Katalonya’daki yerel seçimde halk meclisleri aracılığıyla güçlerini birleştiren Birleşik Sol, Podemos ve Yeşiller yüzde 9 oyla 11 sandalye kazanırken 135 sandalyeli meclise 83 bağımsızlık yanlısı girdi

Halk meclislerinden Katalan Meclisi’ne
ONUR EREM
@onurerem

İspanya’nın Katalonya bölgesinde halkı beş yıl içinde üçüncü defa sandığa götüren erken bölgesel seçimde bağımsızlık yanlıları mecliste çoğunluğu elde etti. Katalonya Başkanı Artur Mas’ın Evet için Birlikte (EiB) ittifakı oyunu yüzde 3 artırarak yüzde 40’a yükseltti. Siyasi yelpazenin merkezinde yer alan ve Katalan bağımsızlığına odaklanan ittifak sandalye sayısını da 4 artırarak 62’ye çıkardı. EiB’nin içinde Mas’ın başkanı olduğu merkez sağ Yönelim ve Birlik’in (YB) yanı sıra, seçime kadar YB azınlık hükümetini dışardan destekleyen ve meclisteki ikinci büyük parti olan Katalonya Cumhuriyetçi Solu (KCS) bulunuyor.

Seçimde ikinci parti ise Podemos’un karşısına sağ bir alternatif olarak yaratılan Yurttaşlar partisi oldu. Yurttaşlar, oyunu yüzde 10, sandalye sayısını ise 16 artırdı. Meclisteki tek kadın parti başkanı olan Ines Arrimadas’ın liderliğindeki Yurttaşlar yüzde 18 oyla 25 sandalye aldı.
İspanya’yı onyıllardır yöneten merkez sağ Halk Partisi ve merkez sol İspanyol Sosyalist İşçi Partisi’nin Katalonya üyeleri seçimden beklediğini bulamadı. Katalonya Sosyalist Partisi (KSP) yüzde 13 oyla 15 vekil, Katalonya Halk Partisi (KHP) ise yüzde 8.5 oyla 11 vekil çıkardı. KHP’nin oyları önceki seçime göre yüzde 4.4 azalırken KSP’nin oyundaki düşüş ise 1.7 oldu.

Halk meclislerinin etkisi
Katalonya’da sol seçime güçlerini birleştirerek girdi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin Katalonya’daki kardeş partisi Birleşik ve Alternatif Sol (BAS), İspanya siyasetinin yükselen yıldızı Pablo Iglesias’ın partisi Podemos ve Yeşiller’in bir araya gelerek oluşturduğu “Katalonya Evet Yapabiliriz” ittifakı yüzde 9 oy aldı. Mecliste 11 vekille temsil edilecek ittifak, Katalonya’da bu üç partinin yanı sıra halkın geniş kesimlerinin katıldığı halk meclislerinden çıkan kararla kurulmuştu. 2011’deki meydan işgallerinin ardından taban hareketlerini, öfkeli kitleleri ve siyasi partileri bir araya getiren Barcelona en Comu (Müşterek Barcelona) adlı halk meclisleri on binlerce üye ile mahalle mahalle örgütlenen bir yapı.
Meclise girmeyi başaran son parti ise Halkçı Birlik Adaylığı (HBA) oldu. Sözcülüğünü gazeteci-yazar Antonio Banos’un yaptığı anti-kapitalist, nükleer karşıtı ve planı ekonomi yanlısı HBA yüzde 4.7 oyla 10 vekil alarak meclise girdi.

Merkez partiler tepkili
Pazar günkü seçimin ardından dün konuşan İspanya Başbakanı Mariano Rajoy “Ulusal egemenliğe, yasalara, İspanyolların özgürlüklerine ve haklarına aykırı olmadığı sürece Katalonya’yı dinlemeye hazırım” dedi. Halk Partisi’nin lideri olan sağcı siyasetçi, “Bağımsızlık yanlılarının hiçbir yasal dayanağı yoktur” derken İspanyol Sosyalist İşçi Partisi’nin lideri Pedro Sanchez “Katalonya Başkanı Artur Mas’ın ayrımcılık politikasının istifa ettiğini kabul etmesi gerekir” dedi.

***

BAĞIMSIZLIĞI KİMLER DESTEKLİYOR

2013’te Katalan Meclisi’nin yayınladığı Bağımsızlık Bildirgesi 85 vekilin imzasıyla meclisten geçmişti. O dönemde mecliste 50 vekili bulunan YB, 21 vekilli KCS ve 13 vekili olan Yeşiller-BAS ittifakı tüm vekilleriyle oylamada ‘Evet’ demişti. HBA’nın 1 vekili ‘Evet’ derken 2 vekili boş oy kullanmıştı.
Blok olarak hayır oyu kullanan yalnızca iki parti vardı: KHP ve Yurttaşlar. KSP ise parti yönteminin blok olarak ‘Hayır’ verme kararını parti içindeki muhalefet nedeniyle uygulamaya geçirememiş, KSP’nin 15 vekili hayır oyu verirken 5 vekil meclise gelip oy kullanmamıştı.

Yeni dönemde mecliste bağımsızlığa dair alınacak kararları da tüm partilerin aynı şekilde desteklemesi bekleniyor. Böylece önceki dönem 85 vekilin desteklediği Bağımsızlık Bildirgesi gibi girişimler bu dönem de en az 83 oyu garantilemiş gözüküyor. Ocak 2013’te imzalanan ve “Katalonya yurttaşlarının bir halk olarak kendi siyasi geleceklerini seçme hakkına dair süreci başlatma” ifadelerinin yer aldığı Bağımsızlık Bildirgesi hakkında, dört ay içinde İspanya Anayasa Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiş, bir yıl sonra da aynı mahkeme bu bildirgenin anayasayı ihlal ettiğini söyleyerek bildirgeyi geçersiz kılmıştı.