akla ve mantığa uygun olmadığının eleştiri sınırları içerisinde ifade edildiği ortadadır. Davacı beyanı, hak arama hürriyeti içerisinde değerlendirilebilecek niteliktedir. İşverence yapılan feshin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır.”