Halil Sezai 5 ayrı suçlamayla hakim karşısına çıkıyor

15 Eylül 2020 tarihinde tartıştığı 68 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan müzisyen Halil Sezai, 18 Eylül’de çıkarıldığı mahkemece “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklanmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sezai hakkında, “alenen hakaret”, “silahla kasten yaralama”, “silahla tehdit”, “mala zarar verme” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından toplamda 13 yıl 7 ay 15 günden 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İHA'da yer alan habere göre, Halil Sezai yarın Anadolu 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.

HALİL SEZAİ ‘İTİBAR SUİKASTİ’ DEMİŞTİ

Tutuklanmasının ardından ilk kez açıklama yapan Halil Sezai, kendisine yapılanın ‘bir itibar suikastı’ olduğunu söylemişti.

Sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Günlerdir kamuoyunda tutuklu yargılanmama gerekçe olan olaylar hakkında pek çok şey yazılıyor, anlatılıyor, söyleniyor. Herkes kendi dünya görüşü, değer yargıları üzerinden söz söylüyor, yorum yapıyor, hüküm veriyor” ifadelerini kullanan Sezai, “Kimse de bana “Aslında ne oldu? Nasıl oldu?” diye sormadı, sormuyor ama ön yargılar hakkımda kamuoyu yargısına dönüşüyor. Korkarım ki bu kamuoyu yargısı, adli yargıyı yönlendirici bir baskı oluşturmak amacıyla, bilmediğim (ama tahmin ettiğim) nedenler ile pompalanıyor” demişti.

Sezai, açıklamasına şöyle devam etmişti:

Beni ezan ve inancım yüzünden yargılama, linç etmeye kalkışılmasını kaldıramıyorum. Şimdiye kadar insanlığa, doğaya karşı vicdani sorumluluğum olduğunu bilerek yetiştirildim ve kendimi yetiştirdim. Paylaşmanın kutsallığını deneyimledim....

Ezan, bir köprü ve vicdani sorumluluklarımı hatırlatan kutsal bir çocukluk yadigarıdır...

İşte tamda bu yüzden beni buradan yaralamalarına, yargılamalarına müsaade etmeyeceğim.

'BUNU DAHA SOĞUKKANLI, DAHA SÜKUNETLİ YAPAMADIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM'

Kim neye inanırsa inansın. Kim ne yar ne içerse içsin bu beni ilgilendirmez. Ancak tek derdimizin sadece Youtube içeriği çekmek olduğu zaman diliminde (yaklaşık 6 ay) her defasında, verandasında kurduğu hoparlörlerle içki masasına çöreklenip, saatlerce ezan açmasının sebebinin içinde iyi niyet arayamam. Ezanı kişisel husumeti için bir tahrik ve taciz aracı olarak kullanılmasını yediremedim. Yansıtılan algının tam aksini savunduğum bir tepkinin, şeytani bir şekilde bu duruma getirilmesini hazmedemiyorum.

Evet, bunu daha soğukkanlı, daha sükunetli yapamadığım için üzgünüm.”