Tiyatro Olimpiyatı olsa Harun Özakıncı hem yaratıcılık hem de pratiklik dallarında şampiyon olur: Yazıp yönettiği (ve de rol aldığı) iki oyun da Bodrum’da coşkuyla karşılandı. Enerjisi Tesla’yı diriltir, ama Özakıncı da bir can: organizasyon desteğine gerek var ki sanatta yoğunlaşabilsin -tiyatroda, sinemada daha nice eserlere imza atsın.

“Halikarnas Balıkçısı rolünde oynamak ister misiniz?” demişti bana geçen Mart sonu Ankara’da 10. Ethos Uluslararası Tiyatro Festivali’nde tanışınca. “Kıvanç duyarım,” dedim.

Doğa

Uygarlık Birikimi

Bilim

Katkı

Halikarnas Balıkçısı odaklı “Usta ile Balıkçısı” bu dört kavramı tam zamanında vurguluyor.

Tales bir güneş tutulmasını önceden hesaplamış. Halikarnas Balıkçısı bilim ile uygarlığın bu öngörü ile başladığını savlamış, m.ö. 585 yılı 28 Mayıs gününün tarihyazımında asıl dönüm noktası sayılması gerektiğini savunmuştur.

Özakıncı ile iki prova arası sohbetimizde bu öneriye sahip çıkmaya karar verdik; vasiyet sayıp yankıladığımız bu fikir ilgi çekti.

Cevat Şakir’in doğum yıldönümü 17 Nisan. “Usta ile Balıkçısı” o gün de oynanabilir. Ayrıca 28 Mayıs günü etkinlik düzenlenebilir. Dört yıl önce uluslararası alanda başlattığım “Earth Civilization Project” ile doğrudan bağlantı kurmak şart değil; “Uygarlık Günü” demek yeterli; “Civilization Day.”

Özakıncı ile verim süreci benim için geliştiri bir maceralı oldu. Temel ortak paydamız şu: Çözüm odaklıyız. Donanım krizde belli olur. Hedefe kilitlenerek hamleci bir kaptanlık sergiledi.

Cevat Şakir’in zengin kişiliğine yaraşır bir yankı kurmaya çalıştım. Günümüzün bir araştırmacı-yazarı rolündeki Harun Özakıncı aynı zamanda ‘Paluko’ lakaplı Mustafa Esin’i canlandırıyor. İlk temsil sonrası Paluko’nun oğlu Mazlum Esin ile torunu Mustafa Esin’in sahneye gelip bizi kutlaması başlı başına bir ödül oldu.

Işık-efekt yönetmeni Selçuk Aydın, yardımcı yönetmen Özel-Çağrı, sanat yönetmeni Funda Açıkbaş.

Bu üç değerin her biri güvenilir bir AKUT üyesi donanımında.

CHP’li Bodrum Belediyesi’nin örnek bir ebelikle destek olduğu iki oyun da Özakıncı’nın yeğlediği dinamik etkileşimle serpildi; ağaç oldular, çiçek açtılar. “Naptorun Pansiyon” ilk defa 15 Ekim, “Usta ile Balıkçısı” ise 29 Kasım akşamı Herodot Kültür Merkezi’nde seyirciyle buluştu. Sevildiler, yankılanıyorlar. Özakıncı’nın kurduğu Sahne Gari böylece güçlü bir başlangıç yapmış oldu.

Umarım Cevat Şakir’in kızı İsmet Hanım bahardaki bir temsili izleyebilir, Bodrum ya da davet olursa İzmir’de.

İyi enerjiler buluşsun.

Sonrası doğurulur.