Hal Yönetmeliği yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Hal Yasası da gecikmeli olarak 1 Ocak 2012 de yürürlüğe girmişti. Domates biber patlıcan ile ilgili bu hukuksal metinler kültür sayfasına haliyle benim bir yazımla girmişti.

Çünkü hayat her şeye dairdir. Hele yeme-içme kültürünün gelip dayandığı sektörel boyut düşünüldüğünde, şiir gibi yemek yiyenleri seyrede seyrede doyarken, o yiyeceklerin üretim süreci sanki yok hükmüne bürünüyor. O zaman hayatın her şey değil, tek şey olduğunu düşünmeye başlıyoruz.

Yeni dünya düzeninde dünyanın yeniden Neo-Liberal gereklere göre biçimlendirilişindeki ortaya çıkan sayısız sonuçlardan biriydi bu durum. Ta Bayrampaşa da ki sebze meyve hali bile atlanmıyordu bu süreçte. Sebze halinin yolunu tahmil- tahliyeciler, kabzımallar, pazarcılar iyi biliyordu. Ama bu yolları onlardan daha iyi bilen başkaları da vardı. Öyle ki yasanın daha adına Neo-Liberal ekonomik gerekler nüfuz ettiriliyordu; çaktırmadan, tartışılmadan.

Bir sabah sokağımızın taşlarının sökülmesi, kaldırımın kiremit rengine boyanması orada yaşayan bizlere sorulmadığı gibi, domates biber işleri de bize sorulmuyordu. Hal Yasası’nın yürürlüğe girmesinden sonra geçen hafta yönetmelik de çıktı ve yürürlüğe girdi. Ve gazetelerden biri "bibere barkod" başlığını attı.

Mahalle kültürü diye, uyduruk mahalle dizilerine para döken egemen kültür kanallarımız var. Onların arkasında da bir düzenleyici ideolojik iktidar. Bu iktidar mahalle pazarının es geçilmesini kurala bağlıyor. Çünkü asıl olan küresel pazar. Ve küresel dil, küresel kültür ve küresel ekonomi.

Bu süreçte mahalle pazarındaki biber de barkodu yiyor. Yönetmeliğin düz içeriğ , yani “lafzı” sözü iyi bir düzenleme gibi okunabilir. Ama özü, “ruhu”, ya da satır arası mahalle kültürünün ayrılmaz bir parçası olan mahalle pazarlarına satırı indiriveriyor. Bu sürecin, pazarda haftalık doyumluluklarını en ucuza elde edebilen yoksulları artık AVM’lere sürmesi de işin bir başka boyutu. Yasal düzenleme adına pek çok pazar kaldırılacak. Ya da mahallenin dışına sürülecek.

Pazara düşen şiir, görünür olan, likit/ nakit karşılık anlamında, biber kadar bir parasal ölçüye sahip olsaydı, şiirin dibinde de bir barkod görmemiz çok olağan olacaktı. Allahtan şiirin piyasa ile dansı az biraz dolayımlı. Bu sayede şimdilik barkottan kurtulmuş gibi. Yine de görünür barkottan kurtulduğunu söylemek daha doğru.

Bu arada geçen hafta 651. Kırkpınar güreşleri de yapıldı. Biberi iyice acıtacak olan barkota alışmamız gerekecek. Bu nedenle Kırkpınar’ı haftaya anlatalım.

Haftanın Dizesi; “hor görülmüş ruhlarında aşk bir mesafe”( Betül Tarıman, kar merdiveni, YK)